Büyükelçi İsmail Aramaz: "Türkiye'de Türk olmak kolay, başka yerde Türk olmak zor"



Cumartesi, 23 Şubat 2013

Büyükelçi İsmail Aramaz: Güney Bulgaristan Türkçe Öğretmenleri Derneği ile Kuzey ve Doğu Bulgaristan Türkçe Öğretmenleri Derneği bugün Kırcaali Belediye Kültür Merkezi'nde ortaklaşa olarak "Anadili Türkçe'nin Bulgaristan'daki Sorunları" konulu bir panel düzenledi. Salonu tıklım tıklım dolduran etkinlik, 21 Şubat Anadili Günü vesilesiyle yapıldı.

Panelde resmi konuklar arasında Türkiye Cumhuriyeti Sofya Büyükelçisi İsmail Aramaz, T.C. Filibe Başkonsolosu Şener Cebeci, Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) Genel Başkanı Lütfi Mestan, HÖH milletvekilleri Remzi Osman, Kamen Kostadinov, Hamid Hamid, Necmi Ali, Tuncay Naim, Güner Şerbest, Belediye başkanları, Bulgaristan Müslümanları Yüksek İslam Şura Başkanı Şabanali Ahmet, yerel iktidar temsilcileri hazır bulundular. Panele yüzlerce öğretmen ve vatandaş geldi.

Panelde Bulgaristan Öğretmenler Birliği Kırcaali İl Başkanı Neli Arnaudova da vardı. Sofya Uluslararası Azınlık Araştırmaları ve Kültürlerarası İlişkiler Merkezi (IMIR) Başkanı Antonina Jelyazkova ile Ulusal Etnik ve Demografik Sorunlar Konseyi 'nden Nikola Petkov, Balkan Türkleri Göçmen ve Mülteci Dernekleri Federasyonu ve Bal-Göç Genel Başkanı Doç. Dr. Yüksel Özkan'dan birer tebrikleme mektubu alındığı bildirildi.

Güney Bulgaristan Türkçe Öğretmenleri Derneği Başkanı Harun Bekir, konukları ve katılımcıları selamladıktan sonra Anadili Günü kutlamasının amacını ve önemine değindi.

Ardından T.C. Sofya Büyükelçisi İsmail Aramaz panelin açılış konuşmasını yaptı. Salonda herkesin bir arada olduğu belediye başkanlarıyla, soydaşlarla kucaklaşmaktan gurur duyduğunu paylaşan Sayın Aramaz, "Bugün çok anlamlı bir günde bir aradayız. Anadili aslında bir insanın kimliğini belirleyen belki de en önemli husus. İnsan ilk önce her şeyi annesinden duyuyor. Bundan daha önemli bir gün doğrusu düşünemiyorum. Türkiye'de Türk olmak kolay, başka yerde Türk olmak zor. Burada Türk olmak için Türkçe'yi çok iyi konuşuyor olmak lazım. Çocuklarımızın Türkçe'yi iyi öğreniyor olmaları lazım" diye kaydetti. Bu etkinliğin organizatörlerine teşekkürlerini sundu. Büyükelçi, "Belki de bir sonraki kuşağa bırakabileceğimiz en önemli şey dil olduğuna göre Anadili Günü'nün kutlanması çok anlamlı. Soydaşlarımızın Bulgaristan'daki durumuna baktığımızda beni zaman zaman en çok rahatsız eden kültürel hakların tam anlamıyla yerine gelmiyor olması. Çocuklarımızın okullarda 3-4 saatliğine de olsa, Türkçe dersi almalarının önünde hala engeller olduğunu görmekten doğrusu üzülüyorum" diye ifade etti. Sayın Aramaz, IMIR'in yayınladığı raporda da bütün meselenin bütün çıplaklığıyla ortaya konmuş durumda olduğunu söyledi. Anne dilini çok iyi konuşamayan bir çocuğun başka bir dili öğrenemediğini vurguladı. Büyükelçi, "Soydaş çocuklarımızın Bulgarca'yı da çok iyi öğrenmelerini istiyoruz" dedi. Sayın Aramaz, "Bulgaristan aslında önemli bir dönemeçten geçiyor. Hükümet istifa etti, yakında seçimler olacak. Bu dönemde HÖH partisi de önemli bir değişiklik geçirdi, yeni bir Genel Başkan, yeni bir yönetim seçildi. Bu iki tarihi olay aslında bir arada şimdi akmaya devam ediyor" diye dikkat çekti. Büyükelçi, buradaki soydaşlarının demokratik, siyasi kültürel haklarının Bulgaristan'ın Avrupa Birliği üyesi olmasından dolayı AB vatandaşlarıyla eşit haklara sahip olduklarının altını çizdi. Dolayısıyla en yüksek AB standartlarının Bulgaristan'a da geldiğinde bunlardan faydalanacaklarını belirtti. O zaman soydaşların çektikleri sıkıntıların ortadan kalkacağına dikkat çekti. Bulgaristan'ın Şengen'e girmeye, AB ile daha yakın entegrasyona gitmeye, bölgesel kalkınmaya, yargıda, bürokraside reform yapmaya çalıştığını söyleyen Büyükelçi, bunların doğru politikalar olduğunu ve desteklenmesi gerektiğini düşünüyor. Büyükelçi, Sofya'nın merkezinde bulunan rezidanstan son hafta olan olayları yukarki kattan seyrettiğini paylaştı. Bu itirazın sadece elektrik faturasına değil, yönetime, yolsuzluğa da itiraz olduğunu söyledi. Büyükelçi, Bulgaristan Türkleri'nin haklarının en iyi korunması için soydaşı temsil eden partinin mutlaka hükümette olması gerektiğini savundu. Sayın Aramaz, "AB değerlerini hayata geçirebilecek bir hükümet yapısı olması lazım. Buna katkı yapabilecek hangi parti olursa, soydaş partisinin o partiyle işbirliği yapması lazım. Soydaşımızın ideolojisinin bu olması gerekir diye düşünüyorum" diye ileri sürdü.

