Avrupa Birliği'nin (AB) Dilekçeler Komisyonu oturumunda yapılan oylamada büyük bir çoğunlukla Bulgaristan'da seçim kampanyası sırasında Bulgarcadan farklı dillerin kullanılmasını engelleyen ayrımcı yasağa karşı sunulan dilekçeye ilişkin Avrupa Parlamentosu açık dilekçe portalında başlatılan imza kampanyasını kapatma kararı aldı.
Bulgaristan'ın pozisyonunu destekleyen Petır Kurumbaşev (PASD/BSP), Angel Cambazki (Avrupa Muhafazakarlar ve Reformcular İttifakı (AECR)/VMRO), Svetoslav Malinov (ENP/DSB), Emil Radev (ENP/GERB) ve Vladimir Uruçev (ENP/GERB), Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) tarafından sunulan seçim kampanyası sırasında Bulgarcadan farklı dillerin kullanılmasının yasaklanmasıyla seçmen haklarının ihlal edildiğinin belirtildiği dilekçeye ilişkin imza kampanyasının kapatılmasını istedi. Bu AP milletvekillerinin bugün Avrupa Komisyonu'nda tuttuğu pozisyon ulusal Meclis'te bu konuda alınan kararı yansıtıyor.
Onlar bu konunun Avrupa Birliği üyesi ülkelerin meclislerinin yetkileri kapsamında çözülmesi gerektiği fikri etrafında birleşti. Adı geçen AP milletvekilleri Bulgaristan'ın pozisyonunu bu sözlerle savundu: "Bulgaristan Anayasası'nın Bulgarcayı ülkenin resmi dili olarak belirlediğinden ve Seçim Yasası'nın seçim kampanyasının Bulgarca yürütüldüğünü açıkça belirttiğinden bahsedilmesi iyi olacak. Dolayısıyla Bulgaristan ne ulusal, ne de AB mevzuatını ihlal etmemekte. AB üyesi ülkelerin egemenliğine ve onların ulusal özelliklerine saygı gösterelim ve AB'nin yetkileri dışında olan konulara karışmayalım".
Bulgaristan'da erken genel seçimlerin kontekstinde ikinci kez HÖH AP Milletvekili İlhan Küçük, Türkçe seçim propagandası yasağına AB düzeyinde çözüm bulmaya çalıştı. Bu konu Dilekçeler Komisyonu oturumunda AP milletvekilleri arasında sert tartışmalara yol açtı.
Avrupa Birliği, bu alanda yetkili değil ve böyle bir imza dilekçesinin yasal dayanağı yok. Avrupa Birliği Adalet Divanı'nın ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin desteklediği AB düzeyinde net bir yasal çerçeve bulunmaktadır. Bu yasal çerçeveye göre seçim kampanyaları sırasında kullanılan diller her bir AB ülkesinde farklı bir şekilde ve ancak onların ulusal mevzuatları kapsamında düzenleniyor.
AB Komisyonu Birinci Başkan Yardımcısı Franz Timmermans da bu dilekçeyle ilgili somut bir soruya cevap olarak aynı görüşü dile getirmişti. Timmermans, AB üyesi ülkelerde seçimlerin yapıldığı kuralların AB düzeyinde belirlenmediğini ve bu kuralları belirlemenin üye ülkelerin korunan bir hakkı olduğunu söylemişti.