Sırbistan Kosova'nın bağımsızlığını engellemek amacıyla önlemler üretmeye devam ediyor. Sırbistan Kosova'nın bağımsızlık günlerinin gittikçe yaklaşmakta olduğunu bilincine vardı. Rusya'nın etkisi altında daha ne kadar direnebileceğini bilemiyormuş gibi görünüyor. Üstelik Ratko Mladiç ve Radovan Karadziç'in hala yakalanmamış olmalarına rağmen girişimlerine devam ettiği AB üyeliğinin engellenmesini de istemiyor.
Rusya, Sırbistan'ın hamisi olarak Kosova'nın bağımsızlığına karşı koymaya devam ediyor. Teknik olarak bunu yapmasının Rusya için yarattığı her hangi bir olumsuzluk yok. Rusya, Kosova'nın bağımsızlığını kabul etmeyeceğini söyleyen güçlü bir devlet konumunda. Üstelik bahsedilen topraklar kendi toprakları olmadığı için uzaktan fikir beyan etmesi de kolay. Reddedemeyeceği bir teklif gelmesi halinde Sırbistan ile var olan organik bağlarını çok fazla düşüneceğine de inanılmıyor.
Oysa Sırbistan için durum böyle değil. Kosova teknik olarak Sırbistan toprakları içinde yer almaya devam ediyor. Bağımsızlığı kabul edilecek olan toprak parçası, Sırbistan'a ait görünüyor. Diğer tarafta, Sırbistan Yugoslavya'nın dağılması sonrası yaşanan iç savaşın etkilerinden kurtulabilmiş değil. Miloseviç döneminde ülke dışına kaçırılan büyük miktardaki paraların yarattığı ekonomik boşluk ve savaş sonrası rehabilitasyon döneminin henüz tamamlanmamış olması Sırbistan'ı hırpalıyor. Bu durumun düzeltilebilmesi için AB üyeliğine bel bağlamış durumda olan Sırbistan hükümeti, gerektiği kadar pazarlık gücüne sahip değil.
Sırbistan'da hükümette yer alan her kim olursa olsun, Sırp halkına Kosova'nın savunulacağı konusunda güvence vermek zorunda. Bunun anlamı, Kosova sorununun çözümlenmemesi halinde halkın kendisini yeni bir iç savaşın içinde bulmayacağının garantilenmesi gerektiğidir. Bu çok zor bir durum. Çünkü tercihler hep aynı yere çıkıyor. Kosova bağımsızlığını ilan ederse, Sırbistan ve Kosova'da yaşamakta olan Sırplar "gerilecek". Kosova bağımsızlığını ilan edemezse de Kosova'da yaşayan Arnavutlar "gerilecek". Bu gerginliklerin Balkanların zaten "gergin" bir bölgesinde gerçekleşeceğini de hesaba katarsanız durum ürkütücü bir hal alıyor.