Türkiye'nin Sofya Büyükelçisi Ekselansları Süleyman Gökçe: "Bulgaristan'dan daha fazla öğrenci çekmek istiyoruz"



Salı, 23 Aralık 2014

Türkiye'nin Sofya Büyükelçisi Ekselansları Süleyman Gökçe: Türk şirketlerinin kötü deneyimleri olduğu için ülkenizden çekildiler - diyor Türkiye'nin Sofya'daki Büyükelçisi.


ÖZGEÇMİŞ

Ekselansları Süleyman Gökçe 1967, İstanbul doğumlu, evli ve bir çocukludur.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü (lisans, 1989), Oxford Üniversitesi, Dış Politika Programı (sertifika, 2001) ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü (yüksek lisans, 2006)'nde eğitim görmüştür.

1990 yılından beri T.C. Dışişleri Bakanlığı için çalışmaktadır. 2013 yılında Türkiye Cumhuriyeti Sofya Büyükelçiliği görevine atanmış; Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev'e 3 Aralık 2013 tarihinde Güven Mektubu'nu sunarak, göreve başlamıştır.

-Ekselansları, rezidansla ilgili bize daha ayrıntılı bilgi verir misiniz? Bugün Türkiye Büyükelçisinin rezidansı olarak bilinen bina Dr. Haralambi Sırmaciev'in evi olarak biliniyor (Çar Osvoboditel No. 19)?

-Bu bina Sofya'daki en güzel binalardan biridir. 1903-1904 yıllarında Sırmacievi ailesi için inşa edilmiş. Bizler 1907 yılından beri bu binadayız. Evin otantik hali korunmuş durumda. Kültür mirasının bir parçası olduğu için bina Türkiye'nin Sofya'ya, Sofya'nın da Türkiye'ye hediyesidir. Bizler hem binayı muhafaza ediyoruz, hem değişik etkinliklerle insanların binayı yakından görmelerini ve tarihini öğrenmelerini sağlıyoruz.

- Ankara ve Sofya arasında Kültür Mirasının Korunması, Restorasyonlarda ve Film Çekimlerinde İşbirliği Anlaşması imzalandı. Türkiye yılda 100 üzerinde film üreten ve 200 milyon Dolarlık diziler ihraç eden bir ülke. Bu konuda Bulgaristan ortak olarak nerede?

-Evet, Türk dizileri Amerikan dizilerinden sonra seyredilme sıralamasında dünyada ikinci sırada yer alıyor. Rakamsal olarak buradaki Bulgaristan'ın payı ne kadar bilmiyorum, ama şunu biliyorum ki Bulgaristan'da Türk dizileri çok seyrediliyor. Bulgar edebiyatının ve Bulgar yazarlarının Türkiye'de pazarı var ve bu pazara girmelerinin zamanı gelmiştir. Bu şekilde kültür işbirliği yaratılabilir.

- Bulgar kültürünü tanıyan binlerce Türk turisti ve işadamı var. Bu kişilerin Bulgarca kitaplara erişimi yok mu?

- Bu durum şu şekilde izah edilebilir - Türkiye ve Türkler Bulgaristan'a geliyor, ancak Bulgaristan ve Bulgarlar Türkiye'ye gelmiyor. Bunu turizm ve seyahat açısından söylemiyorum, diğer kültür konuları için söylüyorum. Şöyle örnek vereyim - 6000 Türk vatandaşı Bulgaristan'da eğitim görüyor. Türkiye'deki Bulgar öğrencilerinin sayısı ise 1000'i geçmiyor. Aynı zamanda Türkiye'de 184 üniversite var ve bu üniversitelerin 10-12'si dünyanın en iyi 500 üniversitesi sıralamasında yer alıyor. Birçoğunda eğitim İngilizce olarak veriliyor, ama yeteri derecede Bulgar öğrencileri yok.

Türkiye'nin sağladığı burslar her yıl artıyor. Bu yıl Türk üniversitelerinde eğitim görmek isteyen 143 ülkeden 50 000 üniversite öğrencisi adayı vardı. Tüm ülkelerden öğrenciler var ve yeteri derecede üniversiteler var - sadece İstanbul'da üniversitelerin sayısı 43, Ankara'da ise 18. Türkiye'deki toplam üniversite öğrencilerinin sayısı 3 milyon kişi, Bulgaristan'dan gelen öğrencilerin sayısı 1.000 civarında. Bu doğrultuda kültür etkileşiminin iyileştirilmesi üniversite öğrencileri sayısının artırılmasıyla da olabilir.

- Ankara'nın ve Büyükelçi olarak sizin, azınlıklara verilen burslar dâhil, Türkiye'deki Bulgar öğrencileri sayısını artırma göreviniz var mı?

- Tabii ki, bizler Bulgaristanlı gençlerini Türk burslarına ve üniversitelerine aday olmaları için teşvik ediyoruz, ancak istekli olmak da gerekiyor, sadece teşvikler yeterli olmuyor. Tabii biz bu doğrultuda çalışmaya devam edeceğiz ama gereken tanıtımların da yapılması gerekiyor.

