Cumartesi günü Ardino'nun Sintçets (Durabiller) köyünde zengin müzik programıyla şenlik düzenlendi. Etkinlik, etraf köylerden çok sayıda insanı bir araya topladı, Türkiye'den misafirler de vardı. Köy şenliği demokratik değişimlerden sonra ilk defa yerel muhtarlık, Belediye ve köy halkının maddi desteğiyle organize edildi.
Resmi konuklar arasında 42. Millet Meclisi'nde Hak ve Özgürlükler Hareketi'nden (HÖH) Kırcaali Milletvekili Mustafa Ahmet ve Ardino Belediye Başkan Yardımcısı İzzet Şaban hazır bulundular.
Sintçets köyü muhtarı Hılmi Mustafa, misafirleri selamlama konuşması yaptı.
"Bugün olduğu gibi bu köy meydanında 30 yıldan fazla bu kadar insan bir araya gelmemişti" dedi. O, amacın ülkenin ve dünyanın dört bir yanına dağılmış tüm Sintçets köyü sakinlerinin bir araya getirilmesi olduğunu paylaştı. Muhtar, "Bu şirin Rodop köyünde kendini başarılı hekim, öğretmen, avukat, mühendis, yargıç, yazar, diş hekimi, terapist, hemşireler olarak kanıtlamış bu kadar çok insanın yetiştirildiğini bilmek güzel bir duygu" diye ifade etti.
Yeni seçilen milletvekili Mustafa Ahmet, 12 Mayıs 2013 tarihinde yapılan Genel Seçimlerde HÖH milletvekili adaylarına destek veren Sintçets köyü halkına teşekkür etti. Mustafa Ahmet, "Sizin sorunlarınıza kulak vermek için daima yanınızda olacağız" dedi. Milletvekili, yerli halka ve köyün misafirlerine HÖH Başkanı Lütfi Mestan ve HÖH Meclis Grubu'nun sıcak selamlarını iletti.
Plovdiv şehrinden Stefka Şentürk ilk defa eşinin köyüne geldi. O, "Sintçets çok güzel ve şirin bir Rodop köyü. Ben Pazarcık doğumluyum ve yerli insanların misafirperverliğinden çok etkilendim. Köy şenliği için Türkiye'den gelen eşimin akraba ve yakınlarıyla tanışma fırsatı bulduğum için seviniyorum" diye dile getirdi. Stefka Şentürk, her şeyi kamerayla kayıt ettiğini belirterek, "Plovdiv'e dönünce Rodop insanının duyarlılığını gözleriyle görmeleri için yakın ve tanıdıklarıma göstereceğim" diye ifade etti.
İstanbul'da yaşayan Nihat Altınok, Sinçets'den 1978 yılında göç ettiğini paylaştı. Sayın Altınok, "Çok güzel bir girişim. Buradaki insana, toprak, orman, dere, mera ve sulara karşı özlemimizi gidermek için buraya geldik. Dünyaya gözlerimizi burada açtık, taş yerinde ağırdır. Bu girişimin devam ederek gelenek haline gelmesini isteriz" diye ifade etti.