HASAN AZİS: BELEDİYE BAŞKANI OLARAK MUTLUYUM



Perşembe, 08 Ekim 2009

HASAN AZİS: BELEDİYE BAŞKANI OLARAK MUTLUYUM Sayın Başkan, röportaja ilk önce şu merak edilen konuyla başlamak istiyorum: Son dönemde herkes eleştiri yağmuruna tutulurken, Kırcaali'de her kesimden sanki size karşı bir hoşgörü havası hâkim. Bunu nasıl başardınız? Kırcaali'nin her sorunu çözülmüş olamaz. Buna rağmen neden eleştirilmiyorsunuz?

- Bir Belediye Başkanının eleştirilmemesi neredeyse olanaksız. Fakat bizim Kırcaali'nin gelişmesi için çalıştığımızı bilen halkın büyük çoğunluğu, bizi eleştirme gereği duymayabilir. Çünkü biz ekip arkadaşlarımla birlikte, insanlarla bir-bire, göz-göze çalışmayı tercih ediyoruz. Örneğin dün gece saat 21:30'a kadar Gledka bölgesindeki halkın şikayetlerini dinledik. Bölge halkı, evlerinin çevresinden geçen çöp kamyonlarının gürültüsünden rahatsız ve aynı kamyonların çeşitli trafik kazalara neden olabileceği kaygısıyla şikâyetlerini dile getirdiler. Biz de halkla beraber, 4 kilometrelik bir yol yürüyerek çöp deposuna gidecek olan kamyonların, halkı rahatsız etmeyecek güzergâh seçeneklerini araştırdık. Bu gibi çalışmaları halkla iç içe, diyalog halinde yürüttüğümüz için, halkın da takdirini aldığımızın inancındayım.

Kırcaali bölgesinden Milletvekili seçildiniz. Neden Sofya'ya gitmediniz ve Kırcaali' de kendi isteğinizle mi kaldınız?

- Bu çok önemli bir soru. Tabi bu seçim öncesi ve seçim döneminde de çok soruldu. Ben gerek ekip arkadaşlarımın, gerek parti yöneticilerinin yanında her zaman açık ve net şunu söylemiştim: Seçilmiş olduğum 2. dönemin yarısında Belediye Başkanlığını bırakıp, Milletvekili olmak istemiyorum. İki sene önceki yerel seçimlerde halk bana Belediye Başkanı olarak büyük destek vermişti, onun için yarı yolda bırakıp gidemezdim.
Ancak her zaman olduğu gibi, partimizin genel merkezi, bölgemizden Kırcaali ve Koşukavak Belediye başkanlarını da Milletvekili listelerine alma gereği duydu. Bende seçimlerden sonra, Genel Başkanım Ahmet Doğan ile görüşerek, Kırcaali'deki bazı projeleri gerçekleştirmek için Belediye Başkanlığı görevinde kalmak istediğimi belirttim, çünkü Kırcaali halkı bana Belediye Başkanı olarak destek verdi ve ben Kırcaali için çalışmak istiyorum. Bu benim kararım partim tarafından da desteklendi. Belediye Başkanı olarak kaldığım için mutluyum ve ekip arkadaşlarımızla beraber çalışmalarımıza devam ediyoruz.

Son dönemde Bulgaristan basınını takip edildiğinde, Kırcaali' de sanki etnik gerginlik varmış gibi bir hava yaratılıyor. Kırcaali' de böyle bir gerginlik var mıdır?

-Her zaman söylüyoruz ki Kırcaali; Bulgaristan'ın, Balkanlar'ın ve Avrupa'nın hoşgörü başkentidir. Ramazan ayında verilen bir iftar yemeğinde Belediye Başkanı, Müftü ve Peder Petır hepimizi birlik içine konuştuğumuzu, kaynaştığımızı gören ve kentimize misafir olarak gelen ünlü bir Rus akademisyen şunları söyledi: "Kırcaali'de böyle güzel bir olayla karşılaşacağımı beklemiyordum. Kırcaali'de etnik ve din ayrımcılığı yok. Bu başarınızdan dolayı sizi kutluyorum."
Kırcaali'nin bir hoşgörü kenti olarak, Bulgaristan'ı ve Avrupa'yı temsil edecek güzel bir örnek olduğunu düşünüyorum.

Makas geçidi projesinin, Bulgaristan kısmı hemen hemen hazır gibi. Bu projenin Yunanistan kısmının da tamamlanmasından sonra, bölge gelişimine ne gibi katkıları olacak?

