Kırcaali'de Turhan Rasi ve Rüstem Aziz Edebiyat Gecesi gerçekleşti. Ömer Lütfi Kültür Derneği'nin çatısı altındaki Recep Küpçü Edebiyat Kulübü'nün organizasyonuyla düzenlenen gece Kültür Eğitim Merkezi Konferans Salonu'nu doldurdu. Gecede Bulgaristan Türk Edebiyatı'nın iki büyük ismi-mizah ustası Turhan Rasi ve şair ve çevirmen Rüstem Aziz, Kırcaali'de şiir severlerle buluştular ve bol bol alkış ve tebrik aldılar. Etkinlikte Recep Küpçü Edebiyat Kulübü üyesi şair ve yazarlar, sivil toplum kuruluşu başkanları ve çok sayıda Kırcaalili hazır bulundu.
Selamlama konuşması yapan Kırcaali Ömer Lütfi Kültür Derneği Müdürü Müzekki Ahmet, edebiyat etkinliğinin 21 Şubat-Ana Dili Günü vesilesiyle düzenlendiğini kaydederek, usta kalemlere Kırcaali'de şiir severlerle buluşmalarından dolayı teşekkür etti.
Programın sunuculuğunu yapan yerli şairlerden Habibe Ahmedova aynı zamanda iki yaratıcıyı tanıttı.
Turhan Rasi, 28 Ocak 1942'de Varna ili, Vılçi Dol İlçesine bağlı General Kiselovo (Emirler) köyünde dünyaya geldi. Dobriç'te 1 Nolu Lise'yi bitirdi. İlk edebi denemelerine de burada başladı. Önce Türkçe, daha sonra Bulgarca yazdı. Daha sonra Varna İktisat Üniversitesini bitirdi.
Rüstem Aziz'in, Rasi'yi tanıttığı yazısında şu ifadelere yer veriyor: "İster Türkçe, ister Bulgarca yazsın, üstat kendine sadık kalıyor. Hiciv onun için gelişigüzel bir amaç değil. Turhan'ın hicvi ne kötü niyetli, ne de karamsar. Asıl isteği iyimser tebessümle okurunu düşündürmek. Turhan boyuna birilerini "iğneliyor", ama Doğu'nun iğne terapistleri gibi iyileştirmek niyetiyle. Onun fıkralarında, taşlamalarında, epigramlarında şeytanı kuyruğundan tutup çekme diye bir şey yok. Turhan'ın eserlerinde kötülüğe, haksızlığa, edepsizliğe, gaddarlığa karşı, aydınlıkçı şakaya bürünmüş sarsıcı bir çatma, sataşma var. Gazete ve dergilerde yayınlanan yapıtlarında olduğu gibi, çıkardığı yaklaşık yirmi mizah kitabında Turhan Rasiev, hayatın gülünç anlarını yakalama, gözlemlerini sanat eserine dönüştürmedeki yadsınmaz ustalığını çoktan kanıtladı. Turhan'ın hayatın cilvelerine kendine göre bir bakış açısı var. Turhan'ın taşlamaları son derece net. Çarpıcı kafiyeleri ve özgül sunumuyla insanı farkına varmadan güldürüyor, ardından düşündürüyor. Onun hiciv iğnesinin ucu insanoğlunun diğer müelliflerin göremediği veya yazmaya cesaret edemediği kusurlarına yönelik. Toplumsal ve politik yaşamdaki yolsuzluk ve haksızlıklara karşı Turhan'ın hiç mi hiç tahammülü yok. Sonuçlarına aldırmadan cesaretle üzerlerine gidiyor. Ama onun uyarıcı eleştiri okları, her şeyden