KIRCAALİ YAKININDA BULUNAN TARİHİ PERPERİKON KALESİNDE EŞSİZ NESNELER BULUNDU



Cuma, 12 Ekim 2007

KIRCAALİ YAKININDA BULUNAN TARİHİ PERPERİKON KALESİNDE EŞSİZ NESNELER BULUNDUArtık 8 yıldır profesör Nikolay Ovçarov'un başında olduğu arkeologlar ekibi, Doğu Rodoplar'da yer alan Perperikon isimli kutsal şehirde araştırmalar yapıyorlar. Burası, henüz M.Ö 5. binyılın sonunda ve 4.binyılın başında ibadet yeriydi.

Sofya'da verilen basın toplantısında Nikolay Ovçarov, Perperikon'un üç gelişme dönemi ile ilgili üç eşsiz bulguyu gösterdi. Arkeoloji uzmanına göre onların en eskisi, Truva savaşı döneminden kalmadır.
"M.Ö 13.-12. yüzyıldan kalma bir kılıç söz konusudur. Çok iyi korunmuş ve çok kaliteli bronzdan yapılmış bu kılıcın sapı kırıktır. Truva savaşı bu tür kılıçlarla yürütüldü. Sapının kırık olması iki anlama gelebilir: Birincisi çatışma sırısında kırılmış olabilir ve ikincisi de putperest törenlerinde olduğu gibi bilerek kırılmış olabilir. Putlara tapıldığı yerlerde çok değerli armağanlar bırakılıyordu, oysa kılıç o dönemin insanları için son derece değerli bir şey idi. Bizim ekipte çalışan prehistorik dönem uzmanlarına göre Bulgaristan topraklarında bundan önce bu türden diğer iki kılıç bulunmuştur. Yani çok nadir ve ilginç bir nesnedir bu" diyen profesör Ovçarov, yaptığı kazılar sırasında altın aramadığını da ekliyor. Ovçarov'a göre M.Ö 10. yüzyıla ait insan vücüdü andıran küçük seramik figür, ne kadar kaba işlenmiş olsa ve sanat açısından ilgi çekmese de altın hazineden daha değerli olabilir.
"Bütün figürün delikli olduğu dikkat çekiyor. Anlaşılan ölümcül bir hastalık söz konusudur. Ya çiçek hastalığı ya da veba hastalığı, bilmiyorum. Anlaşılan hastalığın hasta bedenden heykelciğe geçmesi için büyü yapıldı. Bundan önce de bizde, bizim kazılarda dahil, bu tür figürler bulunmuştu, ancak ilk defa İlah figürü değil, insanların kaderini değiştirebileceklerine inandıkları bir törende kullanılan bir figür söz konusudur" diyen profesör Ovçarov Perperikon'da bundan kısa süre önce bulunan küçük gümüş süs eşyasının da çok değerli olduğunu ekliyor. Yüksek kaliteli gümüşten yapılmış bu süs, Bizans'lı bir soylunun kolsuz üst elbisesinin düğmesiydi. Düğmenin iki parçası bir araya gelince insan yüzü oluşuyor. Profesör Ovçarov, bu yüzün ilk bakışta kaba olmasına ve Barbar usulünde işlenmiş olmasına rağmen İsa'nın yüzü olduğunu söylüyor.


DİĞER HABERLER