Avrupa Birliği (AB) Parlamentosu Üyesi İlhan Küçük, Avrupa Parlamentosu'nda Bulgaristan'ın üç şehrinden üniversite ve diğer okullardan gelen öğrencilerden oluşan bir ziyaretçi grubunu karşıladı. Grupta Kırcaali ve Blagoevgrad'da (Yukarı Cuma) eğitim gören üniversite öğrencileri ve her yıl düzenlenen Ventsi Stanev'in Düşleri Yarışması’nda derece elde eden Vidin'den öğrenciler yer alıyor.
Ziyaret sırasında Avrupa Parlamentosu'nun yapı ve işleyişini yakından inceleyen konuklar, İlhan Küçük'ün verdiği konferansa da katılma fırsatı buldular. Avrupalı liberallerin lideri, Avrupa ve Bulgaristan'daki siyasi durum hakkında yorum yaptı.
Küçük, “Yaklaşan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde ana konu, AB'nin güvenliği ve Batı Balkanlar yönünde ve Rusya'nın saldırganlığından sonra anlaşıldığı üzere Ukrayna ve Moldova yönünde genişlemesi olacak. Bununla birlikte Avrupa daha bağımsız olabilir mi sorusuna yanıt aranacak. Bunlar Avrupa’daki sivil toplumu ilgilendirecek konular olacak” diye kesin konuştu.
Küçük’ün ifadesine göre, AB'den sadece ülkenin desteğe ve dayanışmaya ihtiyacı olduğu zamanlarda bahsetmek yıllar içinde Bulgaristan'ın iç politikasında bir kusur haline geldi. Oysa Birlik kapsayıcı bir alan olarak kabul edilmeli, çünkü Bulgaristan'ın iç politikasının bir parçası olarak AB hakkında ne kadar çok konuşursak, üyeliğimiz o kadar anlam kazanır.
İlhan Küçük, Bulgaristan'dan gelen konuklar önünde şunları kaydetti: “AB, ortak zemin arayan, çıkarların değerlerle kesiştiği, herkesin fikir birliği aradığı bir ortamdır. Avrupa fikri bu kadar uzun süre uzlaşma temelinde korunup geliştirildiyse, o zaman doğru yol budur. AB güçlü, çünkü değerlere sahiptir.”
AP'deki deneyimlerini paylaşan ve bir AP Üyesi olarak gerçekleştirdiği faaliyetler ve görevlerinden bahseden İlhan Küçük, son yıllarda yaşanan bir dizi zorlu sürecin ardından AB'de yaşanan süreçlere dikkat çekti.
Küçük’ün ifadesine göre, politikacılar bazı soruların doğru cevaplarını bilmediklerinde doğru adım vatandaşlara yönelmek ve halkın bakış açısını aramaktır. Aynı zamanda vatandaşları karar alma süreçlerine dahil etmenin güzel bir örneği olan Avrupa'nın Geleceği Konferansı'nda da böyle oldu.