HÖH KIRCAALİ İL BAŞKANI BAHRİ ÖMER: Türkçe, serbest seçmeli, zorunlu seçmeli değil, program içinde zorunlu ders olarak okunmalı.



Cumartesi, 25 Kasım 2006

HÖH KIRCAALİ İL  BAŞKANI BAHRİ ÖMER: Türkçe, serbest seçmeli, zorunlu seçmeli değil, program içinde zorunlu ders olarak okunmalı.-MERHABA! DUYDUK Kİ RAHATSIZLIK GEÇİRMİŞSİN. GEÇMİŞ OLSUN. NASILSIN?

-Merhaba! İki tane ağır ameliyat geçirdim. Atlattım derken seçim esnasında yeniden üşüttüm ve zor kendime geldim. Allah'a şükür artık iyiyim.

-CUMHURBAŞKANI SEÇİMLERİ NASIL GEÇTİ?

-İşimiz kolay değildi. Elimizden geleni yaptık. Önce Sosyalist Partisi (BSP) ile çalıştık. Sözde biz sadece destekçiydik, öyle oldu ki biz öne geçtik, kendileri üyelerine söz geçiremediler. Onların dörtte biri Siderov'a oy kullandı, dörtte biri - Pırvanov'a, yarısı hiç kullanmadı. Biz sözümüzde durduk. Destek dediğin olsa olsa bu kadar olur.

-İSTERSENİZ GEÇELİM BÖLGEDE YAŞAYAN TÜRK HALKININ DURUMUNA. EKONOMİK DURUMUNDAN BAŞLAYALIM.

-Halkımızın ekonomik durumuyla halâ övünemeyiz. İşsizlik var. Tütün problemi tamamen çözülmüş değil. Ama bu konularda çaba gösteriyoruz. Tarım Bakanı'yla birlikte çözüm yolu aradık tütüncülere. Dönüm miktarını 5'ten 3'e düşürmeye uğraştık, ama başaramadık, düşürmek değil, 10'a kaldırıldı. Elde ettiğimiz başarı prim konusunda. Avrupa Birliğine girmemize rağmen önümüzdeki üç sene içerisinde tütüne prim olacak. Aynı zamanda tütüne alternatif değil, alternatifler arıyoruz. Bunlar da meyvede, sebzede, hayvancılıkta, şifa otlarunda aranıyor. Denedik ve anladık ki zehtin ağacı olmayacak. İklimimize uygunlarını arıyoruz. Hayvancılık için bölgemiz uygun. Meyvecilik ve sebzecilikte sulama tesisatları kullanmak istiyoruz. İsrail'de o su kıtlığında yapılıp da burada neden yapılmasın damla sulaması. Dışarıdan yatırımlar yapılıyor - iş yerleri açılıyor. Şu anda erkekler için iş yerlerine ihtiyacımız var. O da olacak. AB'ye girdiğimizdeyatırımların hızlanmasıbekleniyor, hem Batı Avrupa'dan, hem Türkiye'den. Ucuz iş eli için neden gelmesinler. Umuyorum ki insanlarımız gurbetçilikten kurtulacak.

-BÖLGE HALKIMIZIN SANATI, KÜLTÜRÜ İÇİN NE DERSİN?

-Bu konuda yapılan işler yeterli değil. Okuma evlerimiz var, ama faaliyetleri yeter derecede zengin değil. Meselâ Türk Tiyatrosu "Kadriye Latifova" da herşey göründüğü kadar yolunda değil. Yönetimde problemler var. Daha çok şeyler yapılabilir. Ama aynı zamanda yeni yeni farklar grupları meydana çıkıyor, bu iyi birşey.

-TELEVİZYONDA VE RADYODAKİ TÜRKÇE YAYINLAR SENCE YETERLİMİDİR?

-Ne demek yeterli? Tabi ki yeterli değil. Kırcali bölgesinde yayın veren Türkçe radyo açma uğraşmalarımız var. Belediye Başkanı Hasan Aziz'e havale edilmiştir bu iş, ama yeni pazarla uğraştığı için pek vakti kalmamış olabilir radyo problemine. Bölgemiz için televizyon yayını da niye olmasın? Bu işler için hazırlıklı insanlarımız var olduğuna emin değilim.Biliyorsun, elimizde olanları bile "Ataka" yanlıları çok görüyor. Ama onlara Pırvanov cumhurbaşkanı seçildiği akşam söyledi sözünü. Dedi ki: "Bu azımlığın 10 dakikalık televizyon yayınını çok görüyorlar. Onu kapatırsak ne olacak? Çanak antenleri güneydoğuya çevirecekler. Bundan biz ne kazanacağız?"