-Bu proje, benim şahsen çalıştığım ve çok ilgilendiğim projelerden bir tanesi. Çünkü 2001-2002 yıllarında Vali Yardımcısı olarak ilk bu projede çalıştım ve bu proje başardığımız ilk projelerden birisidir, Kırcaali bölgesi için. Projenin Bulgaristan tarafı şu an hazır. Bir yıl içinde de Yunanistan kısmı tamamlanacak ve Kırcaali ile Gümülcine arasındaki mesafe 82 kilometreye inecek. Artık bölge halkımız, işadamları, turistler vs bir saat içinde Gümülcine'ye varabilecekler. Bu projenin hem Bulgaristan için, hem Yunanistan için çok faydalı olacağını düşünüyorum. Aynı zamanda Kırcaali ve Gümülcine'nin kardeş belediyeler olarak ortak projelerimiz var. Bazılarını bitirdik, bazıları devam etmektedir.
Söz açılmışken, turizm alanında iş yapmak isteyen iş adamlarına da seslenmek istiyorum: Bir yıl içinde otellerini, restoranlarını, alışveriş yerlerini vs Avrupa standartları içinde turizme hazır hale getirmeleri gerekir. Kırcaali bu konuda hazırlıklı değilse, turistler Haskova, Filibe gibi komşu illere gidip oralarda konaklayacaklar ve oralarda alışverişlerini yapacaklar. Onun için Kırcaali, turizme hazırlıklı olmalı.

Kırcaali' nin "Su aynası" denilen kanalın çevre düzenlenmesi ne zaman bitecek? Bu kanala, Paris merkezinden geçen Sen (Seine) nehrinde olduğu gibi, Kırcaaliler girip yüzebilecek ve kenarında güneşlenebilecekler mi? Bu yönde bir çalışma var mı, yoksa suyun temizliği buna elverişli değil mi?

-Kırcaali'de "Su aynası" ile ilgili bir Belediye Başkanı ve Kırcaalili olarak şunu söylemek istiyorum: Böyle bir projeyi sonuçlandırma aşamasına getirdiğimiz için ben ve ekip arkadaşlarım kendimizi çok mutlu hissediyoruz. Bu çok önemli bir projedir ve bizim dönemimizde gerçekleştirildi. Bu proje üzerine altı yıldır çalışılmaktadır. Bu projenin anlamı iki baraj arasındaki Arda nehrinin suyunun aktığı alana, Kırcali'ye zarar vermeyecek bir şekilde kanal yapılması. Aynı zamanda Kırcaali'nin güzelliğine güzellik katacak bu projenin Kırcaali'nin turizmine de katkı sağlaması. Böylece Kırcaalililerin 100 yıllık hayallerini gerçekleştirmiş olduk. Tabi ki tekrar söylüyorum, bu projenin gerçekleşmesinden kendimi çok mutlu hissediyorum. Bundan sonra bizim ilk yapacağımız iş, seçildiğimiz dönem sonuna kadar,- yani iki sene içinde- aynı kanalın çevresinde bulunan 240 000 m2 alana projesi hazır ve Avrupa fonlarından da destek gören, Bulgaristan'ın en güzel, en büyük parkını gerçekleştirmiş olmak.
Suyun temizliğine gelince... İleride su arıtma tesisleri kurulduktan sonra, böyle bir sorunun da olmayacağını düşünüyorum.

Bu "Su aynası" projesi ile ilgili çeşitli yolsuzluk iddiaları var. Bu konuda söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Bu iddiaları ortaya atanlar, iddialarını mahkemelerde kanıtlamaları gerekir. Yolsuzluk yapanlar varsa, tabi ki hesap vermeli. Fakat politik amaçlı iftira atanlar varsa, onlar da hesabını vermeli.

Kentin sebze meyve pazarının çok iyi ve güzel bir görüntüsü var. Yakın zamanda, aynı güzelliği ve görüntüyü pazarın giyim kısmında da görebilecek miyiz?

- Şimdi yeni pazar, Avrupa fonlarının desteği ile önce sebze- meyve, balık ve çiçek üreticilerini desteklemek için yapılmıştır. Bu yüzden bu saydıklarımın dışında mal satan pazarcılarla oturduk, konuştuk ve yeni pazarda yer alamayacaklarını açıkça belirttik. Pazarın ikinci aşaması projesinde kendileri için de yer olacağını anlattık. Belediye olarak pazarın ikinci aşamasını tamamlamak düşüncesindeyiz. Pazarın ikinci projesi elimizde, Kırcaali meclisinden desteklendi ve bizim yapacağımız iş bu projeyi de yılsonuna kadar başlatarak, Kırcaali pazarının öbür kısmını da güzel, çağdaş bir görüntüye kavuşturmak.

Bilindiği gibi Kırcaali' nin birkaç kilisesi var, fakat tek ve yetersiz bir camisi var. Çoktan beri Kırcaali' ye yeni bir cami projesinden bahsediliyor. Bu yeni cami projesi hangi aşamada?

