BULGAR BİLİM VE SİYASET ADAMI BOGDAN FİLOV'UN BALKAN SAVAŞLARI'NDA TUTTUĞU GÜNLÜKTE EDİRNE



Çarşamba, 28 Ocak 2009

BULGAR BİLİM VE SİYASET ADAMI BOGDAN FİLOV'UN BALKAN SAVAŞLARI'NDA TUTTUĞU GÜNLÜKTE EDİRNE20. yüzyıl Bulgar bilim ve politika tarihinin en karizmatik ve tartışmalı kişilikleri arasında gösterilen Bogdan Filov, Trak arkeolojisi ve Eski Bulgar sanatı alanlarında dünya ölçeğinde bir uzman kimliği taşımasının yanı sıra, çarın yönetiminde otoriter bir sosyal devletin kurulmasını amaçlayan bir politikacı olarak İkinci Dünya Savaşı arifesinde aldığı kararlarla ülkesinin tarihsel yazgısı üzerinde rol oynamıştır.
1883 yılında Eski Zağara'da dünyaya gelen B. Filov'un parlak eğitim ve akademik kariyeri dikkat çeker: Sofya Erkek Lisesi'nden sonra Sofya Üniversitesi Tarih ve Filoloji Fakültesi'nde öğrenim görmeye hak kazanmışsa da, o, devlet bursuyla Vürzburg ve Leipzig'de Klâsik Filoloji (1901-1903), Freiburg'da Arkeoloji ve Roma Tarihi (1904-1906) okumayı yeğler. Bilim doktoru olarak döndüğü Sofya'da Ulusal Arkeoloji Müzesi'nde göreve başlar (1906), bu arada Bon, Paris ve Roma'da arkeoloji ve nümizmatik alanında uzmanlaşır (1907-1909). Ulusal Arkeoloji Müzesi'nin müdürlüğünü üstlenen (1910-1920) ilk Bulgar olan Filov, Hisar ve Kabile gibi antik kentlerde arkeolojik kazıları başlatır ve başarıyla yönetir.
Sofya Üniversitesi'nde arkeoloji dalında doçentliğe (1914) ve profesörlüğe (1920) yükselir ve 1941 yılına değin burada hocalığını sürdürür. Sofya'daki Bulgar Arkeoloji Enstitüsü'nün kurucusu ve ilk müdürü olmanın yanı sıra (1920-1940), Bulgar Bilimler Akademisi üyeliği (1929) ve Sofya Üniversitesi rektörlüğüne (1931) seçilir. Daha sonra Bilimler Akademisi'nin başkanlığına getirilir (1937-1944).
Milli Eğitim Bakanı olarak atanmasından (1938) iki yıl sonra Çar 3. Boris'in kararnamesiyle Bakanlar Kurulu'na başkanlık eder. 1 Mart 1941'de Viyana'da Bulgaristan'ın Üçlü Pakta katılım belgesini imzalar. Hükümetinin tartışmasız başarıları arasında Krayova Anlaşması'nın imzalanması (07.09.1940) gösterilir ve böylece Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra yitirilen Güney Dobruca Bulgaristan'a iade edilir. Başında bulunduğu hükümet Nazi Almanya'sının baskısıyla ABD ve İngiltere'ye savaş ilân eder (12.12.1941) ve bu eylem müttefiklerin Sofya'ya bomba yağdırmasıyla sonuçlanır. Çar 3. Boris'in yaşamını yitirmesi sonucunda (1943) Bogdan Filov başbakan sıfatıyla küçük yaştaki Çar 2. Simeon'un naipliğini üstlenir. 07.09.1944'te bu görevinden istifasını sunar, ancak iki gün sonra gerçekleştirilen darbe sonucunda tutuklanarak üç ay Sovyetler Birliği'nde tutsak edilir. Diğer naip ve 1940-1944 yılları arasında görev alan bakanlarla birlikte 2 Şubat 1945 yılında yeni iktidar tarafından hunharca katledilir. Bulgaristan'daki demokratik sürecin ilk yıllarında aklanır (1996).
