ACILI ANNEDEN AİLE DOKTORUNA SUÇLAMA



Pazartesi, 13 Eylül 2010

ACILI ANNEDEN AİLE DOKTORUNA SUÇLAMA"Aile doktorumuzun beceriksizliği yüzünden oğlumu kaybettim. Ben yandım başka analar yanmasın..."

Büyük oğlu Yusuf'u peritonit (Bir iç organın delinmesi, kanlanmasının engellenmesi, bakteri enfeksiyonunun yayılması) iltihabından kaybeden acılı anne Sevim Kasim ve gözleri ağlamaktan şişmiş ve perişan halde olan minik Yusuf'un anneannesi Zeyra, yavrularının ölümünden dolayı aile doktorunu suçluyorlar.

OLAYIN GELİŞİMİ

Kırcaali kentinde oturan anne çocuklarıyla beraber 12 Ağustos günü Momçilgrad (Mestanlı) Belediyesine bağlı Neofit Bozvelievo (Alfatlı) köyündeyken, 3,5 yaşındaki oğlu Yusuf annesine hasta olduğunu, karnını ağardığını söyler. Bunun yanı sıra kusmaya başlar ve yangın kaldırır. Saatin ilerlemiş olmasından dolayı, anne hastaneye gitmek yerine oğluna ateş düşürücü ve ağrı kesici olarak kullanılan Nurofen verir. Ertesi sabah da eşiyle birlikte Kırcaali'deki aile doktoru Evgeniya İvanova'ya oğlunu muayene ettirmeye getirir. Sevim'in verdiği bilgilerde, doktor gerekli tetiklerin yapılması için çocuğu hastaneye sevk etmesi yerine ateş düşürücü ilaç verir, evine gönderir. Son dönemde birçok aile doktoru hastalarına sevk vermemeye başladı! Bu olayda da Sevim'in anlattığına göre Dr. İvanova acılı anneye "Sizler çok hastalanıyorsunuz" der. Yaşlı gözler içerisinde anne, "Çocuklarımın bağışıklık sistemi zayıf. Doktor bize yardım etmesi gereken yerde, çok hasta olmakla suçlayıp laboratuar testleri yapılmak üzere bize sevk vermedi! " diye konuştu. Hastaneden dönüş sırasında Sevim, Mestanlı'da oğlunu doyurmaya dener, ancak artık cennete olan Yusuf tüm yediğini geri çıkarır. Minik Yusuf'un durumu kötüye gitmeye devam eder. 14 Ağustos gününü Sevim şöyle anlattı: "Sabah kalktığımda oğlumun teni sarı-yeşil bir hal almıştı. Yangınını ölçtüğümde termometre 41C derece gösterdi. Hemen aile doktorumu aradım ve durumu anlattım. Doktor İvanov'a, "demek ki çocuğun hastalığı enfenksiyona bağlı değil, artık antibiyotik zamanı gelmiştir" dedi ve bize 500 miligramlık Ospamoks almamızı ve sekiz saate bir de çocuğa içirmemizi söyledi ".

Saatler geçtikçe çocuğunun durumu daha kötüye gittiğinden gece yarısı Mestanlı'daki acile giderler. Orada gece nöbetinde olan ve annenin adını hatırlayamadığı "felşer" (ilk yardım cerrahı) çocuğun peritonit yaptığını, çok ağır hasta olduğunu ve zaman kaybetmeden Kırcaali Bölge Hastanesine gitmeleri gerektiğini söyler. Aynı şekilde arabaların olup olmadığını da sorar. Aile kendi araçlarıyla gece yarısı birde Kırcaali'deki acile gelir. Acildeki doktorlar kendilerini "bilgisayarda dizi izleyerek" karşılar ve hemen müdahale etmek yerine; "Sizin aile doktorunuz yok mu?"," Tüm anneler aynısınız, hep geceleri çocuklarınızı buraya getiriyorsunuz ", "Bu zamana kadar nerede uyudun, neden şimdi, çocuğun bu kadar kötüleşmesini neden bekledin? " gibi sorularla karşılarlar. Burada Dr. Nalbantova minik hastaya tedavi öncesi ultrason ve laboratuar testleri yapılmasını ister ve hastayı cerrahi bölümüne alıp, damardan salınan ilaç tedavisine başlarlar. Cerrahi bölümünde görevli Dr. Çavuş anneye çocuğunun çok hasta olduğunu ve acil ameliyata alınması gerektiğini söyleyip, ameliyat izin formunu imzalamak için anneye verir. Anne izin formunu imzaladıktan sonra hasta Yusuf, Plovdiv - Üniversite Hastanesi Çocuk Cerrahi Bölümüne ameliyat yapılmak üzere sevk edilir. Ancak cankurtaran aracı hazırlanan dek dört saten fazla zaman geçer ve karın ağrılarından kıvranan çocuk bu zaman zarfını çalışan klimanın altında geçirir. Sürekli annesine, "Anacığım karnım çok ağrıyor" der. Her seferinde cankurtaran aracının nerede olduğunu sorduğunda, Sevim'e aracın yolculuğa hazırlandığı söylenir. Bunu anlatırken Sevim Hanımın gözyaşları çeşme gibi akmaktaydı!

