Minaresi yenilenen tarihi Yedikızlar Camisi'nin resmi açılışı yapıldı (Video)



Pazar, 28 Eylül 2014

Minaresi yenilenen tarihi Yedikızlar Camisi'nin resmi açılışı yapıldı (Video)Bugün Kirkovo (Kızılağaç) İlçesi'nin Podkova (Nalbantlar) köyünde, minaresi yenilenen tarihi Yedikızlar Camisi'nin resmi açılışı yapıldı. Eski mimarisiyle eşi benzeri olmayan, hiçbir çivi kullanılmadan 1428 yılında inşa edilen ahşap caminin minaresi yenilendi.

Açılış törenine yurt içinden ve yurt dışından binlerce kişi katıldı. Program cami avlusunda Kırcaali Bölge Müftüsü Beyhan Mehmet başta olmak üzere müftülük görevlileri tarafından sunulan Kuran-ı Kerim tilaveti ve mevlit okunmasıyla başladı. Daha sonra Kırcaali Müftüsü, cami restorasyon projesine destek veren Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) Genel Başkanı Lütfi Mestan ve katkıda bulunan diğer Müslümanlara şükranlarını sundu. Gelecek Kurban Bayramı hakkında genel bilgi veren müftü Müslümanların gelecek bayramını kutladı. Ardından restore edilen cami için Beyhan Mehmet ve Başmüftü Yardımcısı Murat Pingov tarafından dua okundu. Daha sonra HÖH Kırcaali milletvekili adayları listesinde 3.sırada bulunan Bulgaristan Müslümanları Yüksek İslam Şura Başkanı Şabanali Ahmet halka hitap etti. Açılışa gelen herkese teşekkür eden Ahmet, Yedikızlar Camisi'nin 1428 yılından bu yana bölgedeki Müslüman Türk halkına hizmet veren büyük tarihi önem azr eden bir cami olduğunu ve bundan sonra da hizmet vermeye devam edeceğinin altını çizdi. "Ben sizden biriyim" diyen milletvekili adayı, etnik kimliğimize ve dinimize sahip çıkabilmemiz için toplumsal iradenin birleşip siyasi iradeye destek vermesi gerektiğini kaydetti. 2014 yılında hala Anadilimizin kullanılıp kullanılmamasının tartışma konusu olduğuna dikkat çekerek, Başmüftülüğün vakıf mallarını iade davaları açmasının bile suç olarak algılandığını vurguladı. Şabanali Ahmet, "Biz bizim olmayan hiçbir şeyi istemiyoruz, ama bize ait olanı, bizim olanı istiyoruz. Nerede bir insan yaşarsa ona hizmet ulaşmasını, hakkını, hukukunu, özgürlüğünü savunmak ve temin etmek istiyoruz. Çünkü biz buraya bir yerden gelmedik, 600 küsür yıllık burada var olmamızın simgesi işte bu mabettir. Biz var oldukça bu cami de yaşayacaktır, biz bunun teminatıyız " dedi. 4 Ekim'de Kurban Bayramı'nda Allah'a (cc) karşı kulluk görevinden sonra 5 Ekim'de de oy kullanarak vatandaşlık görevinin yerine getirilmesi çağrısında ve hayır dualarında bulundu.

Minarenin kurulmasına büyük destek vererek Lütfi Mestan'ın rahmetli babasının vasiyetini yerine getirdiğini paylaşan Bölge Müftüsü, müftülük adına kendilerine bir plaket sundu. HÖH Başkanı,"Bugün siyasi hayatımda en mutlu günümü yaşıyorum, çünkü biz burada, yakın köyde dünyaya gelmişiz, çocukluğumuz hep buralarda geçti. Bazen bu camiye de geliyorduk, paslanmış tenekeden bir minaresi vardı. Onun yerine bugün Yedikızlar Camisi'nin tarzına yakışan minaresi gözümüzü ve gönlümüzü dolduruyor. İçimizi kutsal duygularla dolduran bugünü çok şükür Allah'ıma yaşayabildik. Minarenin kurulmasında katkı sağlayan tüm Müslüman kardeşlerime ben de kendi adıma çok teşekkür ediyorum. Bu plaketi bana verdiniz ama bu plaket katkıda bulunan tüm topluma aittir" dedi. Lütfi Mestan'ın rahmetli babasının vasiyetini yerine getirdiğini paylaşan Yedikızlar Camisi Encümenliği Başkanı Hilmi Musa tarafından da Sayın Mestan'a cami plaketi sunuldu.

