Bugün Kırcaali Bölge Mahkemesi'nde medrese binasının iadesi için Başmüftülük tarafından açılan davanın ikinci duruşması görüldü. Mahkeme önünde polis ve jandarma ekipleri tarafından alınan sıkı güvenlik önlemleri altında görülen duruşma basına kapalı gerçekleşti. Ayrıca mahkeme binasının etrafında bulunan tüm ana kavşaklar trafiğe kapatıldı.
Mahkeme etrafına davayı protesto etmek üzere toplanan yaklaşık 50 kişi polisin müdahalesiyle binaya yaklaşamadı. Güvenlik ekipleri, protesto izni olmadığını ileri sürerek yerli taraftarlardan başka, Kırcaali, Haskovo ve Plovdiv şehirlerinden gelen futbol taraftarlarına gösteri için yerel Drujba stadyumunu önerdiler. Kırcaali Bölge Emniyet Müdürlüğü'nde Plovdiv'te (Filibe) Cuma Cami'ye yapılan saldırıyla ilgili daha üç arkadaşıyla birlikte ifadesi alınan Bulgaristan Futbol Taraftarları Birliği Başkanı Elena Vataşka da daha sonra protestoculara katıldı. Medrese binasının kullanıldığı Kırcaali Tarih Müzesini gezmek istediğini söyledi. Plovdiv olaylarında yer alan Duçeto olarak bilinen CSKA Futbol Taraftarları Derneği Eski Başkanı Dimitır Angelov'un da ifadesi alınması için Kırcaali Emniyetine götürüldüğü bildirildi.
Açık duruşma olmasına rağmen Başmüftülüğün avukatları Krasimir Ruev ile ifadesi dinlenmesi üzere üç tanıktan başka içeri hiç kimse alınmadı. Duruşmayı izlemeye gelen Bölge Müftüsü Beyhan Mehmet, Bölge Müftü Vekili Erhan Receb, Kırcaali Cami Derneği yönetimi, Krumovgrad (Koşukavak) Bölge Müftüsü Nasuf Nasuf, Haskovo Bölge Müftüsü Basri Eminefendi ve başka dini görevliler emniyet tarafından mahkemenin önünden uzaklaştırıldılar.
Olayla ilgili Bölge Müftüsü Kırcaali Haber Gazetesine şöyle konuştu:"Biz mahkemenin akışını orada sessiz sedasız izlemek istiyorduk, ama maalesef, içeriye alınmadık. Bugün mahkemede iki oturum gerçekleştirilecek. Birincisi arsayla ilgili, 17 dönümlük bir yer söz konusu. Onunla alakalı da önceki yıllardan tapumuz var. İkinci oturum da binayla ilgili. Binanın da başta Kurban Bayramı'nda toplanan deriler, zekatlar, halk tarafından toplanan yardımlarla inşa edildiğini biz biliyoruz. Bu binanın Türk Müslümanlar arasında medrese olarak bilindiğini dile getiriyoruz. Ayrıca şu an tarihini hatırlamadığım Kültür Bakanlığının bize yazmış olduğu bir cevap var. Geçen asrın 50-60'lı yıllarında Kırcaali Cami Derneği tarafından `Medresenin restore edilmesini sizden istirham ediyoruz` diye Kültür Bakanına iki satır yazı yazılmış. Kültür Bakanlığından verilen cevapta, `Orası bizim değil. Müslümanlara ait bir yer. Dolayısıyla biz orayı restore edemiyoruz` yazıyor. Dolayısıyla bütün bunlar delil olarak kullanılacak. Ayrıca bizim şahitlerimiz var. Orada eğitim almış olan Türkiye'de oturan yaşlı insanlar var. İhtiyaca binaen mahkeme süreci esnasında onlar da oturuma gelecekler. `Duyarsız kalmayız` diye ifade ettiler. Zaten Kırcaali'de yaşlı insanlara sorsanız, orasını herkes medrese olarak biliyor. Birçokları da, `Benim orada dedem eğitim gördü, amcam eğitim gördü` diyor. Dolayısıyla orası her şeyden önce Müslümanların medresesi ve biz Müslümanlar olarak vakıf mallarını geri alma noktasında çalışmalar yürütüyoruz. Hıristiyanlar kiliseye ait vakıf mallarını geri alırken bunlar `Vatan Haini` ilan edilmedi. Ama bugün Müslümanlar vakıf mallarını geri almaya kalkışıyor futbol taraftarları karşı çıkıyor. Futbol taraftarlarının yapacağı iş belli-futbol oynamak. Çok önemli bir haslet daha var. Bir yıldan fazla bir süreç öncesinde Türkiye Cumhuriyeti, Bulgar Kilisesine ait İstanbul Şişli'de bulunan vakıf mallarını iade etti. Son 4-5 yıl içerisinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi Demir Kilisesi olarak bilinen Bulgar Kilisesini iki kez restore etti. Türkiye bu büyüklüğü gösterirken buna mukabil olarak Bulgar yetkilileri de bize vakıf mallarını geri alma noktasında birazcık kolaylık sağlamaları lazım. Burada çoğunluk değil, burada haklı olan tarafın göz önünde bulundurulması ve böylelikle de işlem görülmesi gerekir. Bir yıl filan öncesinde Sayın Cumhur Başkanımız Rosen Plevneliev, Başmüftülüğü ziyaret etmişti. Başmüftümüz Sayın Dr. Mustafa Aliş Hacı da o süreçte kendisine vakıf mallarıyla ilgili bu süreci paylaşmıştı. İnşallah, gerekli kolaylıkların sağlanmasını arzuluyoruz. Kırcaali medresesi zaten sadece şehrin değil, tüm Bulgaristan'ın, Balkanların güzelliği. Mimarisiyle zaten Müslümanlara ait bir bina olduğu da belli oluyor. Diğer mahkeme yürüttüğümüz yerler de adı üstünde cami. Biz bu camileri alıp da başka ülkeye götürecek değiliz. Onlar yine Bulgaristan'ın güzelliği. Ama bizim arzumuz Müslümanların içeri girip de ibadetlerini yapması. Şumnu'da Tombul Cami'de olduğu gibi. Bir taraftan tarihi ve kültürel özelliklere sahip olmasından dolayı bu camileri turistler ziyaret etsinler, ama bir taraftan da Müslümanlar oralara gidip ibadet etsinler".
Mahkeme, medrese davasının duruşmasını 8 Nisan 2014 tarihine erteledi.