Komünizmin totaliter rejimi dinimizi körletip yok etmek istese de, başaramadı. Gizli de olsa, dini ibadetlerimiz yerine getirilmeye çalışıldı. Bunun doğruluğu demokrasinin daha ilk yıllarında ispatlandı. Cuma günleri bir başka, bayramlarımızda camilerimiz dolup taştı. Genci yaşlısı bu mübarek günlerde Allahın huzurunda durmayı kendilerine bir borç bilenlerin sayısı günden güne çoğalmaktadır. Bu bizim için gayri sevindirici bir olay. Durum böyle iken, Kırcaali'de kapıları açık tek cami bu yükü taşıyabiliyor mu acaba? Kesinlikle HAYIR! Onun için de, Kırcaali Müslümanları ikinci bir camiye ihtiyaç duymaktadır.
Bayram namazları serbest ve sakin ortamda kılınmalı. Yaz günleri her neyse, bayramlar kış aylarında ise, yağmur ve dondurucu sabah soğuklarında cami avlusunda namaz kılan her müminin sağlığını korumak için şartlar yaratılması gerekir.
Önümüzdeki Kurban Bayramında da cami avlusunun manzarası geçen Ramazan Bayramından daha farklı olmayacak kanaatindeyim. Müslüman kardeşlerimizin çoğu yine kuru beton üzerinde namaz kılacak. Soğuktan morarmış dudaklar, buz kesilmiş eller göreceğiz yine. Bu tür filmin her yıl tekrarına şahit olmamak için sorumlu kişi ve makamlar şimdiden kolları sıvamalı. Yerli halkın da yardımı ile, hiçbir vesile gözetmeden Prileptsi / Sarifler / mahallesine öngörülen yeni cami binasının temelleri bir an önce atılmalı.