BAF, Bulgaristan'ı Uluslararası Ceza Mahkemesine verdi



Çarşamba, 26 Eylül 2012

BAF, Bulgaristan'ı  Uluslararası Ceza Mahkemesine verdiBulgaristan Adalet Federasyonu (BAF) Başkanı Sezgin Mümün, Bulgarlaştırma sürecinden zarar gören Bulgaristan Türkleri adına devlete ve ilgili makamlara karşı ceza prosedürü başlatılmasını talep etttiği Hollanda'nın Den Haag kentinde bulunan Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) şikayet dilekçesi sundu.

Sayın Mümün'ün imzasını taşıyan dilekçe Türkiye'de faaliyet sürdüren daha 10 göçmen derneği adına mahkemeye sunuldu. Belgeden birer kopya Başsavcı Boris Velçev'e, Başbakan Boyko Borisov'a, Cumhur Başkanı Rosen Plevneliev, Adalet Bakanı Diyana Kovaçeva ve Parlamento Başkanı Tseçka Tsaçeva'ya gönderildi.

Dilekçeye çeşitli Bulgar kurumlarından alınan 117 sayfalık belgeler eklenmiştir. Göçmenlerin şikayetinde, "Bulgarlaştırma sürecinin başladığı 50'li yıllardan beri ve özellikle de 70'li ve 80'li yıllardan günümüze kadar Bulgaristan Cumhuriyetinde 1 500 000'den fazla Türk ve Müslüman'a yönelik siyasi ve etnik motive edilen sistematik olarak soykırım suçlarına dayanan devlet stratejisi güdülüyor" diye yazıyor.

Şikayetçiler, isim değiştirme kampanyası için sorumlu kişilerden ancak küçük bir bölümüne karşı başlatılan soruşturmanın artık 20 yıldır sürdüğünü belirttiler. Bu olayın ardında hukuka aykırı olarak suçluların gerçekte temize çıkarılması veya en azından huzurlu yaşam sağlanması niyetinin görüldüğünü dile getirdiler. Ayrıca şikayette bunun adil bir adalet olmadığı ve, "Bu davayla ilgili soruşturmanın saçma sapan yürütülmesini sağlamış olan ve sağlayan tüm kurum ve şahıslar, hakiki suç ortakları konumundadır" deniliyor.

Şikayet dilekçesinde kurumların Bulgarlaştırma sürecinin doğurduğu sonuçları düzeltme davranışlarında bulunmayı reddettiklerine göre ülkede soykırım sürecinin hala sürdüğü belirtiliyor. Hala Belediye Sivil Kayıt ve İdari Hizmetler Daire Başkanlıklarında (GRAO) bulunan sicil kayıt defterlerine geçirilen zorla verilen Bulgarca, Rusça ve başka adların ortadan kaldırılmadığı iddia ediliyor. Belgede bu olayın sadece manevi acıların vermesiyle kalmadığı, mirasçılık hakları ve mirasçılar arasındaki ilişkiler açısından da ciddi maddi zararlara yol açtığı vurgulandı.

Başka bir sorunun da Bulgaristan devletinin koşulsuz olarak vatandaşlıktan mahrum edilen Türklere bu haklarını geri iade etmemesi olduğu ileri sürüldü. Aynı zamanda asimilasyon politikasından zarar görenlerin hala tazminat hakkının yerine getirilmediği hatırlatıldı.
Bulgaristan Türkleri şikayetinde belediye düzeyinde Anadili Türkçe'nin kullanılmasına engellerin getirildiğini söylediler.


DİĞER HABERLER