Ev sahibi konumundaki Kırcaali Belediye Başkanı Hasan Azis, son yıllarda Kırcaali'nin Anadili ile ilgili çalışmalarda küçük adımlar attığını kaydetti. Başkan, "Bugün Kırcaali için tarihi bir gün ve Belediye Başkanı olarak Anadili ile ilgili organizasyonlarda emeği geçen herkese ve panelin katılımcılarına teşekkür etmek istiyorum" diyerek başarılar diledi. Hasan Aziz, "Uzun zamandır Anadili konusunun Bulgaristan'ın gündeminde olması için çaba gösteriyoruz. 2005 yılından beri Ankara Bilkent Üniversitesi ile ortaklaşa Kırcaali ve Ankara'da ülke çapından Türkçe öğretmenlerine yönelik seminerler, sempozyumlar düzenliyoruz" diye kaydetti. Başkan, son 20 yılda HÖH milletvekillerinin Anadili konusunda yaptıkları çalışmaları için teşekkürlerini sundu.

Güney Bulgaristan Türkçe Öğretmenleri Derneği ile Kuzey ve Doğu Bulgaristan Türkçe Öğretmenleri Derneği Başkanı ve Şumen ‘'Episkop Konstantin Preslavski'' Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Görevlisi Emine Halil, ülkede Türkçe eğitiminde mevcut sorunlara ilişkin ayrıntılı çalışmasını tanıttı. Okulda problemlere ve ilgili kanunlarla kanun hükmünde kararnamelere değindi. Sayın Halil, "Bizim çocuklarımız iyi veya kötü Türkçe konuşuyorlar. Torunlarımız yarım yamalak Türkçe konuşmaya devam ediyorlar. Torunlarımızın çocuklarının hali ne olacak acaba, diye düşünüyoruz" diye kaydetti. Bu yüzden biz Türkçe öğretmenleri örgütlenmeye karar verdik ve Türkçe ile ilgili problemleri ortaya koymaya karar verdik. 1992 yılından beri Türkçe okuyan ve okutanların sayısına bakarsak, 1995 yılında okullarda 700 Türkçe öğretmeni varken, şu anda 120 öğretmene yakın var. Aynı zamanda okuyanların sayısı 114 binden 7 binin altına düşmüştür" diye altını çizdi.

