Hem Avrupa Parlamentosu, hem Bulgaristan Parlamentosunun ilk oturumlarında esas gündem maddesi mülteci krizi oldu. Salı günü AB'nin Aralık zirvesinin sonucu ile ilgili Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker ve AB Konsey Başkanı Donald Tusk, Avrupa liderlerini göçmen ve mülteci krizinin üstesinden gelemedikleri için eleştirdiler.
AB Komisyonunun gerekli tedbirleri artık aldığını öne süren Juncker, birlik üyesi 28 ülkenin yöneticilerinin aynısını yapmadıklarını vurguladı. "Eğer ülkeler bu önlemleri uygulamış olsaydı şimdi çok daha iyi durumda olacaktık" sözlerini kullandı Komisyon Başkanı.
Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, AB'nin sınırlarını mültecilere kapatması gerektiği görüşünde. Borisov Meclis'te konuşurken artık ne Dublin anlaşmalarının ne de kota ile dağıtım sisteminin işlemediğini öne sürdü.
"Bizim görüşümüz her zaman kesin oldu - sınırların derhal kapatılması gerekiyor. Avrupa'ya artık girmiş bulunan, onlara eğitim, iş imkanı ve sosyal hizmetler sağlanacak olanlar tamamdır. Diğerleri yurtlarına iade edilmelidir. Biz kotalara da destek verdik, ancak bu da işlemeyecek, çünkü mülteci kampı değil hapishaneler kurmamız gerekecek. Mültecilerin göçmen kamplarından defalarca kaçtığı çok sayıda örnek vardır" diyen başbakan Borisov, çoğu göçmenin Afgan kökenli olduğu ve onların topluma entegrasyonunun çok zor olduğuna da dikkat çekti.
Başbakan tarafından yapılan açıklama üzerine Dışişleri Bakanı Daniel Mitov da ülkemizin AB'nin dış sınırı ile ilgili kesin politika ve net kontrol beklediğini açıkladı.
"Uzun zamandır Türkiye ile geri kabul sözleşmesinin daha erken uygulanması konusunda ısrar ediyoruz. Öte yandan Yunanistan ve Türkiye'nin sınırlarda üçlü kontrol merkezi sözleşmesini mümkün olduğu kadar sürede imzalamalarında ısrar ediyoruz. Avrupa'nın bizim şartlı bir şekilde mülteci dediğimiz insan akını ile baş edemeyeceği çok açık. Ancak onların büyük bir bölümü mülteci değil. Mülteci olanlarla dayanışma borcumuz var. Ancak mülteci statüsü ebedi bir şey değil. Bu insanların geri dönüp kendi ülkelerinin tekrar kurulup istikrarlı hale getirilmesine katılmaları gerekiyor. Ekonomik göçmenler için ise geri kabulü ile ilgili açık kurallar olmalı ve bu Avrupa politikası olmalıdır".
Avrupa Parlamentosunda Dublin Regulasyonunun revize edilmesi öngörülmektedir. "Juncker" Komisyonunun sunacağı yasal göç paketinin de görüşülmesi bekleniyor. Bu paket kapsamında AB "Mavi Kart" uygulamasının da revize edilmesi bekleniyor. Mavi Kart AB dışındaki ülkelerin vatandaşlarına ihtiyaç durumunda birlik üyesi ülkelere çalışma imkanını sağlıyor. Beklenen revizyon amacı Avrupa'da kalmak değil, ülkelerine dönmek olan kadronun istihdam edilmesine imkan sağlıyor. Aslında iyi olan bütün bu fikirler gerçeğe geçirilene kadar kendi güçlerimizle idare etmemiz ve sorumlulukların birlik üyesi devletlerce paylaşılmasına bel bağlamamız gerekecek. Sorumlulukların ne denli paylaşılmakta olduğu ise ayrı bir konu...,