- Yakın zamanda Büyükelçiliğin Kültür ve Turizm Müşaviri Cemal Tekkanat Türk yatırımcılarının Bulgaristan'a ilgi duyduklarını ancak bunun yeterli düzeyde ve sayıda olmadığını açıkladı. Bu görüşe katılıyor musunuz?

- Evet, doğru. Bulgaristan'da Türk yatırımları var. Ancak bu yatırımlar çok daha büyük olmalı.

- Türkiye Romanya'ya 6 milyar Dolar yatırım yapmış, yani Bulgaristan'dan üç kat daha fazla. Bu neye bağlı?

- Evet, Romanya'daki Türk yatırımları 6 milyar Dolara ulaşıyor ama oradaki yatırım koşulları daha iyi. Çalışma ortamı, işçi bulma, altyapı ve yatırımcı beklentilerinin gerçekleşmesi daha iyi.

- Romanya'nın bu önceliği nereden geliyor?

- Bulgaristan'a çok büyük Türk yatırımcıları geldi, ancak geldikleri gibi geri döndüler. Mesela Türk Telekom (Türk Cell), Koç Holding, Doğuş ve birçok şirket daha geri döndü. Ancak bu şirketler buradan Romanya'ya gitti ve bu da sizin sorunuzun yanıtlarından biridir. Bulgar Telekom'unun (BTK) özelleştirilmesi sırasında bir Türk şirketi (Türk Telekom) en büyük teklifi verdi ancak ihaleyi kazanamadı. Bulgaristan'daki tek demir-çelik fabrikası olan Kremikovtsi'ye de Türk şirketleri ilgi gösterdi. Ondan sonra fabrika başka şirkete satıldı, bildiğiniz gibi sembolik olarak 1 Dolara. Böyle bir ortamda Türk yatırımcıları neden gelsin?

- Herhalde problem Türk şirketlerinin erişimiyle ilgili değil, bürokratik engelleri mi kastediyorsunuz?

- İhaleler herkese açık. Söylemeye çalıştığım şu. Bu kötü deneyimden sonra Türk şirketleri artık Bulgaristan'a gelmiyor. Bulgaristan'daki en büyük yabancı yatırım Eski Cuma'daki Trakya Glass - yatırımın pazar değeri 1 milyar Avro. Bu, Bulgaristan için ciddi bir rakam çünkü 6 üretim fabrikası var ve bu yerel ekonomi için bir yatırım. Haftada 7 gün 24 saat çalışıyor ve 3500 kişi istihdam ediliyor. Bu sayıya ulaştırma sektörünü de eklersek istihdam edilenlerin sayısı 5000'e çıkıyor. Yıllık kapasite Bulgaristan'ın GSİH'sının % 1'ini oluşturuyor - 500 milyon Dolar, yani söz konusu yatırımın Bulgar ekonomisine böyle bir katkısı var. Üretimin % 95'i ihraç ediliyor. En büyük ihraç pazarı Almanya, Rusya ve Türkiye, yani malları üreterek ve Türkiye'ye ihraç ederek Bulgar ekonomisine katkıda bulunuluyor. Yatırımcının nasıl problemlerle karşılaştığını zannediyorum biliyorsunuz. Fabrika yolu var mı? Bozuk bir karayolu var. Haftada 7 gün çalışan ve hemen hemen tüm üretimini ihraç eden bir fabrikanın karayolu bu durumda. Fabrikadan 500 metre uzaklıkta demiryolu var. Zamanında ihracatın kolaylaştırılması için demiryoluyla bağlantı yapılacağı sözü verilmiş, ancak hiçbir şey yapılmamış. Etraftaki yol içler acısı durumda. Ben bir yıldan beri Sofya'dayım ve bu yolun en sonunda tamir edilmesi için çalışıyorum. Önceki hükümetin Ekonomi Bakanıyla görüştüm, Bölgesel Kalkınma Bakanıyla ve Başbakanla görüştüm. Bir Bakan'ın cevabı şuydu: "Bütçemiz yok", bir başka Bakan bana fabrikanın nerede bulunduğunu sordu. Başbakan ise konuyu araştıracağını söyledi, ancak ondan sonra hiçbir gelişme olmadı. Söz konusu asfaltlanması gereken yol ise 1 kilometreden ibaret. O zaman fabrika hesabına yolu bizim asfaltlamamızı teklif ettik. 1 kilometrelik yol için bizden 1.2 milyon Avro para istendi. Bu da sizin sorunuzun cevabıdır - bu şartlar altında yatırımcı gelir mi? Geçen hafta Trakya Glass Romanya'da fabrika açtı, böylelikle oradaki Türk yatırımları 100 milyon Avro daha büyüdü.

- Bulgaristan'dan Türkiye'ye giden turistlerin sayısı son 5 yılda yaklaşık 1,5 milyon. 6-7 milyonluk nüfusa sahip Bulgaristan gibi bir ülke için bu ciddi bir rakam. Türkiye'den Bulgaristan'a yönelik ters yöndeki turist akışı ne durumda?