Şumnu İli, Hitrino Belediyesi'nde eski Türkçe öğretmeni Müjgan Yusuf, çalıştığı okulda 2010/2011 eğitim-öğretim yılına kadar 2-12.sınıflarda Türkçe okunduğunu, fakat sonraki eğitim yılında bir proje kapsamında okulun tam gün eğitime geçmesiyle Anadili dersi için zaman öngörülmediğini anlattı. O zamanki Şumnu Anadili müfettişi Fikriye Mehmet ile öğrencileri lise mezunları sınavı hazırlamak için Bulgarca ders programı üzere Türkçe tematik çalışma planı yaptıklarını ve onların yüzde 90'ının başarı gösterdiklerini paylaştı. Şimdi eğitmen olan Sayın Yusuf, Türkçenin zorunlu seçmeli ders olarak okunması veya Anadili Türkçe olan öğrencilerin yüzde 80 olduğu okullar için eğitim-öğretim planının varyantı hazırlanması gerektiğini söyledi. Türkçe öğretmenlerin Bulgarcaya karşı olmadıklarını göstermek için kasten Bulgarca konuştuğunu duyurdu.

Güney Bulgaristan Türkçe Öğretmenleri Derneği yönetiminden Haşim Semerci, HÖH partisinin seçimlerden sonra herhangi bir partiyle koalisyon yapmak zorunda kalırsa, şartın Türkçenin zorunlu olarak okutulması ve ardından Türkçe ders kitaplarının basılmasını koşması gerektiğini ileri sürdü. Ardından ülke çapından bir araya toplanan Türkçe sevdalılarına sıcak bir "Hoş geldiniz!" dedi. Sayın Semerci, "Burası siyaset meydanı değil, savaş alanı hiç değil. Burası birleşme, uzlaşma, güçleşme yeri. Bugün burası her zaman olduğu gibi hoşgörü merkezi" diye ifade etti.

Şair olan öğretmen, Bulgaristan Türkleri olarak haklarımızı istemeyi, direnmeyi bilmediğimizi ileri sürdü. Bir Eğitim Bakanı vardı, Anadili için, "Olmaz, üç Maltalı çocuk gelirse, onlara öğretmen nerde bulacağım", dedi. Biz 3 Maltalı çocuk değiliz. Biz yüz binlerce Türk'üz. Amaçlarımıza ulaşmak için yardım etmek isteyen, beraber olmak isteyen, gücümüze güç katmak isteyen varsa, buyursun. Dernek olarak kapılarımız açık" diye seslenerek, siyasetçileri de yardıma çağırdı.

Plovdiv Üniversitesi Kırcaali "Lüben Karavelov" Şubesi'nde felsefe hocası Doç. Yunus Kasım da Bulgaristan'da Türkçe eğitiminde mevcut sorunları ele aldığı bir sunum yaptı.

Panelin sonunda ülke çapından 16 sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcilerinin imzasıyla Bulgaristan'ın eğitim sisteminde Türkçe Anadili eğitimine ilişkin bir deklarasyon kabul edildi. Deklarasyonda kanun düzenlemesiyle Anadili'nin okuldaki ders programına dahil edilmesi gerektiği vurgulanıyor. Böylece Türkçe eğitiminin örgütlenmesinde mevcut sınırlamaların ortadan kaldırılacak ve Türkçe ders kitaplarının hazırlanması ve basılmasında mali sorunlar yaşanmayacak. Deklarasyonda STK temsilcileri, Bulgaristan'daki demokratik kurumların gereken iradeyi göstererek, ülkenin aydınlanmış milletler ailesindeki yerini savunup sorunun yasama ve yürütme kurumlarının yetkisi dışına taşınmasını engelleyeceğine inandıklarına kanaat getiriyorlar. Deklarasyonun Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev, 41. Halk Meclisi Başkanı Tsetska Tsaçeva, Avrupa Parlamentosu, Bulgaristan Cumhuriyeti Kamu Denetçisi Konstantin Pençeve'e gönderileceği açıklandı.


Diğer Fotoğraflar

DİĞER HABERLER