BULGARİSTAN TÜRKLERİ'NİN İKİ AYDIN YÜZÜ:SÜLEYMAN YUSUF ADALI VE MEHMET TÜRKER GEBZE'DE BİRARAYA GELDİ...



Salı, 20 Kasım 2007

BULGARİSTAN TÜRKLERİ'NİN İKİ AYDIN YÜZÜ:SÜLEYMAN YUSUF ADALI VE MEHMET TÜRKER GEBZE'DE BİRARAYA GELDİ...Haftasonu Gebze'de iki çok eski dost biraraya geldi.
KOCAELİ ÖNCÜ Gazetesi bu duygusal buluşmayı görüntüledi.
Bulgaristan Türk Edebiyatı'nın iki önemli ismi Gebze'de yaşayan Süleyman Yusuf Adalı ile İstanbul'da yaşayan Gazeteci Yazar Mehmet Türker, uzun bir aradan sonra Gebze'de biraraya gelerek hasret giderdiler. Bu iki eski dostun buluşmasına biz de tanık olduk...İki eski dost eski günleri yadetti...

Bu iki önemli ismi Bulgaristan Türk Edebiyatı, yazdıkları şiirlerle, roman ve öykülerle tanıyor. Ayrıca Türk Kamuoyu da Gazeteci-Yazar Mehmet Türker'i bizzat yaşadığı "Belene Ölüm Adası" ile, yazmış olduğu romanlarla tanımış oldu.
Şair Süleyman Yusuf Adalı'yı ise birbirinden duygusal ve Bulgaristan Türkleri'nin çektikleri çeşitli sıkıntıları içeren şiirleriyle tanıdı. Gebze Balkan Türkleri Derneği'ndeki buluşmada her iki dostu Gebze-Darıca Balkan Türkleri Dernek Başkanı Rıfat Yakuboğlu buluşturdu. Ayrıca yine hemşehrileri olan ve kendileri gibi Sultanyeri, Arda boyundan olan Yılmaz Işık da bu iki ünlü şair ve yazarla yakından tanışma ve sohbet etme imkanını da buldu.

GEBZE'DE YAŞAYAN ADALI, DUYGUSAL ANLAR YAŞADI

1936 Kırcaali vilayeti Ada köyü ( Potoçnitsa) doğumlu olan Süleyman Yusuf Adalı Bulgaristan Türkleri Edebiyatı'nın mihenk taşlarından birisidir. Kendisi zorunlu göçün ardından gelip Gebze'ye yerleşen Bulgaristan Türk Edebiyatı'nın önemli isimlerindendir. Süleyman (Yusuf) ADALI 60'lı yıllarda Bulgaristan'da yayınlanan ilk şiir kitabı "Bir Uçtan Bir Uca Memleket" ve 2005 yılında Türkiye'de günışığı gören "Bir Damla Sevgi" adlı şiir kitaplarından sonra bu yılın ortalarında İstanbul-Çağrı Yayınları'ndan çıkan son eseri "Rumeli Acısı"nı yazdı...
Şair Adalı bu kitabında okuyucusunu, şiirlerden oluşan bu güldestesiyle kâh uzaklarda sandığımız ve aslında çok yakınımızda olan, sınırın öbür tarafında bulacak Anadolu'ya, kah hiç bilmediğiniz şirin kasabalarına götürmektedir.
İnsan sevgisiyle dolu bir kalbin Bulgar zulmüyle nasıl dağlandığına, ne acılara gark olduğuna bu kitabı okurken şahit oluyorsunuz. Koskoca yürekli bir milletin küçücük geçmişi olan Bulgarlar karşısında yaşadığı kısa dönemli çaresizliği yine şairin kaleme aldığı bu şiirlerde görmüş oluyorsunuz.
Adalı, yıllar önce çalışmış olduğu Kırcaali "Yeni Hayat" (Nov Jivot) Gazetesi'nde birlikte çalıştığı ve kendisinden küçük olan ancak yıllar sonra iddialı romanları ve öyküleriyle Bulgaristan Türk Edebiyatı'nın önemli isimlerinden birisi haline gelen Mehmet Türker'i bir kez daha Gebze'de görmekten büyük keyif aldığını ve mutlu olduğunu gözlemliyoruz. Her iki dostun ortak dostları ve üstadları ise hiç şüphesiz geçen yıl kaybettiğimiz Bulgarustan Türk Edebiyatı'nın önemli isimlerinden Ömer Osman Erendoruk'tur.