- Geçen yıl 8 milyon Türk turisti yurt dışına gitti. Bu turistlerin % 10'u (2013 yılı için 800 000 kişi) Bulgaristan'ı ziyaret etti. Aslında Bulgaristan Türk turistleri tarafından en çok ziyaret edilen destinasyondur. Transit geçiş yapanları katarsak 3,5 milyon kişiden bahsediyoruz. Turistik akış fazla olabilir mi - vizeler kaldırılırsa olabilir. Bizler tek taraflı vize konusunu hafiflettik ve bu Bulgaristan'ın AB üyeliğiyle ilgili değil, çünkü bunu 15 yıl önce yaptık. Bulgaristan ise AB üyeliğinden önce de, Birliğe üye olduktan sonra da, vize uygulamaya devam ediyor.

- Müşaviriniz "Bulgaristan'da kültür alanında Türk yatırımı için ilgi duyulmaktadır. Yalnız bunun için mevzuatta değişikliklerin tamamlanması ve yatırım alanlarının sunulması gerekiyor" açıklamasını yaptı. Türkiye Cumhuriyetinin kültür alanındaki yatırımlarının artması için tam olarak ne tür engeller var?

- Bulgaristan'ın Türkiye'deki kültürel mirası olduğu gibi korunmuştur. Bu gibi varlıklar sadece korunmakla kalmıyor, restore de ediliyor. Diğer yandan bu varlıklar ait oldukları topluluklara iade edildi. Bulgaristan'da ise kültürel varlıklarla ilgili sorunu biliyorsunuz - bu miras eğer burada da korunuyor ve restore ediliyorsa Türk turistlerinin sayısında da artış olacaktır.

- Bildiğim kadarıyla Türkiye bazı camilerin yenilenmesi için mali yardım sağlıyor. Türk tarafının yatırım yapmaya hazır olduğu başka turistik, kültürel ve tarihi varlıklar var mı?

- Var tabii. Bu varlıkların listesini hazırladık ve Bulgar yetkili makamlarıyla bu konu üzerinde çalışıyoruz. Bu ikili bir anlaşmaya dayanarak yapılmaktadır - bu anlaşma çerçevesinde yalnızca Bulgaristan'daki Türk varlıklarının korunması söz konusu değil, Bulgaristan'ın da Türkiye toprakları üzerindeki varlıklarının restorasyon finansmanlığını da karşılıyoruz.

- Yatırım, turizm ve kültürel değişim hususundaki ikili ilişkilerin genişletilmesi konusunda vizyonunuz var mı?

- Evet, Türkiye pozitif ve yapıcı bir gündem için Bulgar tarafı ile çalışmaya hazır. Çünkü biz komşuyuz ve gelecekte de komşu olarak yaşayacağız. Ortak işbirliğinden her iki ülkenin alacağı şeyler vardır. Ancak bir şeyin anlaşılması önemli - geçmişte fiziki komşuluk ekonominin ve ticaretin gelişmesi için bir zorunluluktu. Lojistik bir avantajı vardı, ama bugün artık öyle değil, çünkü küreselleşmekle dünya küçüldü. Yani Bulgaristan bu komşu yakınlığından artık o kadar kolay faydalanamaz. Mesela bu yıl Bulgaristan'a hiç Türk yatırımı gelmedi.

- Bunun nedeni nedir - kriz mi, bürokratik engeller mi, yoksa siyasi istikrarsızlık mı?

- Bu konu şu ya da bu hükümetle alakalı değil, siyasi bir konu değil. Söylediklerimin yanlış anlaşılmasını istemiyorum - sadece cazip yatırım koşullarının olması yeterli olmuyor. Etiyopya'da Türk yatırımları sadece 5 yılda 3,5 milyar Dolara ulaştı. Büyük Britanya'da bir Türk şirketi gıda sanayisinde 3,3 milyar Dolarlık ticari muamele gerçekleştirdi. Neredeyse "Türkler bizi fethediyor" gibi algılardan İngilizlerin bir şikayeti yok.

- Bulgaristan'da bu tür iddialarla mı karşılaşıyorsunuz?

- Ben duymuyorum, ama benim Bulgar dostlarım bu durumu benimle paylaşıyor. İngiltere'deki bu şirketi satın almakla Türk yatırımcısı bu sektördeki yatırımların dünya sıralamasında 3. sıraya yerleşti ve dünya çapında faaliyet göstermekte. Türkiye'nin geçen yıl yurt dışına yaptığı yatırımlar 33 milyar Dolar, Bulgaristan'a ise - sıfır. Aslında bu benim bu doğrultudaki başarısızlığımı da göstermektedir, çünkü görevlerimden biri ticaret hacmini ve yatırımları çoğaltmak. Ben bu durumdan memnun değilim, tam tersi. Bugün Türk yatırımları Hindistan'a, Çin'e, Brezilya'ya, Arjantin'e, Afrika'ya, Avrupa'ya ve Arap ülkelerine gidiyor, ancak komşu olan Bulgaristan'a gelmiyor...

Nikolay Marçenko
İkonomika dergisi, Sayı 44 / Aralık 2014


DİĞER HABERLER