“Sanayi ve Teknoloji Bakanı
Sayın Mustafa Varank,
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı
Sayın Abdullah EREN,
BAL- GÖÇ onursal başkanı ve merhum Mümin GENÇOĞLU' nün kıymetli oğlu Sayın Turhan GENÇOĞLU,
Değerli Türkiye ve Bulgaristan Milletvekilleri
Değerli meslektaşlarım,
Kıymetli dost ve akrabalar, saygıdeğer yas tutanlar
Sözlerime başlamadan ilk önce HÖH Onursal Başkanımızın sayın Doktor Ahmet Doğan ve HÖH Genel Başkanımızın sayın Mustafa Karadayının adına hepinizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum!
Bu gün vefatının 30-cu Yılında büyük şahsiyet Sayın Mümin GENÇOĞLU'nu anıyoruz, o ki ömrünü Türkiye Cumhuriyeti'nin Balkan ülkeleri ile iyi ilişkiler, işbirliği ve dostluklarını geliştirmesi için çalışarak geçirdi.
Bugünkü anma programı da Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yürütmüş olduğu akılcı siyaset ile yurtdışında yaşayan Türklere verdiği önemi, onların yaşadığı ülkelerle kurulan dostluk ilişkilerinin ne kadar yüksek seviyede olduğunu göstermektedir.
Merhum Mümin GENÇOĞLU öyle bir insandı ki, Cebel ilçesinin küçük bir köyünde, fakir tütün tarlalarda başlayan yolu, Türkiye Cumhuriyeti'nde saygın ve önde gelen iş adamı olarak devam etti. Ama gönlümüze taht kurmasının asıl sebebi sadece bu başarıları değildir.
Cebelli hemşehrimiz, binlerce göçmenin yüreklerinin yarısını bıraktıkları memleketleri ile bulundukları yerler arasında en sağlam köprülerin temellerini attı.
Onun sayesinde Dünya: Bulgaristan'daki "Asimilasyon siyasetinin“ ( İSİM DEĞİŞTİRME KAMPANYASINI) öğrendi.
Onun sayesinde zorunlu göç ile doğdu topraklarda bıraktıkları evlerine karşılık, göç ettikleri yerlerde binlercesi yeni yapılan yuvalarına kavuştu.
Ve yine onun sayesinde Türkiye ' ye göç etmiş olan hiç bir kardeşimiz doğdu evin, tarlanın, bahçenin, doğdu topraklardaki çocukluk anıların sayfasını sonsuza dek kapatmadı.
30 yıl önce, Türkiye ve Bulgaristan, bütün nesillere haysiyet, şeref, ahlak, adaletsizliğe karşı uzlaşmazlık kelimelerinin anlamını ve aynı zamanda vatanına sevgiyi miras bırakan, değerli bir insanı kaybetti.
Bugün hepimize örnek olmuş bu insanın davranışlarını devam ettirmek, Türkiye ve Bulgaristan arasındaki iyi komşuluk ilişkilerini geliştirmek ve daha ileriye götürmek boynumuzun borcudur.
İşte tam da bu yüzden Cebel Belediyesi tarafından kendisi "Cebel Belediyesi Fahri Vatandaşı" adayı gösterildi ve Cebel meclisinde oy birliğiyle kabul edildi, çünkü o sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değil, tüm Balkanların vatandaşı olmayı sonuna kadar hak etti.”