Bogdan Filov, Bulgaristan'ın yer almış olduğu Birinci Balkan, İkinci Balkan ve Birinci Dünya Savaşı yıllarında (1912-1918) Doğu Trakya, Ege ve Vardar Makedonya'sı topraklarını kapsayan bölgelere, arkeolojik ve etnografik materyallerin ortaya çıkarılması, derlenmesi ve korunması amacıyla bilimsel gezilere çıkar. Ulusal Arkeoloji Müzesi müdürü sıfatıyla katıldığı ve bir veya birkaç ay süren bu geziler sırasında Filov'un titizce günlük tuttuğuna tanık oluruz. Genç bilim adamının günlüklerinden Edirne ile ilgili kısmı ve Selimiye Camisi'nin korunmasına yönelik bir dilekçesini sunuyoruz.
(...)
1 Nisan [1913], Pazartesi. Dedeağaç. Bugün öğle saatlerinde buraya ulaştık. Sabah Edirne'ye hareket eden treni beklemek için burada konakladık.
2 Nisan, Salı. Edirne. Öğleden sonra saat 2'de geldik. Akşama kadar aramamıza karşın, sadece İoannis Antoniadi adında bir Rum'un evinde yatacak yer bulabildik. Burada bizi çok nazik karşıladılar. Bunlarda bir Bulgar kız öğrenci de kalıyor. Edirne girişinde çariçeyle1 karşılaştık, o otomobilinden indi ve belirli bir yere kadar bizimle yaya yürüdü. Sofya'da, Sultan Selim Camisi'nin kiliseye dönüştürülmesini isteyen bir komitenin kurulduğundan söz etti. Kendisi, tabii ki, buna karşı çıkıyor ve kendisini desteklememizi istiyor. Bence, mimarî açıdan önemli olan camiler devlet malı ilân edilsin, ama Türklerin bunları kullanmalarına izin verilsin, aynı zamanda ziyaretçilere de açık olsun.
3 Nisan, Çarşamba. Edirne. Bu sabah önce valiliğe gittik, burada vali Vazov'un2 huzuruna çıktık. Oldukça iyi bir izlenim bırakan kentin içinde biraz dolaştık. Öğleden sonra Sultan Selim'e girmek istiyorduk, ancak onu açması gereken Binbaşı Mitov gelmedi. Milli Eğitim Bakanlığı delegesi olan ve eskiliklerin korunmasıyla görevli A. P. Stoilov'u3 bulduk. Pazar yakınında bulunan ve 816 (1413) yılında Çelebi Sultan Mehmet tarafından yaptırılan Eski Cami'yi ziyaret ettik. Bunun içinde hepsi iyi korunmuş çok güzel halılar ve bu arada çok güzel süslemeli bir Kuran-ı Kerim de vardı.
4 Nisan, Perşembe. Edirne. Bu sabah, burada buluştuğumuz Kostov4 ve Pançev5 ile beraber Üç Şerefeli veya Burmalı Cami'ye gittik. Devasa bir Kuran-ı Kerim ve süslemeli başka bir tane daha vardı. İkisini de almaya karar verdik. Cami 849 (1445) yılında Sultan 2. Mehmet tarafından yaptırılmış. Sonra, 972-982 (1568-1575) yılları arasında yaptırılan Selimiye Camisi'ne gittik yeniden. Kütüphaneyi inceledik. Kitapların çoğu yırtılmıştı, ama yine de güzel süslemeli epeyce kitap topladık. Öğleden sonra, 893 (1488) yılında 2. Beyazıt Veli tarafından yaptırılan Beyazıt Camisi'ndeydik. Burada birkaç tane eski ve küçük, ama güzel halı ve biri 1490 tarihli iki Kuran-ı Kerim vardı. Daha sonra aynı adı taşıyan köprünün yanında bulunan küçük Gazi Mihal Camisi'ni de gördük. Yakın bir tarihte yenilenmiş olmasına karşın, iç düzeni açısından, özellikle güneye çıkıntılı kısmı itibariyle kiliseyi andırıyor. Kent Konseyi avlusunda 826 (1423) yılından, Horasanlı kahraman ve Edirne'nin fatihlerinden biri olan İshak Baba'nın mezarı bulunuyor. Müze için eskiliklerin toplanması ve korunması konusunda Stoilov'u yükümlü kıldık, bunun için validen bir karar çıkartıldı.
