24 Ocak 2016 tarihinde Sofya Milli Kültür Sarayı'nda gerçekleşen Ulusal Müslüman Konferansında Bulgaristan Müslümanları, Dr. Mustafa Hacı'yı yeniden Başmüftü seçtiler. Yaklaşık 1 milyon Bulgaristan Müslümanlarını temsil eden ülke çapından 976 delege oybirliği ile Dr. Hacı'yı Başmüftü seçtiler.
Geçici olarak Yüksek İslam Şura Başkanı görevinde bulunan Vedat Ahmet, delegeler tarafından oybirliğiyle desteklenerek, Yüksek İslam Şura Başkanı seçildi.
Forumda hazır bulunan konuklar arasında Türkiye'nin Sofya Büyükelçisi Süleyman Gökçe, Balkan ülkelerdeki Müslüman toplumların temsilcileri, Bulgar Ortodoks Kilisesi temsilcileri vardı. Konferansta Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) Eşbaşkanı Mustafa Karadayı, HÖH Başkan Yardımcısı ve Meclis Başkan Yardımcısı Aliosman İmamov, HÖH Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Ünal Lütfi, Avrupa Parlamentosu Milletvekilleri İlhan Küçük ve Necmi Ali ve HÖH Milletvekili Ahmet Ahmedov da hazır bulundular. Konuklar arasında HÖH'ten ihraç edilen Eski Genel Başkan Lütfi Mestan ve onunla birlikte partiden ayrılan Milletvekilleri Hüseyin Hafızov, Aydoğan Ali ve Şabanali Ahmet de hazır bulundular.
Konferansın gündeminde yer alan konular arasında merkez yönetim organları seçiminden başka Başmüftü Dr. Mustafa Hacı ve Yüksek İslam Şura Başkanı Vedat Ahmet'in önceki beş yıllık döneme ilişkin faaliyet raporlarını tanıtmaları, ülkedeki Müslümanlarla ilgili davalar ve Başmüftülük kurumunun tüzüğünde değişiklikler yapılması vardı.
Konferansın başında tüm selamlama konuşmalarında önemli bir konu olan küresel terör tehlikesi ve İslam'ın üzerine düşürdüğü gölgeye değinildi. Yüksek İslam Enstitüsü Eski rektörü Dr. İsmail Cambazov, "Terör örgütleri İslam dininin adına silinmeyecek lekeler sürdüler. Radikal İslamcıların verdiği dini mesajlarda Kur'an-ı Kerim esas alınmamaktadır, onlar İslam uygarlığını tahrip ediyor ve Yüce Allah'a ve O'nun kulu ve Elçisi Hz. Muhammed'e (SAV) olan inancı kötülüyorlar" dedi.
Dr.Cambazov, Bulgaristan'da müftülüklerin ve her bir Müslümanın otantik İslam'dan bu düşmanca sapmaları katı dille kınayıp, sapanlara karşı mücadele etmeleri çağrısında bulundu.
Forumda Romanya Müslümanları Müftüsü Murat Yusuf da selamlama konuşması yaptı. Ardından selamlama konuşmasında Türkiye Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Yılmaz, Bulgar ulusunun ve Bulgaristan Müslümanlarının pek çok zorluklar yaşadıklarını, fakat 1989-1990 yıllarından sonra demokrasi dönemine geçildiğini kaydetti. Prof. Yılmaz, "Türkiye ve Bulgaristan, tarihsel, coğrafi ve kültürel ilişkilerle birbirine bağlı iki devlet" dedi. Türkiye Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı, 1950 yılında Türkiye'de imam hatip liseleri ve İlahiyat Fakülteleri açıldığı sırada hocaların Şumnu'dan gelen din adamları olduklarını kaydetti.
Başmüftü Dr. Hacı, faaliyet raporunun başında şunları okudu: "Ülkedeki Müslümanlar hayatlarını dine adamakla şiddet yanlısı radikal tutumu benimseyen sözde Müslümanların arzuları ve İslam'ın otantik dini değerlerinin taşıyıcıları arasında net bir ayırt edici yol çizgisi koydular".
Dr. Mustafa Hacı, Başmüftülük kurumunun başarılı gelişimine ilişkin üç ön koşul belirledi-iyi bir eğitime sahip dini personel kadrosu, şeffaflık ve hesap verebilirlik sağlayacak çağdaş yönetim mekanizmaları uygulanması ve Müslümanların kuruma büyük güvenlerinin olması.
Raporunda üzerinde durduğu konular arasında Başmüftülüğün ülkede imam ve hatip sayısında eksikliğin azaltılması ve eğitimlerinin iyileştirilmesi için verdiği çabalar yer aldı. Bu konuda imamların performansını değerlendirmek için yeni bir yöntem uygulanması, Ustina köyünde ve Şumnu'da İmam Yetiştirme Merkezleri açılması, Şumnu ve Momçilgrad'da (Mestanlı) ilahiyat liselerinin ve yaklaşık 50 bin çocuk ve gencin eğitim gördüğü ülke çapındaki Kuran Kurslarının yeni modern binaya kavuşturulması gibi örnekler verdi.
Dr. Mustafa Hacı, kurumun maliye işlerinin düzenlenmesine yönelik çalışmalara da vurgu yaptı. Bunun sonucunda Milli Gelir Ajansına (NAP) 1,2 milyon leva civarında eski borçların iptal edildiğini ve yaklaşık 700 bin leva tutarında devlete vergi ödendiğini, kiraya verilen vakıf mallarının sayısının yüzde 263 oranında arttığını ve önceki döneme kıyasla Başmüftülüğün yıllık gelirlerinin yüzde 250 oranında arttığını belirtti.
Dr. Hacı'nın ardından söz alan Eski Başmüftü Fikri Sali, şimdiki yönetime karşı bazı eleştirilerde bulundu. Çözüm bekleyen sorunlar arasında Sali, iade edilmemiş vakıf malların olması, Yüksek İslam Enstitüsünün akreditasyon eksikliği, Sofya'da Dini Kültür Merkezi'nin kurulması konusunda gelişme kaydedilmemesi, Yüksek Temyiz Mahkemesinde önceki Ulusal Müslüman Konferansı sonuçları hakkında açılan davanın askıya alınması ve imam eksikliğinden dolayı ülkede 200 civarında caminin ibadete açık olmamasını belirtti.