- Bayram ve Cuma namazlarında caminin yetersizliğinden dolayı sıkıntı çekilmektedir. Biz Belediye olarak, bu cami ihtiyacını bildiğimizden dolayı, Baş Müftülüğe 3.5 dönümlük bir cami alanı tahsis ettik. Aynı zamanda Belediye Meclisi bu kararı alırken iki öneri sunmuştuk, birincisi yeni kilise için bir alan tahsis edilsin, ikinci önerimiz ise yeni bir cami için de alan tahsisi. Şu an hem cami, hem kilise için birer alan tahsis edildi, buda bizim her iki dine de saygımızın bir göstergesidir.
Caminin teknik projesi hemen hemen hazır, umarım bu ay içinde Müftülüğün elinde olur.

Cami yapımı için kaynak var mıdır?

- Kaynak... Bu konuda belirli kaynak yoktur. Bu cami halkın olacağı için, kaynağı da halk yaratacak. Halkla el ele vererek hem cami, hem kilise yapmalıyız.

Eski G. Dimitrov anıtının temel kolonları, kentin merkezinde çirkin bir görüntü oluşturmaktadır. Bu konuda yeni bir çalışmanız var mıdır?

- Bu konuda çalışmalarımız artık başlamıştır. Uzun zamandır bir çalışmamız vardı ve biz Belediye olarak tek başımıza karar vermek istemedik. Öyle bir karar verme hakkımız varken, biz Belediye olarak, başka bir alternatife başvurduk ve bir inisiyatif komitesi kurduk. Aynı komitede mimarlar, mühendisler, ressamlar, din adamları ve gazetecilerden oluşan 14-15 kişi yer aldı. Bu inisiyatif komitesinin aracılığı ile biz halkın düşüncesini almak istedik ve altı ay süren bir çalışmadan sonra, aynı komite, bizim önümüze yedi tane öneri getirdi. Daha sonra hep birlikte oturarak değerlendirdik ve yedi öneri arasından birini seçtik. O da oraya, Sveti Georgi'nin(D.A'nın notu: Türkler, Aya Yorgi; Bulgarlar, Sveti Georgi Pobedonosets; Yunanlılar, Ayios Georgios; Batılılar, Saint George derler) heykelini yapma kararı oldu. Biz Kırcaali'de insanları birleştirici noktaları, sembolleri arıyoruz. Aynı heykelin Kırcaali'de, hem Müslümanları, hem Hıristiyanları birleştirici bir sembol olacağını düşünüyoruz.

Kırcaali'nin kurucusunun anıtı düşünülmedi mi?

- Öyle bir öneri de vardı, fakat Kırcaali'nin kurucusunun simgesini bilmiyoruz. Bu da iyi bir seçenek olabilir diye düşünüyorum, ben şahsen de bu seçeneği destekliyorum.

Baykal, Salifler gibi mahallelerin bazı kenar evlerinde temiz su ve atık su kanalizasyonu bulunmamaktadır. Bu sorunlar yakın zamanda çözülecek mi?

- Maalesef kentin kenar mahallelerin bazı evlerinde ve köylerimizin % 90'ında atık su kanalizasyonu bulunmamaktadır. Bu sorunları yakın zamanda çözmeyi düşünüyoruz. Bizim hazırladığımız projelerden birisi de yeni kanalizasyon ve su arıtma tesisi projesidir, onun da maliyetinin 50-60 milyon EURO civarında olacağını tahmin ediyoruz ve teknik projenin de yıl sonuna kadar tamamlanması bekleniyor ve daha sonra da Avrupa fonlarına başvuracağız.

Şimdi özel bir soru sormak istiyorum. Verdiğiniz sözleri tutar mısınız, yoksa başınızdan savmak için, söz verip, daha sonra unutur musunuz?

- (duraksama)...Sözlerimi tutabileceğim sözleri vermek istiyorum.

Kırcaali' ye ilk defa gelen birisi, kentin hangi özelliğini görmeden gitmemeli?

- Kırcaali'de gerek Bulgaristan'ın, gerek Avrupa'nın başka yerlerinde görülemeyecek yerler vardır.
İlk görülecek yerlerden birisi, bizim medrese. Medresemiz, Bulgaristan'ın en iyi müzelerinden birisidir ve onun mimarı, aynı zamanda Sofya'daki Sveta Sofya(Aya Sofya) kilisesinin de mimarıdır.
İkincisi 23 000 m2 üzerine yapılmış olan sebze-meyve pazarımızdır. Böyle bir pazaryeri, şu an, Bulgaristan'ın başka yerinde yoktur.
Üçüncüsü sizin dediğiniz gibi " Su aynası" projesi, yani Arda nehri yatağının ıslah projesi. Kent içinde böyle 3.5 kilometrelik bir suni kanalın, başka bir yerde görülebileceğini sanmıyorum.
Tabi Kırcaali bölgesinde görülmesi gereken "Perperikon" kalesini de ekleyebiliriz, arkeolojik ve tarihi bir yer olarak...

Röportaj: Durmuş Arda
SES Gazetesi


DİĞER HABERLER