önce, insanların kusurlarını, zaaflarını hedef alıyor. Verdiği mesaj çok net: İnsanları günlük hayatta ve toplumsal ilişkilerinde daha insancıl olmaya davet ediyor. Kendisi tam da öyle davranıyor. Şaşırtıcı derecede insancıl bir sanatçı Turhan Rasiev. Bizlerin ona karşı duyduğu sevgi ve derin saygı, inkâr edilmez yeteneğinden, aldığı onlarca ödülden çok, hiç de kolay olmayan kaderine, içinde bocaladığı zorluklara rağmen, insancıllığını mucizevi bir şekilde koruyabilmiş olmasından kaynaklanıyor. Varna Türk Kültür Derneği başkanlığını kabul etmesi için ne diller döktüm, bir ben bilirim. Geçirdiği ağır bir ameliyattan hemen sonra bu görevinden istifa etti, gecikmeden yeni yönetim kurulu ve yeni başkan seçilmesi için ısrar etti. İşte Turhanla biz bu sebeplerden dolayı onur duyuyor, övünebiliyoruz. Tam 28 yıllık dostluğumuz boyunca bir defa olsun beni kırmayan, hiç bir ricamı reddetmeyen iyi yürek bu büyük insana minnettarım. Eminim ki, eserleri dünyanın birçok ülkesinde mizah dergilerinde basılmaya devam edecektir. Çünkü Turhan Rasiev çalışmaktan zevk alıyor. Yeni yeni eserler yaratıyor. Hiç şüphem yok ki, Ekim ayında yapacağımız etkinlikte yeni yeni taşlamalarla bizleri güldürecek, düşündürecek. Şunu da mutlaka belirtmek isterim: Turhan Rasiev yalnız mizah ve hiciv yazarı değil. Türkçe, Arapça ve Farsça Kökenli Bulgar Soyadları başlıklı yaklaşık 200 sayfalık Bulgarca çıkardığı kitap, Ermeni, Yunan, Yahudi, Leh, Rom, Rus, Türk ve Ukrayna Halk Hikmetleri başlıklı 105 sayfalık Bulgarca basılan kitabı bunun yalnız iki örneği".
Daha sonra Habibe Ahmedova, Rasi'nin "Benim Arkam", "Bugünkü Yöneticilerde", "Eninde Sonunda", "Yükseliş", "İnsanlık Hali", "Karadeniz ve Sarhoş" isimli taşlamalarını okudu.
İlk kitabının "İnsanlık Hali" başlığında Türkçe olarak çıktığını paylaşan Rasi, 1968 yılında Türkçe kitapları yayına hazırlayan yayınevinin kapatılmasının ardından Bulgarca olarak Bulgarlara karşı hiciv yazmaya başladığını belirtti. Onların bu hicivleri başkaları için yazdığını sanarak bastıklarını kaydeden Rasi, bu konuda ünlü Bulgar mizah şairi ve yazarı Radoy Ralin'in kendisine çok yardımcı olduğunu paylaştı. Rasi,"Bence bir mizahçının Bulgar Dilinde yazması gerekiyor, çünkü mizah işi bence devlet işidir. Fakat ben Türkçeden vazgeçmedim ve Türkçe yazmaya devam ettim. Son zamanda 4-5 kitabım Türkçe çıktı" dedi.
Turhan Rasi, çeşitli temalardaki çok sayıda okuduğu taşlamalarıyla katılımcıları güldürdü. Mizah yazarı, en son Bulgarlaştırma sürecini uygulayan komünist diktatör Todor Jivkov'a karşı yazdığı taşlamayı okudu.