5 Nisan, Cuma. Edirne. Bu sabah, kütüphaneyi ve halıların listesini yapmak için Selimiye'ye gidecektik, ama Binbaşı Mitov yine gelmedi. Bir fayton alarak Beyazıt Camisi'ne gittik ve karşılığında belge düzenleyerek buradan küçük halıların dördünü ve iki eski Kuran-ı Kerim'i aldık. Türkler hiç itiraz etmedi. Hattâ biri, büyük Kuran-ı Kerim'i faytona kadar taşıdığından dolayı bahşiş bile koparttı. Akşam da Stoilov, herhangi bir olay çıkmadan, kilitleri kendisinde bulunan Eski Cami'den güzel Kuran-ı Kerim'i almış. Öğleden sonra Selimiye'nin kütüphanesinden 44 adet süslemeli elyazması seçtik, bunların listesini yaptık ve hemen bizim depomuza taşıdık. Halılar da listelendi ve bunların korunması için Kostov ile Pançev görevlendirildi.
6 Nisan, Cumartesi. Edirne. Bu sabah, Rodosto'ya [Tekirdağ] gidiş tezkeresi çıkartmak için Karargâh'a gittim. Albay Nerezov Ereğli'den sökülen mozaik ikonanın büyük bir diplomatik sorun haline geldiğini söyledi ve bundan dolayı dikkatli olmamız konusunda uyardı. Öğleden sonra, yapmış olduğum her şeyi Bakanlığa arz ettim. Edirne'deki başlıca işimiz tamamlandı. Tabyalara gidecek zamanımız yoktu ve bunu ikinci bir gelişimize bıraktık.
7 Nisan, Pazar. Edirne. Sabah saat 8'de İşirkov6 ile beraber Muratlı'ya gitmemiz gerekirdi, ancak tren ancak saat 10½'da hareket ediyor. Yolda büyük bir gecikme vardı, öyle ki Muratlı'ya ancak saat 8'de vardık ve gardaki destek biriminde yattık.
(...)
(B. Filov, Tekirdağ, Ereğli, Silivri, Çorlu, Vize, Pınarhisar, Babaeski ve Kırklareli'nden sonra yine Edirne'ye döner.)
23 Nisan, Salı. Kırklareli. Bugün de burada kaldık, çünkü Edirne'ye araç bulamadık. Bugün Bakanlığa, caminin ve öteki anıtların korunması ve bunların devlet malı ilân edilmesi için bir rapor yazdım.
24 Nisan, Çarşamba. Kırklareli. Bu sabah faytonla Edirne'ye yola çıktık. Bizimle beraber, ricası üzerine aldığımız ve Banque de Salonique yetkilisi Semere adında biri de yolculuk etti. Edirne'ye saat 6 sularında sağanak yağmur altında vardık ve yine Antoniadi'de kaldık. İşirkov, Dışişleri Bakanlığı'ndan arandığını öğrendi, öyle ki yarın Sofya'ya gitmesi gerekir. Ben de onunla gitmeye karar verdim. Bu akşam Dorosiev ve Stoilov ile görüştük, onlardan halıların sorunsuz bir şekilde artık Sofya'ya taşındığını öğrendim.
25 Nisan, Perşembe. Edirne. Bu sabah İşirkov ile beraber Sofya'ya hareket ettik ve gecenin geç saatlerinde sağ salim ulaştık.


* * * * *

Hareket Ordusu'nun Sayın Genelkurmay Başkanı'na

Sayın Generalim,
Edirne'nin yakın zamanda ele geçirileceğini göz önünde bulundurarak, İslâm mimarisinin en önemli anıtları arasında yer alan Sultan Selim Camisi'nin korunması için yapılabilecek her şeyin yapılması için emirlerinizi rica ederim.
Çok önemli belgeler içeren cami kütüphanesinin korunmasına özellikle dikkat edilmesi gerekir. Askerimizin Edirne'ye girişi sırasında bunların her kimler tarafından olursa olsun yakılmaması veya yırtılmaması için, caminin ve ona ait olan yapıların hemen kapatılması ve burada toplanan eşyaların yetkili kişiler tarafından incelenmesine kadar korunması en doğrusu olacaktır.

Kırklareli, 1 Kasım 1912 Saygılarımla,
Dr. Bogdan Filov,
Ulusal Müze Müdürü


DİĞER HABERLER