News. Lex.BG'nin haberine göre Bulgarlaştırma süreci davası zaman aşımına uğramış olmasına rağmen savcılık hala davayı sonlandırmadı ve ancak soruşturmayı askıya aldı.
Bulgaristan'da Türklere ve Müslümanlara karşı uygulanan asimilasyon kampanyasının onlarca mağduru, 1991 yılında başlatılan davanın hızlandırılmasını talep etti ve Sofya Şehir Mahkemesi, karar açıklaması için Askeri Savcılığa 5 Ekim 2018 tarihine kadar süre verdi. Zaman aşımından dolayı soruşturmaya son verilmesi bekleniyordu ki bu mağdurların büyük bir kısmı için davanın gereksiz devamından daha iyi bir seçenek, çünkü daha kolay bir şekilde tazminat talep edebilirler.
Birkaç gün önce savcılık, soruşturmanın gizli yürütüldüğü gerekçesiyle "Dnevnik" gazetesinin sorularını cevaplamayı reddetti.
Bulgarlaştırma süreci mağdurlarının bir kısmını temsil eden avukat Esen Fikri'nin soruşturmayı yürüten savcı Edward Vladimirov'un 35 tanığın daha Türkiye'de bulunup ifadesi alınana kadar soruşturmayı askıya aldığını söyledi.
Soruşturmanın askıya alındığına ilişkin karar hakkında mağdurlar ilk defa 25 yıl sonra bilgilendirildi. Şimdiye kadar onlara soruşturma hakkında bilgi verilmedi.
2007 yılında o zamanki Başsavcı Yardımcısı Valeri Pırvanov, davanın mutlak zaman aşımı süresinin daha Aralık 2003'te sona ermiş olduğunu açıkladı. Pırvanov'un ifadesine göre tüm mağdurlar dinlenmeden önce soruşturmaya son verilemez. Onların ifadeleri üzerine daha ağır cezalar öngörülen yeni suç duyurularında bulunulduğu takdirde zaman aşımı süresi de uzatılacaktır.
İddianame 1994 ve 1998 yıllarında iki kez mahkemeye sunuldu, ancak iki keresinde de yeniden soruşturma yapması için savcılığa geri gönderildi. İlk başta Todor Jivkov, Dimitır Stoyanov, Penço Kubadinski ve Georgi Stoyanov hakkında etnik ayrımcılığı ve nefreti kışkırttıkları gerekçesiyle suç duyurusunda bulunuldu. Daha sonra suç duyuruları değiştirildi ve sadece Jivkov, Stoyanov ve Atanasov hakkında savaş suçu işledikleri gerekçesiyle suç duyurularında bulunuldu. Jivkov ve Stoyanov'un vefat etmesinden dolayı yargılama aşamasına geçildiği takdirde sadece eski Başbakan Georgi Stoyanov sanık olarak yargılanacaktır.
Dava, Yüksek Mahkeme'nin devlet savcılığına verdiği talimatlar nedeniyle gecikmiştir. Tahkikat görevlilerine özel yargılama usulü ile sivil haklar talep etmeleri için Belene kampına ve başka cezaevlerine sürülen tüm mağdurların aranıp bulunması talimatı verilmiştir. Savcılık mahkemenin talimatlarını böyle yorumlamıştır. İddianame ikinci kez mahkemeye sunulduğunda önceki talimatların yerine getirilmemesinden dolayı tekrar savcılığa geri gönderilmiştir.
Mayıs 1998 tarihinden itibaren soruşturma Sofya Bölge Askeri Savcılığı tarafından yürütüldü. Sofya Bölge Askeri Savcılığı, 2003 yılına kadar Bulgarlaştırma mağduru olan 446 Türkün veya mirasçının adlarını ve adreslerini bulmayı ve 312'sinin ifadesini almayı başardı. Fakat çoğu Türkiye'de ikamet eden diğer 134 mağdur, adli yardım başvurusunda bulunulmasına rağmen hala bulunmuş değil. 2003 yılında o zamanki Başsavcı Yardımcısı Hristo Mançev, mahkemeye gönderdiği mektupta soruşturmanın tamamlandığını, ancak tüm mağdurların ifadelerinin alınması yönündeki talimatın yerine getirilmesinin mümkün olmamasının iddianamenin mahkemeye sunulması önünde engel oluşturduğunu belirtti.
Fakat Sofya Şehir Mahkemesi'nin 5 Eylül 2018 tarihli kararına göre Yüksek Mahkemesi'nin talimatları farklı yorumlanmıştır. Sofya Şehir Mahkemesi'ne göre Yüksek Mahkemesi'nin talimatlarının yerine getirilmesi mümkündü, çünkü savcılığın tüm mağdurların dinlemesi değil, araması talimatı verilmiştir.
İkinci derece mahkeme savcılığı davanın sonuçlanmaması ve karara bağlanmamasından dolayı mahkum etti
Bu arada ikinci derece mahkeme, Bulgarlaştırma süreci mağduru Şükrü Mehmet'in savcılığa karşı dava açmasını haklı buldu. Sofya Şehir Mahkemesi, Devlet Sorumluluğu Kanunu kapsamında kendisine 30 000 leva miktarında tazminat ödenmesi gerektiğine karar verdi. Karar, nihai değil ve Yüksek Temyiz Mahkemesi'ne itiraz edilebilir, ancak Yüksek Temyiz Mahkemesi özel hukuk davalarına istisnai olarak bakıyor ve bu dava ile uğraşmayabilir.
2017 yılında açıklanan Şükrü Mehmet'in açtığı davaya ilişkin karara göre birinci derece mahkeme, Bulgarlaştırma süreci davasının makul bir süre içinde görülmesi ve sonuçlanmasına ilişkin hakkının ihlal edildiğini kabul etti. Mahkeme kararına göre Mehmet Şükrü'ye 1991-2017 dönemi için manevi tazminat ödenmelidir, çünkü uzun yıllar boyunca davanın tamamlanması için herhangi bir ihtimal olmadığı ve sanığın cezasız kalacağından dolayı hayal kırıklığı ve korku yaşadı. Mahkeme ayrıca onun haklarının ve haysiyetinin çiğnenmesinden dolayı adaletin yerini bulacağına dair beklentilerinin boşa çıkması, duygusal gerginlik yaşaması ve kurumlara olan güvenini kaybetmesinin yanı sıra sağlık sorunlarından dolayı tazminat taleplerinin yerine getirilmesine karar verdi.