ABD'Lİ STRATEJİSTTEN OĞLUNA NASİHAT: TÜRKÇE ÖĞREN!



Cuma, 20 Ağustos 2010

ABD'Lİ STRATEJİSTTEN OĞLUNA NASİHAT: TÜRKÇE ÖĞREN!Dünyanın prestijli dış politika dergilerinden Foreign Policy'nin yazarı ve Dış İlişkiler Konseyi üyesi James Traub, Brüksel ve Washington'ın Türkiye'nin dinamiklerini anlamakta güçlük çektiğini söyledikten sonra oğluna bir tavsiyede bulunuyor: Türkçe öğren!

James Traub: "Oğlum, gelecekte işine yarayacak bir lisan öğrenmek istiyor. Daha önce Arapça ya da Hintçe öğrenmeyi planlıyordu, ama ben Türkçe öğrenmesinin daha yerinde olacağını düşünüyorum. Bugün birdenbire herkes Türkiye'de ne olduğunu merak etmeye başladı, ama tam olarak ne olduğunu bilen de yok gibi görünüyor..."

Batı için uzunca bir süreden beri Türkiye, "Doğu için Müslüman ama demokratik / laik bir model devlet"ti. "Köprü" daha çok tek yönlü çalışıyor, akış hep Batı'dan Doğu'ya oluyor, "Batı" mesajlarını Türkiye üzerinden veriyordu.

Batı kadar Türkiye de bu rolü sevdi. Ufak tefek ihtilaflar dışında Türkiye sorun çıkarmadı, Batı da verebileceği ödünlerin asgarisini vererek durumu idare etti.

O zamanlar dünya da küresel olarak Batı'ya kayıyor, Batı'nın hem ekonomik hem siyasi hem de felsefi anlamda ürettikleri (kapitalizm, demokrasi, insan hakları vb.) bunun başka türlü olmasını engelliyordu.

Ancak küresel finans krizi ciddi bir kırılma noktası oldu. Batı'ya ve ürettiklerine karşı algıyı değiştirecek kadar ciddi bir kırılma noktası...

Sanırım bunu fark eden Türkiye oldu...

Türkiye, Batı'yı Doğu'ya taşımanın artık çok da manalı olmadığını anladı; "biraz da Doğu'yu Batı'ya taşıyayım" dedi. Eksen kayması diye adlandırılan şey budur.

Batı bu durumu, aceleci tepkilerle yargılamak yerine anlamaya çalışırsa, kendisi için çok daha faydalı olacaktır.

Çünkü sadece Türkiye değil, bir süre sonra başka ülkeler de benzer taleplerle karşısına çıkabilir.

AB, ABD'nin tersine bunu daha akıllıca kullanacağa benziyor. Zira AB'nin, Türkiye'nin AB yolunda önünü açacak kararlar alabileceği dillendiriliyor. Batı'nın, Doğu'yu kavramak için Türkiye'ye ihtiyaç duyduğunu kim inkâr edebilir?

Ne şaşırtıcı değil mi? Dünyadan dışlanmış sandığımız Türkiye'nin aslında belki de dünyanın merkezine doğru yol aldığını görmek?

Traub'un oğluna tavsiye ettiği gibi, Batılılar'ın Türkçe öğrenmesinde büyük fayda var.

TÜRKÇE'NİN ÇEKİM GÜCÜ

Türk Dil Kurumu (TDK), yabancı dillerde 10 binin üzerinde Türkçe sözcük olduğunu, Türkçe'den en fazla sözcüğü ise Ermeniler ile Sırpların aldığını belirledi.


TDK'nın araştırmasında, Türkçe'den Ermenice'ye verilen bu sözcüklerin yanı sıra, Türkoloji'de Ermeni Kıpçakça'sı diye adlandırılan ve 13. yüzyıldan 17. yüzyıla kadar Karadeniz'in kuzeyinde kullanılan bu dilin tamamen Türkçe'ye dayandığı ifade edildi.

Araştırmada yer alan diğer önemli hususlar şunlar:

- Bugün Ermenice'de, gerek Türkiye Türkçesi'nden gerek Azerbaycan Türkçesi'nden alınma Türk dili kökenli yaklaşık 5 bin sözcük kullanılıyor. Elbette diller arasındaki bu etkileşim karşılıklıdır.

