Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından 13 Mayıs'ta Ankara'da düzenlenen “Türkiye-Balkanlar Medya Forumu”, kamu diplomasisinden dijital medya çağındaki dönüşümlere, dezenformasyonla mücadeleden bölgesel iş birliğine kadar birçok başlığın ele alındığı üç oturumda gerçekleştirildi. Türkiye ve Balkan ülkelerinden akademisyenler, gazeteciler, kamu görevlileri ve medya temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen forum, bölgesel dayanışma ve iletişim stratejileri açısından önemli bir platform sundu.
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Forumun açılışında yaptığı konuşmasında, Türkiye’nin terörle mücadelesinde kararlı bir şekilde ilerlediğini ve “Terörsüz Türkiye” hedefinin adım adım hayata geçirildiğini vurguladı. Türkiye’nin, küresel krizlerde arabulucu rolü üstlendiğini belirten Altun, Balkanlar’ın barışı ve istikrarı için de kapsamlı diplomatik, ekonomik ve kültürel işbirliklerinin sürdüğünü ifade etti. Ayrıca Altun, dezenformasyonla mücadelede medyanın sorumluluğuna dikkat çekerek, Türkiye’nin Balkanlar’da güçlü ve bağımsız medya ekosistemine katkı sunduğunu dile getirdi.
1. Oturum: Kamu Diplomasisi Perspektifinden Türkiye’nin Balkanlar’a Dost Eli Yaklaşımı
Forumun ilk oturumunda, “Kamu Diplomasisi Perspektifinden Türkiye’nin Balkanlar’a Dost Eli Yaklaşımı” temasıyla bölgesel ilişkilerde medya ve diplomasi araçlarının rolü masaya yatırıldı. Dışişleri Bakanlığı Balkanlar ve Orta Avrupa Genel Müdürü Büyükelçi Yağmur Ahmet Güldere, Türkiye’nin Balkanlar’da yürüttüğü yoğun diplomatik, ekonomik ve kültürel faaliyetleri anlattı. Türkiye’nin bölge ülkelerinin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı duyduğunu belirten Güldere, “Balkanlar’ın refahı, Türkiye’nin refahıdır” ifadelerini kullandı.
Güldere, 2024 yılı itibarıyla Türkiye’nin bölge ülkelerine yatırımının 20 milyar dolara, dış ticaret hacminin ise 35 milyar dolara ulaştığını söyledi. Türkiye’nin NATO’nun Kosova’daki Barış Gücü (KFOR) ve Bosna Hersek’teki Avrupa Birliği Misyonu (EUFOR) aracılığıyla bölgesel barışa katkı sunduğunu hatırlattı.
Uluslararası Saraybosna Üniversitesi’nden Doç. Dr. Jahja Muhasilovic, Türkiye’nin hem bölgesel hem de küresel düzeyde artan etkisine dikkat çekerek, Türkiye’nin Balkan halklarına karşı tarihi sorumlulukla hareket ettiğini ifade etti. Arnavutluk Medya ve Enformasyon Ajansı Genel Müdürü Alteo Hysi ise iki ülke arasındaki güçlü iş birliğinin geçmişten geleceğe uzanan derin bir bağ olduğunu vurguladı.
Karadağ Cumhurbaşkanlığı Medya Danışmanı Milica Marinovic, Türkiye’nin kamu diplomasisi alanındaki deneyiminden faydalanmak istediklerini belirtti. Sırbistan’dan gazeteci ve medya danışmanı Senka Pavlovic Cotric ise iki ülke ilişkilerinin “altın çağını” yaşadığını belirterek, Sırp dilinde 3 binden fazla Türkçe kelimenin kullanılmasının kültürel etkileşimin bir göstergesi olduğunu ifade etti.
2. Oturum: Dijital Çağda Medya, İletişim ve Enformasyon - Fırsatlar ve Tehditler
İkinci oturumda, dijitalleşmenin medya dünyasına etkileri, dijital eşitsizlik, dezenformasyon tehdidi ve çözüm yolları tartışıldı. İletişim Başkanlığı Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Daire Başkanı Doç. Dr. Bora Bayraktar, Türkiye’nin dijital çağda Balkanlar’daki dost ülkelere bilgi ve tecrübe aktarımını sürdürdüğünü belirterek, “Dijital tehditlere karşı birlikte mücadele ediyoruz” dedi.
Yeni Balkan Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mürteza Sulooca, dijital medyanın artık sadece bir fırsat değil, değerleri ve toplumsal birlikteliği tehdit eden bir araca dönüştüğünü belirtti. Hayat TV Genel Yayın Yönetmeni Senad Omersević, medyanın hakikati, diyaloğu ve iş birliğini teşvik etme gücüne sahip olduğunu hatırlattı.
Kosova Türk Gazeteciler Derneği Başkanı ve Kosovaport Genel Yayın Yönetmeni Ercan Kasap, haberin hızla yayılma arzusunun içerik kalitesini düşürdüğüne dikkat çekerek, “Haberi ilk verme yarışı, gazetecilik ilkelerini ihlal ediyor” dedi.
Kırcaali Haber Gazetesi Kurucusu ve Genel Yayin Yönetmeni Müzekki Ahmet ise Türkiye ile Balkan ülkeleri arasındaki tarihî ve kültürel bağların medya aracılığıyla daha güçlü etkileşim alanları yarattığını vurguladı.
3. Oturum: Hakikat Krizi - Dezenformasyon, Yalan Haber ve Algı Yönetimiyle Mücadele
Forumun üçüncü ve son oturumunda, günümüzün en kritik medya sorunlarından biri olan dezenformasyon masaya yatırıldı. TRT Balkan Müdürü Emre Baştuğ, dijital bilgi kirliliğinde doğruyu gösteren pusulanın ilkeli habercilik olduğunu belirterek, medyanın güven inşa eden rolünü hatırlattı.
Uluslararası Balkan Üniversitesi’nden Dr. Şener Bilalli, dezenformasyonla mücadelenin artık sadece bir medya görevi değil, demokratik değerleri koruma meselesi olduğunu söyledi. İstanbul Üniversitesi’nden Dr. Esra Özsüer ise “35 yıl önce bilgiye ulaşmak zordu, bugünse doğru bilgiye ulaşmak zor” diyerek, dezenformasyonun nedenlerinin tartışılması gerektiğini vurguladı.
Zenica Üniversitesi’nden Siyasi Analist Sedad Dedić, Türkiye’nin İslam karşıtı söylem ve dezenformasyonlarla mücadelede örnek bir ülke olduğunu ifade ederek, Türkiye’nin mesajının net olduğunu söyledi: “Müslümanların olduğu yerde barış ve güvenlik vardır.”
Avrupa Enstitüsü Kıdemli Araştırmacısı George N. Tzogopoulus da dijital çağda dezenformasyonla başa çıkabilmek için teknolojiyi doğru anlamanın hayati önem taşıdığını belirtti.
Bölgesel Dayanışma İçin Medya Temelli Ortak Zemin
“Türkiye-Balkanlar Medya Forumu”, medya sektörünün karşılaştığı zorlukları ortak akılla değerlendirme ve kamu diplomasisi yoluyla bölgesel iş birliğini güçlendirme çabalarının önemli bir göstergesi oldu. Katılımcılar, medya alanında etik, doğru bilgi, kültürel bağlar ve karşılıklı destek temelinde kalıcı iş birliklerinin geliştirilmesi konusunda görüş birliğine vardı. Forum, Türkiye’nin Balkanlar’daki yapıcı rolünü medya aracılığıyla daha görünür kılmak adına önemli bir zemin sundu.