Bulgaristan'ın güneydoğusunda Türk ve Müslümanların yoğun olarak yaşadığı Kırcaali şehrinde, 21 Şubat Dünya Anadili Günü coşkuyla kutlandı.
21 Şubat Dünya Anadili Günü vesilesiyle, Kırcaali'de Ömer Lütfi Kültür Derneğinin organizasyonunda öğrenciler, Türk folklor, dans, müzik ve şiirlerden oluşan kutlama programı yaptı.
Etkinliğe, Türkiye'nin Filibe Başkonsolos Yardımcısı Ahmet Mergen, Kırcaali Belediye Başkanı Erol Mümün, HÖH Kırcaali İl Başkanı Resmi Murad. Yenipazar Belediye Başkanı Aycan Ahmed, Kırcaali Bölge Müftüsü Basri Eminefendi, HÖH Kırcaali İlçe Başkanı Bayram Bayram, Cebel Belediye Başkan Yardımcısı Bülent Ahmet ve diğer yetkililer katıldı.
6,5 milyon nüfusa sahip Bulgaristan'ın yaklaşık yüzde 10'unu oluşturan Türk ve Müslümanların ana diline saygı ve sevgiyi göstermek amacıyla etkinliğe katılan çok sayıda çocuk ile müzik ve sanat grupları sahne aldı.
Selamlama konuşması yapan Kırcaali Belediye Başkanı Erol Mümün şunları söyledi: “Dil; sadece bir iletişim aracı değil, aynı zamanda düşünme biçimi, edebiyat, sanat, felsefe, tarih, kısacası bir kültür, bir yaşayış biçimidir. Anadil ise birleştirir, paylaşımı artırır, sosyalleştirir, yenilikçi düşünmeyi ve hayal gücünün gelişmesini sağlar. Hayal gücü ile somut gerçekliği buluşturur, özgüveni, özsaygıyı artırır.
Aslında, dil dünya genelinde sınırları aşan bir olgudur. O dili konuşanları birbirlerine yaklaştırırken, aynı zamanda da sınırlara engel koymak yerine köprüler inşa eder. Dilsel çeşitlilik ise bir engel değil, aksine barış ve huzur içinde bir arada yaşamayı sağlayan bir varlıktır. İnanıyorum ki, insanlar gerek kendi dillerinin gerekse başka kültürlere ait dillerin farkına vardıkça dilsel çeşitliliğin önünde engeller de tek tek kalkacaktır. Bir dilin yok olması aynı zamanda, insanlığın ortak geçmişinin ve kültürel mirasının bir halkasının kaybolması; bir evrenin yok olması anlamına gelmektedir. Oysa bizi insan yapan, düşünsel dünyamızı oluşturan yegane şey dilimizdir.
Vitgenşteyn der ki “Dilimin sınırları dünyamın sınırlarını gösterir!”. Kendi anadilini yeterince kavrayamayan ve iyi bir biçimde öğrenip geliştiremeyen bir birey yaşamı boyu bu sınırların getirdiği kısıtlamaların içinde ömrünü sürdürür. Dilin kısıtlanması ise insanın hak ve özgürlüklerinin kısıtlanmasıdır. Anadili işte bu denli önemlidir.
Bu bağlamda herkesin 21 Şubat Uluslararası Anadili Günü’nü kutluyor, farklı anadillerin ve kültürlerin özgürce yaşamasını temenni ediyorum!”
T.C. Filibe Başkonsolosluğu Başkonsolos Yardımcısı Ahmet Mergen selamlama konuşmasında şunları söyledi: “Ana dilinin önemini vurgulamak ve ana dilinin geliştirilmesine ve korunmasına dikkatlerin çekildiği bu özel günde aranızda bulunmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyuyorum.
Bilindiği üzere, 21 Şubat, 2000 yılından itibaren "Uluslararası Ana Dili Günü" olarak kutlanmaktadır. UNESCO (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü) tarafından çokdilliliği ve kültürlülüğü desteklemek ve dilleri korumak ve gelişmelerine katkı sağlamak amacıyla ilan edilen bu gün, burada olduğu gibi dünyanın değişik ülkelerinde kutlanmaktadır.
Bu günün anlamını ve önemini hem gençlerimize ve çocuklarımıza, hem de içinde yaşadığımız topluma hatırlatmamız gerekmektedir.
Anadilimize neden bu kadar önem veriyoruz?
Çünkü yaşantımızda anadilin müstesna bir yeri vardır. Anadili, hepimizin doğduğumuzdan beri annelerimizden öğrendiğimiz dildir. Sevgiyi, mutluluğu, huzuru, hüznü ve acıyı ve pekçok hissi ve duygularımızı en iyi anadilimizle ifade edebiliriz. Anadil, bizim benliğimizdir. Kendimizi tanımlama biçimidir.
