28 sene önce, 8 Mayıs 1992 yılında Ermeni Silahlı Kuvvetleri tarafından işgal edilen Dağlık Karabağ bölgesinin Şuşa şehri, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin en önemli kültür merkezlerinden biridir. Bu şehir Azerbaycan ve bütün Türk dünyasının büyük yazarlarının, şairlerinin, bestecilerinin, sanatçılarının ve hanendelerin vatanı olmuştur. "Azerbaycan müziğinin beşiği" ve "Doğunun Konservatuarı" olarak bilinen Şuşa'nın işgali, Azerbaycan ve Türk dünyasının maddi ve manevi mirasına büyük bir darbe vurmuştur.
Şuşa'da yüzlerce tarihi ve kültürel anıt vardır. Ancak, ne yazık ki, işgalin bir sonucu olarak, anıtların çoğu mahv edilmiş ve yağmalanmıştır. Neticede, Şuşa'daki 170'den fazla mimari eser ve 160'a yakın kültürel ve tarihi eserler yok edilmiş, tapınak ve camiler yıkılmış, çok sayıda nadir el yazması eserler imha edilmiştir. Bunlardan Karabağ Hanlığı hükümdarı, Şuşa şehrinin kurucusu Penah Han'ın sarayı ve kütüphanesini, XVIII. yüzyılda inşa edilen Aşaği Gevharaga Camii'ni, Karabağ Hanı Mehdikulu Han'ın kızı, ünlü şair ve hayırsever Hurşidbanu Natevan'ın evini, Türk dünyasının büyük şairi Molla Penah Vagif'in türbesini, büyük besteci Üzeyir Hacıbeyov ve ünlü sanatçı Bülbül'un ev-müzelerini, eski kervansaray ve Azerbaycan medeniyetine aid başka anıtlar örnek olarak gösterilebilir.
Uluslararası Türk Kültür ve Miras Vakfı, Azerbaycan'ın Ermeni işgali altındaki bölgelerde bulunan tarihi ve kültürel anıtların yok edilmesini şiddetle kınamakta, dünya topluluğunu bu olaylara göz yummamaya ve Türk dünyasının kadim kültür merkezlerinden biri olan Şuşa'nın işgaline itiraz sesini yükseltmeye çağırmaktadır.