Türk ressam Salih Seyhan geçtiğimiz günlerde Kırcaali KRIG Sanat Galerisi'nde ilk sergisini açtı."Doğa Hayalleri" başlığı altında yağlı boyayla yapma 12 doğa tablosunu Kırcaalilerin dikkatine sundu.
Bu etkinlik sebebiyle genç yeteneği Kırcaali Haber okuyucuları için daha yakından tanımayı uygun gördük.
-Salih Bey, ilk serginizi Kırcaali'de açıyorsunuz. Bunun sebebi var mı?
-İlk sergimi açmak Kırcaali'de nasip oldu. Çünkü yaklaşık 5 yıldan beri buradayım ve son yıllarda aktif olarak resim yapmaya devam ettim. Aslen Türkiye'nin Batman kenti doğumluyum ve bir arkadaşımı ziyaret ettikten sonra Kırcaali'de kaldım. Burada hayat İzmir'e kıyasla daha sakin sürüyor ve kendimi soydaşlarımın arasında rahat hissediyorum. Türkiye'deyken fazla zaman ayıramıyordum hobime. Fakat yine de orada çeşitli etkinliklere katıldım ve birçok çalışmam gerek yurt içi, gerek yurt dışında sahiplerini buldu.
- Şu anda neler hissediyorsunuz?
-Kendimi gerçekten çok mutlu hissediyorum, çünkü daha okul yıllarımdan beri bir gün kendi sergimi açarım hayaliyle yaşadım. Hâla gerçek olmasına inanamıyorum ve heyecan doluyum. Her sanatçı eserlerini toplumla paylaşmak ister, onlarla kendini ifade etmekle bir nevi mesaj vermeyi amaçlar. Yoksa sanatının bir anlamı kalmaz.
-Resim iş değil, sanattır. Ne zamandan ve ne için resim yapıyorsunuz?
- 8-9 yaşından beri resimle ilgileniyorum. İlk çalışmalarım oyun misali başladı. Taş ve ağaç oyuyordum, kara kalemle kâğıt üzerine
resimler çiziyordum, gittikçe diğer tekniklere geçtim -sulu boya, guaş boya, kuru boya, yağlı boya. Resim yapmak acayip hoşuma gidiyor, bana yaşam kaynağı oluyor. Öyle ki yaratıcılıkla kendimi günlük stresten kurtarıyorum. Sanırım bu sanattan vazgeçmem mümkün olmayacak artık.
-Dediğiniz gibi her yaratıcı bir şey söylemeye çalışır diğerlerine. Sizin eserleriniz nasıl mesaj veriyor?
-Manzara resimlerim doğaya olan sevgimi yansıtıyor zaten ondan devamlı ilham alıyorum. Doğa yaşam demek ve onun için ona gereken değeri vermek zorundayız. Bunu doğal çevremizi kirletmemeyi öğrenmekle, tam aksine onu koruyup, sahip çıkmakla başaracağız. Bu yönde toplumla paylaşmadığım başka eserlerim de var. Ümit ederim ki seyirciler bu mesajı doğru alacaklar. İnşallah ilerdeki sergilerim daha zengin olacak ve yaptığım çeşitli portreler, cam ve duvar resimleri, mozaik ve doğa malzemeleriyle ilgili çalışmalar gereken insana ulaşacak.