Bulgaristan Türklerinin Özgür Sesi
Geçtiğimiz pazar gün Fatih Camii'nden cenazen kalkarken, yüce Türk milleti ardından "Seni unutmayacağız, unutturmayacağız" demişti bir ağızdan.
Bugün yedi gün oldu aramızdan ayrılalı. Bizler için kişinin öbür dünyaya intikal edişinin 7. gününün anlamı bir başkadır. Sabah sabah Edirnekapı Mezarlığı'na uğradım ziyaretine. Köşedeki mezarında çiçekler taptaze. Yedinci günü, mevlit okuyamadım, üç ihlâs bir fâtihâ yeterli diyor din adamları. Ben de dilimin döndüğünce o kadarını yapmaya çalıştım senin ruhuna...
Altı akşamdır buradasın, hem de milli şairimiz Mehmet Akif'le yan yana. Onunla ortak yönleriniz var bilir misin? Bir yandan Rumelilisiniz, diğer yandan millisiniz- o milli şair, sen milli sporcu... Üçüncü özelliğiniz ise, Akif de zulmü sevmezdi senin gibi.
"Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevmem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdadıma saldırdı mı, hatta boğarım!"
Diyor bir şiirinde büyük üstat.
Sen de 1984 yılı sonunda Bulgaristan'da Jivkov'un köpekleri ecdadına saldırdığında onun ülkesini ölümün pahasına terk ederek, karşılığını nispi olarak vermeyi başardın. Sen Jivkov'u boğmadın, ama indirdiğin darbe için Kırcaali Emniyet Müdürlüğü'nde olayı soruşturan bir görevlinin "Eğer Bulgaristan'dan 500 bin Türk Türkiye'ye kaçıp iltica etseydi, Bulgaristan'a ve tüm sosyalizme Şalamanov (Süleymanov) kadar ağır darbe indiremezdi. Onun için Naum'un (Naim) vatan ve sosyalizme ihanetten dolayı ölmesi gerekir" sözlerine karşılık sen, bu tehditlerin yıldıramayacağını, vatanın ve milletin adına seve seve ölebileceğini söylemiştin. Senin bu hareketinin tüm Bulgaristan'daki Türklerin durumunun vahametini ortaya en iyi şekilde koyacağından emindin. Nitekim öyle de olmuştu.
Onun için tabutuna T.C.nin Başbakanının omuz vermesini ve on binlercesinin cenaze namazında saf tutmasını hak etmiştin.
Tekrar ruhun şâd olsun "Cep Herkülü" büyük adam!
Mehmet Türker
|
|
||||||||||||||||
|
