Galata Mevlevihanesi'nden Sema Ekibi 8 Ekim 2008 Çarşamba akşamı saat 19.00'da Kırcaali Tiyatro salonunda bir sema gösterisi yapacaktır. Antakya ile Filibe arasında 6-7 Ekim günlerinde Filibe'de gerçekleşen "Keşfedilmemiş Türkiye" başlıklı kültür programı çerçevesinde Antakya Akademi Derneği, Filibe Şehir Kulübü ve Türkiye Cumhuriyeti Filibe Başkonsolosluğu tarafından düzenlenen program kapsamında Galata Mevlevihanesi'nden bir Sema Ekibi Kırcaali'de de bir gösteri yapacaktır. Kudüm, ney, kanun, mızraplı tambur, yaylı tambur gibi müzik enstrümanlarının canlı eşliğinde 3 solist ve 6 semazen ile yapılacak Sema gösterisine tüm Kırcaali halkının ilgi göstermesi beklenmektedir.
----------------------------------------
SEMA TÖRENİ
Sema, Türk tarihinin, geleneğinin, inançlarının bir parçasıdır. Kemale doğru manevi bir yolculuğu temsil eder. Sema dönmekle ilgilidir. Varlıklar arasındaki müşterek benzerlik, en ufak zerreden en uzak yıldızlara kadar her birinin bünyesini teşkil eden atomlardaki elektron ve protonların dönmesidir. Her şeyin dönmesi gibi, insanoğlu da bünyesini teşkil eden atomlardaki mevcut dönmelerle, vücudundaki kanın dönmesiyle, topraktan gelip toprağa dönmesiyle, dünya ile beraber dönmesiyle, tabii ve şuursuz olarak döner. Ancak insanı diğer varlıklardan farklı ve üstün kılan şey aklıdır. İşte dönen SEMÂZEN, varlıkların müşterek hareketine semâsıyla beraber aklı da katar. SEMÂ kulun hakikate yönelip, akılla, aşkla yücelip, nefsini terk ederek, Hak'ta yok oluşu ve olgunluğa ermiş, kamil bir insan olarak tekrar kulluğuna dönüşüdür. Bütün varlığa, bütün yaratılanlara yeni bir ruhla, sevgi için, hizmet için dönüşüdür. Semazen hırkasını çıkarmakla, manen ebedi aleme, hakikate doğar, orada yol alır. Başındaki sikkesi nefsinin mezar taşı, üstündeki tennuresi nefsinin kefenidir.
Kollarını çapraz bağlayarak görünüşte bir rakamını temsil eden, böylece Allah'ın birliğini tasdik eden Semâzen, Semâ ederken, kolları açık, sağ eli dua edercesine göklere, Hakk gözüyle baktığı sol eli yere dönüktür. Hakk'tan aldığı ihsanı, halka saçar. Sağdan sola kalbin etrafında dönerek, bütün insanları, bütün yaratılmışları, bütün kalbiyle sevgi ve aşkla kucaklar. Semâ töreni yedi bölümdür.
BİRİNCİ BÖLÜM: İlahi aşkı temsil eden Hz. Muhammed'i öven bir "Naat" ile başlar.Buna Naat-ı Şerif denilir. Peygamberi methetmek, Ondan evvelki bütün peygamberleri ve hepsini yaratan Allah'ı methetmek demektir.
İKİNCİ BÖLÜM: Burada bir kudüm darbesi duyulur. Bu vuruş Allah'ın kainatı yaratışındaki emrini temsil eder.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: Her şeye can veren "Nefesi" temsil eden bir ney taksimi duyulur.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: Semâzenler birbirine üç kere selam vererek, bir peşrevle dairevi yürüyüşü yaparlar.
BEŞİNCİ BÖLÜM: Semâ töreni dört selamdır. Semâzen sırtındaki siyah hırkayı çıkararak, sembolik olarak, hakikate doğar, kollarını bağlayarak bir rakamını temsil eder. Böylece Allah'ın birliğine şahadet eder, Şeyh Efendi'nin elini öperek Semâ'ya girme izni alır, Semâ'ya başlar.
1.Selam: İnsanın, bilgiyle hakikate doğarak, Yüce Yaradan'ı ve kendi kulluğunu idrakidir.
2. Selam: İnsanın yaratılışındaki nizamı, azameti müşahede ederek, Allahın kudreti karşısında hayranlık duymasıdır.
3. Selam: İnsanın hayranlık ve minnet duygusunun "Aşk"a dönüşmesiyle aklın "Aşk"a kurban oluşudur. Bu tam teslimiyettir, Allah'a vuslattır, Sevgilide yok oluştur.
4. Selam: İnsanın manevi yolculuğunu tamamlayıp kaderine razı olarak, yaratılıştaki vazifesine, kulluğuna dönüşür. Bu selama Şeyh Efendi ve Semâzen başı da iştirak ederler.
Bu noktada Semâzen, Allah'a, Meleklerine, Kitaplarına, Peygamberlerine İman etmiş olmanın neşesi içindedir, ilahi emirlerinin ve yaratılış sebeplerinin zevki ve idraki içindedir. Benliğini, egosunu mağlup etmiştir.
ALTINCI BÖLÜM: Hangi tarafa dönerseniz Allah'ın yüzü oradadır. Çünkü Allah Vasi'dir, Ali'mdir.
YEDİNCİ BÖLÜM: Semâ töreni bütün peygamberlerin ve bütün inananların ruhu için okunan bir dua ile son bulur.
- Dede'ler ve Derviş'ler Semâ Mukabelesinden sonra kimseyle konuşmadan, tefekkür (meditasyon) için, sessizce hücrelerine çekilirler. tören sona erer.