Türkiye Türkçesi yazı dilinde de Ermenice kökenli bazı sözler var. Ama bunların sayısı yalnızca 16'dır. Türkçe yazı dilindeki yaklaşık 400 alıntıya karşılık Yunanca'ya yaklaşık 3 bin Türkçe kökenli söz verilmiştir. Macarca'dan aldığımız 18 söze karşılık bu dilde yaklaşık 2 bin Türkçe alıntı var. Türkiye Türkçesi'nde Rusça alıntı 38 iken, Rusça'daki Türkçe alıntılar yaklaşık 2500'dür. Bütün bunlar Türkçe'nin komşu ulusları ve kültürleri büyük ölçüde etkilediğini göstermektedir.

- Diğer dillerdeki Türkçe kökenli sözcükler:

Çince'de 307,
Farsça'da yaklaşık 3 bin,
Urduca'da 227,
Arapça'da yaklaşık 2 bin,
Ukraynaca'da 747,
Ermenice'de 4 bin 262,
Fince'de 118,
Rumence'de yaklaşık 3 bin,
Bulgarca'da yaklaşık 3 bin 500,
Sırpça'da 8 bin 742,
Çekçe'de 248,
İtalyanca'da 146,
Arnavutça'da yaklaşık 3 bin,
İngilizce'de 470,
Almanca'da 166

Listeden anlaşılacağı gibi, bir sözcüğümüzün birkaç dile geçtiğini göz önüne aldığımızda dünya dillerindeki Türkçe kökenli sözcüklerin sayısının 35-40 bin civarında olduğu görülmektedir.

Türkler, dillerini adım attıkları her bölgeye taşımış. Çalışmaya göre, yeryüzünde toplam 6 bin 912 dil konuşuluyor ve Türkçe bu diller arasında dünya üzerinde kullanılan ilk 5 dil arasında yer alıyor.

Dünyada en çok Çince konuşuluyor. İngilizce ise ikinci sırada. Onu İspanyolca, Hintçe-Urduca ve Türkçe izliyor.

'Evet, Türkçe, dil olarak dünyada en yaygın şekilde farklı lehçelerde kullanılan 5. dil. Mustafa Kemal Atatürk'ün Türkçeyi bir dünya ve kültür dili yapma çalışmaları maalesef daha sonraki yıllarda kesintiye uğramış. Daha sonra bu yolda atılan ve ilerleme kaydedebildiğimiz önemli adımlar olmuş.

Bugün ise Türkiye'nin dışında, bambaşka coğrafyalarda ve kültürlerde, farklı ülkelerde açılan Türk okulları mevcut. Bu okullar sayesinde dünyanın her yerinde Türkçe'yi bir dil olarak konuşan ve bu dili barış ve sevgi dili olarak yansıtan gençler yetişiyor.

Her yıl Türkiye'de düzenlenen Türkçe Dil Olimpiyatlarına 115 farklı ülkeden çocuklar katılıyor. Bu çocuklar sevgi dili Türkçede buluşuyorlar, yarışıyorlar.

Laos, Kamboçya, Vietnam, Tayland...
Kazakistan, Kırgızistan, Hakasya, Tuva, Türkmenistan...
Afganistan, Hindistan, Pakistan, Bangladeş, Sri Lanka...
Bosna-Hersek, Arnavutluk, Makedonya, Romanya, Bulgaristan...
Almanya, Avusturya, İngiltere, Fransa, Belçika, Danimarka...
Amerika, Arjantin, Brezilya, Şili, Kanada...
Japonya, Avustralya, Endonezya, Kore, Yeni Zelanda...
Tanzanya, Mısır, Sudan, Nijerya, Senegal, Güney Afrika...
Ve daha nice ülke ve coğrafyada...

Farklı ırk, din ve dilden on binlerce çocuk kendi ülkelerinin adını aynen yukarıdaki gibi, yani bizim gibi, telaffuz ediyor artık. İşte bu çocuklar ve daha niceleri artık bizim kültürümüz, bizim coşkumuz ve bizim rüyalarımızla yetişiyor. Kendi ülkelerinin yanı sıra tüm insanlığa hizmet bilinciyle yetişen bu çocukların kalplerini artık sadece sevgi, hoşgörü ve iyilikler mesken tutuyor. Ve bu coşkun kalplerin sevgi dolu atışına güzel Türkçemiz tercüman oluyor.


DİĞER HABERLER