Dil olmadan kültür var olamaz. Her kültür ancak kendi dili ile vardır ve bu şekilde anlamlıdır. Anadili, bizim kültürümüz ve zenginliğimizdir. Bu nedenledir ki, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk Türkçeyi, Türk milletinin kalbi, zihni ve hazinesi olarak tanımlamıştır.
Dil aynı zamanda millet şuurunu yansıtan bir olgudur. Milletler, dilleriyle, kültürleriyle vardır. Çünkü milleti var eden ve varlığını devam ettiren anadilidir.
"Bir milleti tam olarak anlayabilmek için onun dilini de bilmek gerekir."
Yani dil, insanın dünyaya açılan penceresidir. Bir insanın anadilinden kopması veya koparılması onun yalnızca ailesi, milleti ile bağlarının kopması değil, aynı zamanda dünya ile bağlarının kopması demektir.
Dillerini kaybeden milletlerin millet olarak ayakta kalabilmeleri imkansızdır. "Dilini kaybeden dinini, milliyetini, şahsiyetini kaybeder."
Anadil, insanın geçmişi ve geleceği arasındaki bağı kuran, içinde yaşadığı dünyayı idrak etmesini sağlayan temel olgudur
Bu bağlamda, böylesine anlamlı bir günde, güzel Türkçemizin 11.yüzyıldan bu günümüze kadar gelişerek ulaşmasında emeği olan ilk Türkçe yazılı eser Kutadgu Bilig’i yazan Yusuf Has Hacib’i,
Dîvânu Lugâti't-Türk'ü yazan Kâşgarlı Mahmud’u ve Türkçeyi en yalın bir şekilde kullanan büyük tasavvuf şairi Yunus Emreyi anmadan geçemeyiz. Hepsinin de ruhları şad olsun.
Be vesileyle, Uluslararası anadili gününüzü en içten dileklerimle kutluyor, ve bu organizasyonu düzenleyen başta Kırcaali Belediye Başkanı Erol Mümin beyefendi olmak üzere, emeği geçen herkesi kutluyorum.
Sözlerimi Yunus’un şu dörtlüğü ile tamamlamak istiyorum.
İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsin
Ya nice okumaktır.
Hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum.”
Kutlamanın ev sahipliğini yapan Ömer Lütfi Kültür Derneği Başkanı Müzekki Ahmet, AA muhabirine, bayram olarak bildikleri Anadili Günü'nü 15 yıldır düzenli olarak kutladıklarını söyledi.
Bulgaristan'daki okullarda Türkçeyi seçen öğrenci sayısının her geçen yıl azaldığını anlatan Ahmet, "Biz böyle organizasyonlarla ana dilin önemini göstermek istiyoruz. Çocuklarımızın ana dillerini yaşatabilmeleri için türküler, şiirler, halk oyunlarından oluşan etkinlikler sunuyoruz." dedi.
Ana dilin önemini vurgulayan Ahmet, "Ana dilini iyi bilen diğer dilleri de rahatlıkla öğrenebiliyor." ifadesini kullandı.
Parlamentoda temsili olan, üyelerinin çoğunluğunu Türk ve Müslümanların oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) Partisi İl Başkanı Resmi Murat da Kırcaali'ye bağlı Ardino, Cebel, Kirkovo, Krumovgrad, Çernooçene gibi 7 ilçenin tamamında Dünya Anadili Günü'nün çeşitli programlarla kutlandığını belirtti.
Kutlamaların Kırcaali'de bir gelenek haline geldiğine işaret eden Murat, "Ömer Lütfi Kültür Derneği de Türk kültürünün yaşatıldığı, teşvik edildiği bir merkez oldu." şeklinde konuştu.
Murat, "HÖH Partisinin ana dilinin anılması, okutulması ve Türkçenin Bulgaristan'da kullanılmasını yıllardır teşvik etmektedir. Türkçenin, okullarda hala seçmeli ders olarak okutulsa bile biz yıllardır Türkçe eğitimine destek oluyoruz." diye konuştu.
Murat, HÖH Partisinin kullanılan Türkçe eğitim kitaplarındaki tedarik sıkıntısına da çare bularak, kendi imkanları ile kitap bastırıp okullara dağıttığını anlattı.
Parlamentoda, Türkçenin ana dil olarak okutulması konusunda önerilerde bulunduklarının altını çizen Murat, "Maalesef Türkçeyi, seçmeli ders dışında eğitim müfredatına katamadık. Bu konuda diğer siyasi partilerden destek ihtiyacı duyuyoruz." dedi.