Daha sonra cami avlusunun dışında resmi açılış töreni düzenlendi. Törende HÖH Genel Başkanı Lütfi Mestan, Türkiye Cumhuriyeti Sofya Büyükelçisi Süleyman Gökçe, T.C. Filibe Başkonoslosu Alper Aktaş, HÖH Avrupa Parlamentosu milletvekilleri Necmi Ali ve İlhan Küçük, HÖH Kırcaali İl Başkanı Bahri Ömer, HÖH Burgaz Milletvekili adayı Hüseyin Hafızov ve HÖH Kırcaali milletvekili adayları yer aldılar. Ayrıca törende Kırcaali ili ilçe belediye başkanları, meclis başkanları, meclis üyeleri, Türkiye ve Yunanistan'dan gelen çok sayıda soydaş ve binlerce vatandaş hazır bulundu.

Resmi konukları ve Kırcaali milletvekili adaylarını tanıtan Bahri Ömer, bu isimlerle partinin gelecek genel seçimlerde de Kırcaali ilindeki seçmenlerden büyük destek alacaklarını umduğunu kaydetti.

Ev sahibi konumundaki Kirkovo Belediye Başkanı Sali Ramadan selamlama konuşmasında 2008 yılında Bakanlar Kurulu'na bağlı Diyanet İşleri Müdürlüğü tarafından finanse edilen proje kapsamında Yedikızlar Camisi'nin genel tamiratı ve restorasyonu yapıldığını, çatı, kiriş ve plakaların bir kısmının yenilendiğini belirtti. Otantikliğinin bozulmaması için eski tuğla ve aynı ölçülerde, aynı tür ağaçtan kiriş ve plakalar kullanıldığına dikkat çekti. Bugünkü açılış törenine sebebin caminin yeni kurulan minaresi olduğunu ve bunun da yerli halk ve Lütfi Mestan tarafından yapılan bağışlarla gerçekleştirildiğini kaydetti. Bu davranışıyla bir kez daha Sayın Mestan'ın insanlara yakın durduğunu ve sorunlarıyla ilgilendiğini gösterdiğinin altını çizdi. Sayın Ramadan, gelecek HÖH milletvekillerinin yardımıyla ilçede halkın yaşam standartının yükselmesi için elinden geleni yapacakları güvencesini verdi. Yeni minarenin yapımında katkısı olan herkese teşekkür ederek, hayırlı olmasını diledi.

Törende konuşan Burgaz Milletvekili adayı Hüseyin Hafızov, her bir siyasetçinin adil davranmasının boynunun borcu olduğunu söyledi. HÖH partisinin bu çizgide siyaset yürüttüğünü belirterek, yol, okul, kanalizasyon, spor tesisleri ihtiyaçlarının giderilmesi için çaba sarfettiklerini kaydetti. Adalet, gerçeklik ve objektiflik çizgisinde siyaset yaptıkları için halkın sesi olarak, "Ey, benim canım kardeşlerim, cani gönülden sizi selamlıyorum, seviyorum ve yeni minarenizi kutluyorum" diye seslenmezse, büyük bir haksızlık olacağını ifade etti. Sayın Hafızov, "Eğer adaletli, şerefli, haysiyetli olacaksak, sizin istediğiniz dilde de size konuşmayı kendime bir borç biliyorum" dedi. 25 yıldır demokratik Bulgaristan'da Burgaz'ın, Gotse Delçev'in camisine, Sofya'nın ikinci camisine, Velingrad'ın cami minaresine hala kavuşamadığını örnek vererek, Yedikızlar Camisi'nin yenilenen minaresinin açılışının büyük bir olay olduğunu söyledi. Bu sebepten dolayı HÖH'ün desteklenmesini istediklerini belirtti. Bu yüzden 5 Ekim'de yapılacak seçimlerin Bulgaristan'da demokrasiyi sağlamak, ülke içinde eşitliği sağlamak olacağını ifade etti. Hafızov, "Bir camiyi inşa etmek önemli, ama korumak da önemli. Bunu hep birlikte başaracağız. Cesur milletvekili, önder istiyorsanız, lütfen bizi destekleyin!" diye çağrıda bulundu.