TÜRKER, YENİ ESERLERE YELKEN AÇMIŞ...

Bulunduğu ortam ve çevresinde vefalı bir insan ve aydın olarak tanınan Gazeteci-Yazar Mehmet Türker'i de tanıyalım isterseniz.
Mehmet Türker 1950 yılında Kırcaali vilayetine bağlı Koşukavak'ın, Sindelli köyünde dünyaya gelen Bulgaristan Türkü bir yazarıdır.
Türker, Sofya Üniversitesi'nin Batı Dilleri Fakültesi'nde Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu. Kırcaali ilinin değişik köylerinde öğretmenlik yaptı. O yıllarda Mehmet Halilov adıyla birçok gazete ve dergide Türkçe ve Bulgarca haber, röportaj ve hikayeleri yayınlandı.
Bulgaristan'da asimilasyon harekatına geçildiği 1984 yılı sonunda, hükümetin politikasını desteklemediği için Mestanlı'da öğretmenlik yaptığı okulda tutuklanıp, Belene Kampı'na sürüldü. Bu kampta 485 gün kaldı. Akabinde bir yıl daha Bobovdol kasabasında tutukevinde cezalandırıldı. 1987 yılında kamptan çıkarılıp Köstendil ilinin Dragoviştitsa köyüne sürgüne gönderildi ve orada da 16 ay sürgün hayatı yaşadı.
1989 yılının Mayıs ayında birkaç bavul, 2 çocuğu ve eşiyle sınırdışı edilip Viyana'ya gönderildi. 31 Mayıs'ta Türkiye'ye geldi. İstanbul'a yerleştikten sonra ilk on yıl Türkiye Gazetesi'nde muhabir olarak çalıştı. Ekovitrin Dergisi'nde ve Kanal 7'de Ekovizyon programı için hizmet verdi.
2002 yılında "Hatıralar Dizisi"nin birinci kitabı olan "Zülmün Ateş Çemberi: Belene", 2003 yılında da ikinci kitabı "Gölgedeki Kahraman"ı yayımladı.Mehmet Türker'in üçüncü kitabı "Kalem Kılıçlaşınca" 2004 yılında yayınlandı. 2006 yılında ilk romanı "Bozgun Zamanı"ndan sonra " Mehmet Türker Balkanlar'ın ünlü yazar, şair ve dava adamı Ömer Osman Erendoruk'un (18 Ekim 2006 yılı)vefatından sonra üçüncü hatıratı "Hazanda Son Yolculuğu" yayınladı. Yazar şimdi "Bozgun Zamanı" isimli romanının ikinci bölümü için çalışmalarını İstanbul'da sürdürüyor.

TÜRKER: " SÜLEYMAN AĞABEY'İ İYİ GÖRDÜM"

Gazeteci-Yazar Mehmet Türker, (17 Kasım 2007) cumartesi günü geldiği Gebze'de, eski dostu ve büyüğü olan Süleyman Yusuf Adalı'yı iyi bulduğunu söyledi. Karşılıklı olarak aynı yörenin yazarları olarak Kendisi, Süleyman Adalı ve bendeniz Işık, yaklaşık bir buçuk saate bir yakın sohbet ettik. Ada'dan, Alibey'in Konağı (Nanovitsa)'dan, Sindelli'den bahsettik.
Yılmaz Işık olarak bu iki önemli aydını ve büyüğümü tanımaktan büyük mutluluk ve gurur duydum. Her iki dost bu buluşmanın ardından bir daha buluşmak dileği ile ayrıldılar.


DİĞER HABERLER