Varna Sabahattin Ali Halk Kültür Evi Başkanı Rüstem Aziz ile beş yıl önce Yalova'da düzenlenen "Büyük Balkan Buluşması" etkinliğinde tanıştıklarını paylaşan Habibe Ahmedova, yaratıcının şu özgeçmişini okudu: "25 Eylül 1944 Kırcaali doğumlu olup 1987'den beri Varna'da oturmaktadır. Varna Sabahattin Ali Halk Kültürevi Kurucu Başkanı, Varna Türk Kültür Derneği Kurucu Sekreteri, Deliorman Edebiyat Derneği Yönetim Kurulu ve Bulgaristan Gazeteciler Birliği üyesidir. Moskova Üniversitesi Felsefe Bölümü ve Sofya Üniversitesi Türkoloji Bölümü mezunudur. Uzun yıllar Almanya'da üniversite öğretim üyeliği ve Bulgar Radyo Televizyon Kurumu Varna Baş Editör Muavinliği yapmıştır. İlk şiirleri, ardından ilk öyküleri 1970'lerde, Kırcaali'de çıkan Nov Jivot / Yeni Hayat gazetesinde ve Sofya'da yayımlanan Yeni Hayat dergisinde basılmıştır. Daha sonra kimi şiirleri iki şiir antolojisine alınmış ve son yıllarda bazı şiirleri Şumnu'da çıkan Mozaik dergisinde basılmıştır. Bugün beş dilde şiir kitapları ve roman çevirileri yapmaktadır. Halihazırda T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın TEDA Projesi çerçevesinde en başta Osmanlı tarihine ilişkin roman çevirileri üzerinde çalışmaktadır. Bunun yanı sıra Türkiye Sosyal Tarih Araştırma Vakfı'na çeviriler yapmaktadır. Bulgarca, Almanca, Rusça ve Fransızcadan kitap çevirileri ve derlemeleri Bulgaristan ve Türkiye kitap piyasalarındadır. Elbette Bir Gün ve Bir Kapı Açılsa başlıklı iki şiir kitabı büyük rağbet gördü".
Ardından Ahmedova, kalem ustasının "Babam", "Kırcaali", "Ne Mutlu Bana", "Yarınistan", "Nefer Oldum" isimli şiirlerini okudu.
Bu şiirleri 60-70'li yıllarda yazdığını paylaşan Rüstem Aziz, "Ben 70'inde kuduran şairlerdenim. Yetmişimde şair diye adımız çıktı. Aslında 60'lı yıllarda lisedeyken yazıyordum, fakat yazmış olmak için yazıyordum" dedi. Rahmetli Zeliha ablasının Almanya'dayken not defterini dergide basılması için ünlü şair Naci Ferhat'a verdiğini ve böylece hikayeleri ve şiirlerinin dergide yayınlanmaya başladığını paylaştı. Ardından Kırcaalilerle çeşitli konulardaki birçok şiirini paylaşan Aziz, en son 1973 yılında yazdığı "Arda Boyları"nı okudu.
Rasi'nin Bulgaristan Türklerinin Aziz Nesin'i ve Radoy Ralin'i olduğu söyleyen Kırcaalili yazar Mustafa Bayramali, "Mesafe olarak uzak, fakat gönüllerimizde yakınlık hissettiğimiz iki dostumuz bu akşam misafirimiz" dedi. Rasi'yi daha gençlik yıllarından "Halk Gençliği" ve "Yeni Işık" gazetelerinde çıkan fıkralarından, epigramlarından tanıdığını paylaşan Bayramali, mizah ustasından etkilenerek 5-10 fıkra, epigram ve bir mizahi hikaye yazdığını belirtti. Bulgaristan Türk Edebiyatı'nda az sayıda mizah yazarları olduğunu belirten yazar, Turhan Rasi, Yusuf Kerimov, Mehmed Bekirov ve Ali Durmuş'un isimlerini saydı. İki yaratıcıya da kendi ve tüm katılımcılar adına başarılarının devamını diledi.
Programın sonunda Turhan Rasi ve Rüstem Aziz, Ömer Lütfi Kültür Derneği'nin kütüphanesine kitap bağışında bulundular. Kendi şiir ve çeviri kitaplarının yanı sıra Rüstem Azis kütüphaneye Razgrad bölgesinden genç şaire Fatme İbrahim'in şiir kitabını da bağışladı.