Avrupa Parlamentosu Milletvekili Necmi Ali, seçimlerde gördükleri destek için teşekkür etti. Partinin hedeflediği AP'nda dört milletvekili olduğunu, üyesi olduğu Avrupa Liberal ve Demokratlar İttifakı (ALDE) dahilinde dördüncü büyük heyet olduğunu ve iktidardaki koalisyonda yer aldıklarını, İskra Mihaylova'nın AP'nda ilk defa bir Bulgar milletvekili olarak komisyon başkanı olduğunu belirtti.
Mevcut geçici hükümet tarafından devlet kurumlarının yerel birimlerinde etnik ve siyasi sebeplerden dolayı görevden almalara şahit olunduğuna dikkat çekti. Sayın Ali, "Bizleri ancak tütün tarlasında çalıştığımız zaman seviyorlar. Ama hükümet ortağı olduğumuzda, siyasi kararlar alınmasında ortak olduğumuzda bizleri o zaman sevmiyorlar" dedi. İstikrarlı bir hükümetin istikrarlı bir parti tarafından kurulması gerektiğine dikkat çeken Necmi Ali, bu partinin de HÖH olduğunu vurguladı.

Kalabalığa hitap eden Büyükelçi Süleyman Gökçe kendi şahsı ve törene iştirak eden tüm Büyükelçilik ve Filibe Başkonsolosluğu mensupları adına saygı ve selamlarını sundular. Ayrıca Türkiye'den de içten sevgiler, muhabbetler, selamlar getirdiğini ifade eden Sayın Gökçe, bu açılışın tarihi Yedikızlar Camisi minaresinin ihya edilmesi için özel çaba harcamış olan Lütfi Mestan'ın çabasıyla yapıldığını kaydetti. Bu camiyi 6-7 ay kadar önce ziyaret ettiğini paylaşan Büyükelçi, bugünkü vesileyle tekrar ziyaret etme ve bölge halkıyla görüşme fırsatı bulduğu için HÖH Başkanı'na teşekkür etti. Sayın Gökçe, "Bulgaristan Cumhuriyeti, Türkiye Cumhuriyeti için son derece önemli değerli bir dost ve müttefiktir. Sadece dost değil, AB, NATO müttefiki içinde ortaktır ve çok yakın komşumuzdur. Bulagristan Cumhuriyeti'nin ve halkının ve tabiatıyla soydaşlarımızın haklarının, esenliklerinin, refahlarının yerinde olması tabiatıyla bizim her zaman arzu edeceğimiz bir şeydir. AB üyesi olması hasebiyle de bu birliğin belli standartlar çerçevesinde demokratik hak ve özgürlükler anlamında son derece önemli bir noktada Bulgaristan. Bunun için de sizleri tebrik ediyorum" diye kaydetti. Gelecek Kurban Bayramı'nı kutlayan Büyükelçi, birlik, beraberlik ve refah içinde bayram geçirilmesini temenni etti. Bu temenninin aynı zamanda temsil ettiği Türkiye Cumhuriyeti devleti, milleti ve ülkesinin de temennisi olduğunu belirtti. Bu temenninin dost Bulgar halkı için de geçerli olduğunu kaydederek, "Türkiye, Bulgaristan'ın refahı, esenliği ve zenginleşmesi için bugüne kadar çalışmıştır ve bundan sonra da çalışmalara devam edecektir. Dün Bulgaristan Ulusal Radyosu'nda verdiğim beyanatta da söylediğim gibi Türkiye, gerçekten Bulgaristan'ın çok iyi bir dostu, bir ortağı, bir müttefiğidir ve her zaman en sıkıntılı anında bile yanında olmuştur ve olmaya da devam edecektir. Başka hiçbir devlet olmasa bile Bulgaristan'ın istediği anda yardım eli uzatacak bir ülke olarak Türkiye her zaman hazır olacaktır. Bizim Bulgaristan'a bakışımız tabiatıyla sadece soydaşlarımızla sınırlı değildir, bütün Bulgar halkını kucalayan, Bulgaristan'ın birliği, beraberliği, bütünlüğü ve refahı için çalışma yapmayı gerektiren bir bütüncül yaklaşımdır. Güçlenen Türkiye, güçlenen Bulgaristan demektir. Güçlenen Bulgaristan da güçlenen Türkiye demektir. Biz güçlü bir Bulgaristan istiyoruz ve bunun için elimizden geleni yapıyoruz. Bunun basit bir örneği, Suriye ve Irak'tan gelen sığınmacılar ki onlar da bizim kardeşlerimizdir" diye belirtti. Bugün Türkiye'de hangi dinden ve etnik kökenden olursa olsun 2 milyona kadar sığınmacı olduğunu, Türkiye'nin onlar için milyarlarca dolar para harcadığını ve bütün bunu tek başına sırtlayarak, komşu ülkelere sıkıntı olmaması için azami itina gösterdiğini kaydetti.

