‘POMAK' DERNEĞİ VE İSKEÇE TÜRK BİRLİĞİ



Pazar, 18 Mart 2007

 ‘POMAK’ DERNEĞİ VE İSKEÇE TÜRK BİRLİĞİİbrahim BALTALI Bölgemizde Ermeni, Karakaçan, Pontus derken, İskeçe'de bir de ‘Pomak' derneği kuruldu. ‘Xanthi-İskeçe İli Pomak Kültür Derneği' tabelası 4 Nisan sabah saatlerinde derneğin Baltaci meydanındaki bürosuna asıldı.
Pomaklar bilindiği gibi öz be Türk olup Balkan devletleri tarafından sık sık sahiplenilmeye çalışılmıştır. Yunanistan her ne kadar bu insanlarımıza ‘Büyük İskender'in torunları' yakıştırmasında bulunmuşsa da, 1930 yılında kendilerine ‘Türk' olduklarına dair ‘Etabli Dö Sertifika' verilmesine imza atmıştır. Bu belgeyle her Batı Trakya'lı Türk gurur duymalıdır, çünkü bu özellik tüm dünyada sadece ve sadece Batı Trakya Türk Azınlığı fertlerinde vardır. Bir T.C. vatandaşının kimliğinde ‘Türk soyundandır' diye bir ibare göremezsiniz, fakat Batı Trakya'lı bir Türk T.C. Gümülcine Başkonsolosluğu'na gidip, ‘Türk soyundan' olduğuna dair belge alabilir. Bu azınlığa 1930 yılında tanınmış bir haktır.
Hepimizin bildiği gibi İskeçe Türk Birliği Yargıtay tarafından kapatıldı. Birlik yöneticileri davayı daha sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne götürdüler. Davanın sonucunun önümüzdeki günlerde çıkması beklenmektedir. İskeçe ve Gümülcine'de yapılan ‘Yargıç olarak Müftü' adlı her iki toplantıda da İskeçe Türk Birliği davasına değinilmiştir. Özellikle, Prof. Alivizatos İskeçe Türk Birliği davasını Yunanistan'ın kaybedebileceğini söylemiştir. İşte İskeçe'de kurulan ‘Pomak' derneği, bize göre, İskeçe Türk Birliği davasıyla çok bağlantılıdır. Şöyle ki:

a- Ülkemiz bu davanın kaybedileceğinin farkına varmıştır ve alel acele ‘Pomak' derneği kurulmuştur. Batı Trakya'da yaşayan Türk Azınlığı değişik etnik kimliklerdeen oluştuğunu kanıtlamak ve yarınlarda bir ‘Türk' derneğinin olduğu şehirde, bir ‘Pomak' derneğinin bulunması, Azınlık üzerindeki sinsi politikların yürütülmesi için gerekli olduğuna inanılmıştır.

b- İkinci bir görüş olarak ise olay yerel kamuoyuna ilişkindir. İskeçe Türk Birliği'nin tabelası asıldığında, yerel fanatik Hıristiyan kesimi yatıştırmya yönelik bir harekettir. Onlara, ‘bakınız zaten Azınlık; Türk, Pomak ve Çingenelerden oluşmaktadır. Pomak derneği de kuruldu ve onlar da artık örgütlenmeye başladılar. Bizim istediğimiz Azınlığı üç etnik kimlikten oluştuğunu göstermek değilmiydi' deyeceklerdir. Dolayısıyla bu fanatik kesim susmuş olacaktır.

İskeçe'de bu çeşit bir derneğin kurulmasına müsaade edilirken, Gümülcine'de, başlıklarında; ‘Türk', ‘Azınlık', ‘Batı' kelimelerini içeren dernekler hala kurulamaktadır! Batı Trakya Azınlık Yazarlar Derneği'nin başlığından ‘Batı' kelimesinin çıkarılmasını hakim sözlü olarak istemiş ve bir üst yargı makamını tavsiye etmiştir. Bölgemizde değişik etnik guruplara ait dernekler kurulabilmektedir. Ancak ‘Türk' kelimesiyle bir dernek kurmak henüz mümkün değildir. Bu çeşit bir derneği kurmak isteyen insanlar Türkçe konuşmaktadırlar, okullarında Türkçe eğitim almaktadırlar, tiyatrolarını Türkçe oynamaktadırlar, kahvede, yolda, tarlada hep Türkçe konuşmaktadırlar. Bütün bunlardan sonra burada ‘Türk yok!' deyip, bu insanların bir dernek çatısı altında örgütlenmelerine izin vermemek insan haklarına ve çağdaş Avrupa azınlık poltiklarına aykırıdır. Ancak, ne yazık ki feryadımızı duyan yoktur!

YAZARIN DİĞER YAZILARI