Kültür Bakanı Vecdi Raşidov kentteki iki tiyatronun birleşmesinden sonra da Türk Tiyatrosunun faaliyet sürdürmeye devam edeceği "müjdesini" verdi. Hangi adın ve ne tür koşullar altında bu faaliyetin süreceği, müdürün kim olacağı, oyuncu, teknik ve yardımcı kadro bozulup bozulmayacağı henüz netlik kazanmadı. Kültür Bakanı yapılacak reform sonrası işçi çıkarmaları için maliye bakanından 1,8 milyon levalık ödenek istemişti. Başbakanın, toplantıdan ayrılmasından sonra salondaki tüm gözler kültür bakanı üzerindeydi. Bakan Raşidov'un sıkıntılı olduğu gözlerden kaçmadı.
Bakan:"Arda Nehri kenti Kırcaali'de, benim büyüdüğüm kentte iki farklı tiyatronun olması benim kişisel olarak aldığım stratejik bir karardır. Kadriye Latifova' Devlet Dram ve Müzik Tiyatrosu ile Dimitır Dimov' Dram ve Kukla Tiyatrosu birleşmesi sonucunda aynı çatı altında üç farklı tiyatro türü faaliyet yürütecektir. Bulgar ve Türk Tiyatroları dram, müzik ve kukla tiyatro oyun türlerini sahnelemeye devam edecektir. Dünyanın hiçbir yerinde bir işveren çalışanına 95 verip 5 kazanamaz" dedi.
NEREDE KIRCAALİ NEREDE SOFYA...
Bakan reformun daha çok idari personele dönük olacağının altını çizdi. İki tiyatroda toplam 130 kişinin çalıştığını ve bütçelerinin yıllık toplam 1 milyon leva olduğunun bilgisini verdi. Aynı şekilde Sofya'daki İvan Vazov' Halk Tiyatrosu personelinin de 130 kişiye yakın olduğunu, ama senede 3 milyon leva gelir sağladığını söyledi. Kırcaali gibi küçük bir kente, üç farklı türde oyun sahneleyen iki tiyatronun bulunması gerekmediğini, ancak iki tiyatronun var olma kararı duygusal da olsa kendine ait olduğunu dile getirdi. Salondan çeşitli suçlamalar yükselince, biraz başbakana benzer bir şekilde hala kararından vazgeçebileceğini söyledi! Devamında: "Kaliteli oyun ve yapım için mi konuşacağız yoksa kaç müdür ve müdür yardımcısı var diye mi konuşacağız? Bu salon siyasi faaliyetler için değildir, güzel oyunların sahnelenmesi içindir" diye konuştu.
Eski yıllara nazaran son altı ayda tiyatronun kalitesi biraz artsa da devletin cebinden yemeye devam ettiğini istatistiki bilgilerle verdi: "Yılın son altı ayında 14 gösteri yapılmış ve onlardan sadece dördü Kırcaali'de sahnelenmiş. Toplam seyirci sayısı 6342 olurken, bilet gelirleri 14 000 leva, giderler ise 284 000 leva olmuş. Seyirci başına devletten 96 leva mali yardım alınmış. Böyle bir tiyatro kapatılmalıdır. Görevi, oyuncuları memnun etmek yerine, seyirciyi memnun etmektir."
Raşidov, 50 ve 60'lı yıllarda, annesinin dönemindeki çalışmaları örnek verdi. Türk Tiyatrosu bakanın annesi olan rahmetli Kadrie Latifova'nın' adını taşıyor, o zamanda nasıl köyden köye sığır arabalarıyla gittiklerini, açık havada oynandığını ve para yerine çeşitli ürünlerle ödenildiğini hatırlattı.
Bakan son dönemde Türkiye'deki çeşitli federasyondan tiyatronun kapatılmamasıyla ilgili mektuplar yağdığını, bu kişilerin Bulgaristan vatandaşı olmadığını ve burada vergi ödemediklerini söyledi.
YOKSA TÜRK KELİMESİ YAKINDA TABU MU OLACAK?
Bulgaristan'ın en büyük etnik grubu, ulusal etnik grubu olan Türklerin, Türk Tiyatrosu Bulgar Tiyatrosu tarafından yutulup kimliğini kaybetmeyecek mi sorusuna, Bakan Raşidov kızgın bir şekilde: "sizler Bulgaristan vatandaşısınız. Tiyatroda Türkçe oyun sergilenmeye devam edecektir" dedi. Tekrar bakana Bulgaristan'da 1 milyondan fazla Türk'ün vergi ödediği hatırlatılınca, Raşidov cevabını verene dek Kırcaali GERB Milletvekili Tsveta Karayançev'a Türk kimliğini yok sayarcasına: "Sizler artık Avrupa vatandaşısınız!" dedi. Salonda ne Türk Bulgar kimliği ne de alt kimlik üst kimlik tartışması yapılıyordu. Bakanın cevabı Türkçe oynanmaya devam edileceğine, tiyatrodaki oyuncuların amatör oldukları oldu!