Lütfi Mestan, bu defa kutsal bir yerde bulunulduğu için miting konuşması yapmayacağını, çünkü son zamanda siyasetçilerin konuşmalarında sık sık şiddet söylemleri kullandıklarını ve galiba her birinin böyle kutsal yerlere uğramaları gerektiğini söyledi. Bugün heyecanlı olduğunu paylaşan Mestan, babasının vasiyeti üzerine bu ulusal kültür anıtı niteliği taşıyan caminin minaresini arkadaşlarıyla birlikte yenileme çabaları verdiklerini belirtti. HÖH Başkanı, "Bu cami Bulgaristan'ın milli kültür anıtıdır. Etnik ve dini mensubiyet farkı Bulgaristan için sorun değil, gurur duyacağı bir zenginlik olmalıdır, korkacağı birşey olmamalıdır. Bulgaristan'da azınlık olduğumuz için, Avrupa'da en hoşgörülü azınlık olarak Bulgaristan şanslı bir ülke. Bu azınlık en büyük acı çekti, çünkü Avrupa'da hiçbir azınlık Bulgarlaştırma sürecine benzer bir asimilasyon politikasını yaşamadı. Fakat siz değerli kardeşlerim, intikamcılık peşinde olmadınız. "Nefrete hayır, ayrımcılığa hayır. Bunlara hoşgörü ile karşılık vereceğiz"dediniz. Siz sadece eşit hak istediniz. İşte, Bulgar etnik modelin aslı budur. Bunun için de Bulagrisatn'da totaliter rejimden demokrasi sürecine geçiş barışçıl oldu, etnik çatışmalar yaşanmadı. Bugün de aynısını istiyoruz, Bulgarisatn'da, vatanımızda eşit haklara sahip olmak istiyoruz. Avrupa standartlarına uygun haklar konusunda bu 25 yıl içinde hayli yol kattedildiğine, fakat daha bazı haklar alınmış değil. Ben şunu sormak istiyorum, sadece HÖH'ün iktidarda olması halinde entegre edilmemiz normal birşey midir?! Hayır, HÖH olmadan da sizin rahat yaşayabilmeniz gerekir. O yüzden şunu belirtmek istşyorum ki, HÖH'ün amacı ille de iktidarda olmak değil, bizim amacımız hak ve özgürlüklerimizin korunmasıdır. Biz sadece iktidar yolla değil, mülti demokrasi mekanizmalarıyla entegrasyon hedefliyoruz. Multi demokrasi entegrasyonu Avrupa toplumu fikrinin esasıdır. Bu aynı zamanda Bulgar etnik modelin de esasıdır. Bizim başka gelişme yolumuz yoktur. 26 Eylül'de Avrupa Diller Günü'nde Anadili'nde konuştuğu için Yablanovo muhtarına ceza kesildi. Ben kendim de bunun için ceza aldım. Bunun Avrupa insan hakları ile ne alakası var. Meclis Grubu Başkanı olmama rağmen şimdi sizlere, "İyi Günler, canım ciğerim kardeşlerim" dediğim için ceza alma riskini taşımaktayım" dedi. Daha sonra Türkçe olarak, "Tabii ki konuşacağım Anadili'mde, çünkü ben bu kutsal yerde Anadili'mde konuşmazsam benden parti lideri olmaz. Ben bu sorunu yükleniyorum ve bu yükü taşıyacağım. Hiç kimseyi korkutmak istemiyorum, Avrupa standartlarına uygun haklarımızı istiyoruz. Gerekirse açtığım davayı Strasburg'daki mahkemeye götüreceğim. Mestan vatanına karşı dava açacak, çünkü bu ülke tam bir Avrupa ülklesi olmak istiyorsa HÖH Başkanı'na Anadili'nde konuştuğu için ceza kesmemelidir. Ama bu başarılara ulaşabilmemiz için birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var. Bizleri uzun bir yol, büyük bir mücadele bekliyor. Sizlere ihtiyacımız var.Bizim gücümüz sizin birliğiniz ve beraberliğinizden doğuyor. Birlik ve beraberlik içindeysek, yeniden söyleyeyim kurbanınız olayım" diye ifade etti.

Lütfi Mestan'ın konuşmasıyla resmi program sona erdi.

Daha sonra cami avlusunda bulunan kalabalığa Yunanistan'ın Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif de hitap etti. Restore edilen caminin hayırlı olması dileğinde bulunan müftü, Gümülcine bölgesindeki Müslümanların dini hayatı hakkında bilgi verdi.

Öğle namazı sonrasında törene gelen herkese pilav ikramı yapıldı.




Diğer Fotoğraflar

DİĞER HABERLER