Hak ve Özgürlükler Hareketinin (HÖH) lideri Ahmed Doğan, Cebel'de Mayıs olayları anma töreninden sonra Makaza otelinde 5 Temmuz 2009 tarihinde, parlamento seçimleri akşamında yaptığı açıklamadan beri ilk defa basın görüşmesi yaptı. HÖH Genel Başkan Yardımcısı Lütfi Mestan bu nedenle olayı "Doğan'ın büyük dönüşü" olarak değerlendirdi.
Yerli basın mensuplarından başka bölgesel ve ulusal basın - yayın temsilcilerinin sorularını da yanıtlayan Doğan, HÖH'nin Cumhurbaşkanı seçimlerinde GERB partisini desteklemesinin söz konusu olmadığını vurguladı. O, "Bu aşamada GERB'in bizim beklentilerimizi karşılayacak uygun bir adayı yok. Bir Cumhurbaşkanı ülkenin gelişmesi yönünde ulusal bir görüşe sahip olmalıdır" diye belirtti. Lidere göre, şu anda Bulgaristan'da her hangi bir parti uluslararası sınırlamalara uyan ve böyle bir otorite ve potansiyeli olan uygun adayı gösteremez durumda bulunuyor. HÖH'nin araştırma yaptığını ve GERB'in Cumhurbaşkanı seçimini kazanacağı hakkında karamsar olduklarını açıkladı. Ahmed Doğan ona özgü alayımsı bir şekilde, "İçimde her hangi bir destek vermeye karşı gelen güçlü bir duygu hissediyorum. GERB'çiler gereken deneyime ve kaynağa sahip değiller. Tabi ki, eğer beni Cumhurbaşkanı adayı gösterirlerse, fakat bu olursa, ben teklifi kabul etmeyeceğim" dedi. Soruya ciddi cevap veresinde ise, Cumhurbaşkanı olma hırsını taşımadığına kesin kanaat getirdi. Bunu, "Kendimi o kadar da çok ciddiye almıyorum ki, bu rolde de göreyim. Ben mütevazi bir insanım ve kendime göre yeterli başka sorumluluklarım da var" sözleriyle ifade etti.
Aynı zamanda Ahmed Doğan, Bulgaristan'da Cumhurbaşkanı adayına HÖH partisi destek vermeyince, Cumhurbaşkanı seçimi yapılamayacağını öne sürdü ve partinin de kendi adayını göstermesi versiyonunu reddetmedi. O, "Neden tek başımıza seçime katılmayalım?! HÖH profesyonel bir parti, hatta tüm partilerden daha da profesyonel. Fakat bu karar öylesine kolay alınan bir karar değildir. Bizler, bunu düşüneceğiz, kendi aramızda tartışacağız ve ancak o zaman bir karar alacağız" dedi.
HÖH lideri, Bulgaristan Sosyal Partisinin Cumhurbaşkanı adayına da destek verme olasılığını düşünmediklerini belirtti.
Sayın Doğan, özellikle milliyetçi renkli, anti HÖH kampanyası yapılarak, çok enteresan seçimler olacağını tahmin etti. Lider, iktidardaki GERB partisinin Cumhurbaşkanı seçimlerini kaybedeceğini ve 2012 yılında, ilkbaharda erken parlamento seçimine gidileceğini düşünüyor. Sayın Doğan, "Böylece, demokrasiye geçiş döneminin anormal bir devresine son verilecek ve bir günlük partiler değil, sadece profesyonel siyasi oluşumlar ülkeyi yönetecek" diye değerlendirdi.
Kasim Dal meselesi hakkında Doğan, HÖH'nin çok enteresan siyasi bir model olduğunu ve bu yüzden saldırılara uğradığını söyledi. Bu tür olayların özellikle seçimlerden önce meydana getirilip, yöneticilerin elinde bir alete dönüştüklerini dile getirdi. Lider şaka tarzında, tam emekliliğe ayrılma kararı aldığında bu tür sorunlar ortaya çıkınca, siyasetten uzaklaşma imkanı bulamadığını söyledi.
Gazeteciler, HÖH'nin Bulgarlaştırma sürecini koz olarak elinde kullanmaya devam etme sebebi sorusunu Sayın Doğan, "Bulgarlaştırma süreci bir kerede gerçekleştirilen bir süreç değil, o, her zaman Balkan siyasetçilerinin kafasında olan bir şey. Bulgarlaştırma sürecinin tekrar olmayacağına %100 garanti yok. Bizler, bu güvenlik içgüdüsünü muhafaza edeceğiz, çünkü o bizim kendimizi korumamızın garantisidir" şeklinde cevapladı.
Seçimlerde, HÖH partisinin dönemece girmesini merak eden basın temsilcilerine Sayın Doğan, siyasetin dönemeçlerle yapılmadığını belirtti, partinin seçmenlerin çıkarlarına göre hareket edeceğinin altını çizdi.
Ahmed Doğan, şimdiki Cumhurbaşkanı Georgi Pırvanov'un iki dönem çalışmaları için beklentilerin çoğunu yerine getirdiğini söyledi, fakat bu beklentilerin 8-10 yıl önce gündemde olduğuna dikkat çekti. Sayın Doğan, "Bu zaman kısmı, çağdaş siyasette, çok büyük bir dönem. Çünkü sadece ülke değil, insanların da beklentileri değişiyor. On yıl önce Bulgaristan tamamen başka idi" dedi.