-TÜRKÇE GAZETELER İÇİN NE DERSİN?

-"Hak ve Özgürlükler" gazetesi vardı, kapandı. "Yeni Sabah" diye bir gazete çıkardı, o da kapandı. Bulgaristan çapında yaşayan tüm Türklerin problemlerini dile alan gazetemiz yok. Şu anda bölgemizde çıkan tek Türkçe gazete, sizin çıkardığınız "Yeni Hayat" gazetesidir. Onu yakından takip ediyorum. Son aylarda insanların problemlerine daha yakın olmaya başladı sanki. İlk sayfadaki senin yorumlarını hiç kaçırmıyorum. Sanırım diğer okuyucular da kaçırmazlardır.

-"YENİ HAYAT" GAZETESİ TAM BAĞIMSIZ BİR GAZETE DEĞİL. EN AZINDAN HAFTALIK OLAN TAM BAĞIMSIZ BİR GAZETEYE İHTİYACIMIZ YOK MUDUR? AMA HAK VE ÖZGÜRLÜK HAREKETİNE DE BAĞLI OLMASIN.

- Buna ihtiyacımız var. Belediye Başkanlarıyla toplandığımızda bu konuyu da ele aldık. Böyle bir gazeteyi çıkarmaya da, yaşatmaya da gücümüz var. Hazırlıklar tamamlandığında önce sizlerden yardım isteyeceğiz. Herhangi birilerine karşı, hatta partiye karşı tabi ki yazılacak. Yetek ki gerçekler, doğrular yazılsın, yeter ki iftiralar olmasın. Hakedersem bana karşı da yazacaksınız.
-
- BİR TÜRKÇE ÖĞRETMENİ OLARAK BENİ YAKINDAN İLGİLENDİREN BİR KONU VAR - OKULLARDA TÜRKÇE OKUMAK. BU KONUDA KONUŞALIM MI?

- Konuşacağız, hem de nasıl. Ben de bir Türkçe uzmanı olarak okullarda okunan Türkçeyi yeterli bulmuyorum. Türkçe, serbest seçmeli, zorunlu seçmeli değil, program içinde zorunlu ders olarak okunmalı. Şimdiki 3-4 saat da yeterli değil, haftada en az beş saat okunması lazım - 3 saat edebiyat, 2 saat da dilbilgisi. Eğitimin temeli anadilidir.
-TAMAM DA, BUNLARI ELDE EDECEK OLANLAR KİMLER? BENCE BU KONUDA LİDERLERİMİZ BİRŞEY YAPMIYOR - MECLİSTE, EĞİTİM BAKANLIĞINDA BİRYERDE BİRŞEY YAPILMIYOR.

-Tam öyle değil. Çalışılıyor. Ama görüyorsunuz, elimizde olanı bile almak istiyorlar. "Ataka"nın hedefi bu.

-ÖYLE GÖRÜNÜYOR Kİ HÖH LİDERLERİNE "ATAKA"NIN MEYDANA ÇIKMASI İYİ GELECEK, BİRŞEYLER YAPMAK İSTİYORUZ, AMA YAPTIRMIYORLAR, DEMEK İÇİN. ŞİMDİYE KADAR NEREDEYMİŞLER? İLK DEFA HÜKÜMET ORTAĞI DEĞİLİZ. DEMEK FIRSATLAR KULLANILMAMIŞ.

- Bir devlette azınlık olmak kolay değil. Uğraşıyor arkadaşlar. Tüm haklarımızı istemeye devam edeceğiz.

- BU SON GÖRÜŞMEMİZ OLMAYACAK. SİZİ RAHAT BIRAKMAYACAĞIZ. BAŞKA SÖYLEMEK İSTEDİĞİN BİRŞEYLER VAR MI?

- Huzurunuza çıkmaya daima hazırım. Halkın önünde vicdanım temizdir. Gazetenize daha büyük başarılar dilerim. Yeniden görüşmek üzere.


DİĞER HABERLER