Bulgaristan Helsinki Komitesinin verilerine göre, "Bulgaristandaki polis şiddetini: Durdurun, şimdi!" konulu yuvarlak masa toplantısında devletin polis şiddetinden zarar gören vatandaşlara tazminat ödenilmesi için yaklaşık 906 000 Leva harcadığı ortaya çıkıyor. Teşkilatın Başkan Yardımcısı Margarita İlieva'nın ifadesine göre, polisler tamamen dokunulmaz, bu ise vatandaşların tamamen savunmasız oldukları anlamına gelmektedir. 1998-2010 yılları arasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Bulgaristan'a karşı açılan polis şiddeti davalarında 27 kere mahkûm olmuştur. Vakaların 23'ünde devlet hem polis şiddeti, hem de polis şiddetini soruşturmada görünen yetersizliklerden dolayı mahkûm olmuştur. Margarita İlieva, davaların üçte biri ölümle sonuçlandığını, emniyet görevlileri tarafından işkence ve insanlık dışı muameleye maruz kalan kurbanların sayısı 20 kişi olduğunu ve üç davada ise, polis gözaltında bulunanlara tıbbi yardım izni vermediği için ölümlerine neden oldu ğunu bildirdi.
Polis şiddeti kurbanlarının çoğu 30 yaş altı: 14-17 yaşında üç çocuk, 19-29 yaş arasında 16 genç. 62-72 yaş grubu arasında bulunan üç yaşlı üzerine de şiddet uygulanmıştır. Bulgaristan Helsinki Komitesi polis şiddeti kurbanlarının üçte birinin Roman asıllı olduklarını rapor ediyor. Bu güne kadar hiçbir polis insanlık dışı muamele vakası yüzünden etkili cezaya mahkûm olmamıştır. Komite, şiddet kullanan hiçbir polisin disiplin cezası almayıp, görevden azlettirilmediğini iddiasını ortaya atarak, aynı kişilerin kariyerlerinde yükselttirildiklerini bildiriyor. Ayrıca toplantıda en çok göze çarpan bazı polis şiddeti vakaları tanıtılmıştır.
İlieva, başka endişe verici bir gerçeğin de İçişleri Bakanlığının (İİB) polisleri kolladığını bildirisinde bulundu. Bununla beraber Bulgaristan hükümetleri Strasburg Mahkemesinden polis şiddeti vakalarını gizli tuttuğu haber verildi.
Bu nedenle, Bulgaristan Helsinki Komitesi İç İşleri Bakanlığı Yasasında polis şiddetine sınır getiren değişiklikler yapılması talebinde bulunuyor. Bulgaristan Kamu Denetçisi Konstantin Pençev'e göre, polis şiddeti problemi yasanın değişmesiyle çözülmeyecek. O, bu sorunun hepimizin göstereceği irade gücü ve aralıksız denetimle üstesinden gelineceğini savunuyor.
Yasanın değişmesi önerisini Güvenlik Polisinden (GP)ve Yüksek Yargı Mahkemesinden (YYM) desteklediler. GP'nden Nikolay Grozdanov polislerin şiddet kullandıklarını itiraf etti ve verilen her ihbarı kontrol ettiklerini öne sürdü. Grigorov, biz hepimiz şiddete karşıyız ve bu gibi durumlarda hoşgörülü davranmayacağız, dedi. YYM'nde görevli Grozdan İliev'e göre, tutuklamada kullanılan çeşitli polisiye yönteminin yasa bakımından ayrıntılı bir şekilde belirlenmesi gereklidir. Tutuklama grupları gerek sabıkalılar karşısında, gerek beyaz yakalı diye bilinen insanlar karşısında aynı şekilde davranıyorlar. YYM'nin dava süreçlerinde gereksiz yere polis şiddeti kullanıldığını gösterdiği söylendi. İliev, silah en son çare olarak kullanılmalı, dedi. Yüksek Yargı Savcılığından Evgeni Trifonov, 2008 yılında polis şiddeti vakaları araştırmalarına dair bilgiler sundu. O zaman İŞB, Devlet Milli Güvenliği Ajansı görevlilerine ve hapishane gardiyanlarına karşı savcılığa 1807 evrak verilmiştir. 408 vakada duruşma öncesi dava açılmıştır, 125 kişi mahkûm edilmiştir.