PLOVDİV'DEKİ DOKTORLAR KÜÇÜK YUSUF'A %1 YAŞAM ŞANSI VERİRLER

15 Ağustos günü sabahın erken saatlerinde minik Yusuf Plovdiv - Üniversite Hastanesi Çocuk Cerrahi Bölümüne kabul edilip, yeni testler yapılır. Oradaki doktorlar neden hastanın bu kadar geç hastaneye getirildiğini, körbağırsak (apandisit) belirtilerinin çok belirgin olduğunu söyleyerek, hemen minik hastaya iki ameliyat yaparlar. Ancak iltihaplanma durdurulamaz ve minik Yusuf, üç bucuk yaşında hayatını kaybeder. Acılı anne Sevim, "Filibe'deki doktorlar elinden geleni yaptılar. Testler yapılır yapılmaz oğlumun yaşama şansının %1 bile olmadığını söylediler. Dua etmekten başka çaremiz kalmamıştı! Yusuf'umun ölümünden Dr. Evgeniya İvanova'yı suçlu görüyorum. O, benim için doktor değildir, olamaz. Aynı şekilde Kırcaali Hastanesi Acil Servis'teki doktorları da suçluyorum. Orası acil değildir, gerçek yaşamdaki "Zor ölüm 2" merkezidir ". Yusuf Mustafa Halibryam'ın ölüm raporunda "akut(ağır) kangrenöz apandisite, şiddetli peritonit (karın zarının aşırı irinlenmesi), sepsis (iltihap sonucu kanda bakteri artışı), akut kalp yetmezliği, akut akciğer ödemi ve akut solunum yetmezliği" yazıyor.

Gazetemiz önünde konuşan acılı anne kendisinin adalet dağıtamayacağını, suçlulardan hesap aranması gerektiğini söyledi. Evladının ölümünden sorumlu tuttuğu Doktor İvanov'a ve acildeki doktorlar hakkında Savcılığa ve Sağlık Kasasına şikayet dilekçesi gönderdiğini ilave etti. Aynı şekilde aile doktorlarının kendisini başsağlığı dilemek için bile aramadığını vurguladı. Acı olay sonrası doktorla görüşüp görüşmediğini sorduğumda, Sevim şöyle konuştu: "Yok, kendisiyle görüşmedim. Ama Allah görüşmeyi nasip etmesin. Nasıl tepki vereceğimi bilemiyorum. Daha büyük beladan korunmak için görüşmemeyi tercih ederim. Hukukun ve Hakkın adaletine inanıyorum".
Ailenin bir buçuk yaşında Mert adında bir oğulları daha var. Maddi imkansızlıklarla boğuşan aile geçimin devletin vermiş olduğu 240 leva ile sağlıyor. Sinem annelik izninde olduğu için çalışmıyor.

Suçlamalar üzeri, Dr. İvanova'yla görüşüp açıklama yapıp yapmayacağını sordum. Kendileri olayı hatırladığını, çocuğu muayeneye ettiği zaman enfeksiyona bağlı "şiddetli akut tonsillit (bademcik iltihabı)" tanısı koyduğunu söyledi. Çocuğun karın ağrısından şikayet etmediğini, de ilave etti. Dr. İvanova'nın olayla ilgili savcılık tarafından sorgulandığı da anlaşıldı.

Bölge Sağlık Kasası Müdürü Dr. Sonya Angelova, annenin şikayeti üzerine olay hakkında soruşturma yapıldığını ve on gün içerisinde sonuçlanacağını söyledi. Soruşturma sonucu olaya açıklık getirileceğini, Kasanın yetkileri çerçevesinde verilen sağlık hizmetinin durumunu, hangi şartlarda verildiğini, ne kadar verildiğini araştırıldıklarını ilave etti. Ancak sağlık standartların uygulanması konusunda son sözün Tıbbi Denetim Yürütme Ajansına ait olduğuna açıklık getirdi. Kasa tarafından görev ihlali bulgularına rastlandığı halde Sağlık Kanununun belirttiği biçimde gerekli para cezasının verileceğini dile getirdi. Dr. Angelova, Kasanın suçlu bulunan doktoru görevinden uzaklaştırma yetkisinin bulunmadığını da söyledi.

Bugüne kadar aynı doktor hakkında başka şikayet olmadığı anlaşıldı.



Diğer Fotoğraflar

DİĞER HABERLER