Bulgaristan'da 45 yıl hüküm süren komünist rejim tarafından ülkedeki Türklere ve Müslümanlara uygulanan Bulgarlaştırma sürecinden sonra Bulgaristan Türkleri olarak sık sık yaşadığımız başka acı bir olay da Bulgar Türkleri olarak adlandırmamızdır. Hem de çok defa Türkiye'deki soydaşlarımız tarafından Bulgar veya Bulgar Türkleri diye adlandırırız. Buna acı bir olay dedim, çünkü bu doğrudan bizim etnik kimliğimize yönelik bir saldırıdır. Bir benzetme yapacak olursak bu, bize Bulgar diyen Türklere Ermeniler dememize benziyor, yani Türkler ne kadar Ermeni ise bizler de o kadar Bulgarız.
Bana ilk defa 2001 yılında Hollanda'da karşılaştığım Kürt asıllı Türk vatandaşı bir kadın Bulgar dedi. Ben tabii ki hemen tepkimi ortaya koydum ve ikimizden hangimizin Türk olduğunu gösterdim. Daha sonra internet ortamında tanıştığım bazı Türk aydınlarının da bana sırf Bulgaristan'da doğup yaşadığım için "Bulgar mısın?" diye sormasından Türkleri sadece Türkiyeli Türkler ile sınırlandırdıklarını düşündüm. Kendilerine Bulgaristan Türklerinin tarihini okumalarını tavsiye ettim. Ancak bir olay bu konuda gözümü açtı. Birkaç sene önce sosyal medyada Türklüğümüz ile ilgili bir paylaşım yapmıştım. Kitap meraklısı olan Türkiye'den bir genç, paylaşımımın altındaki yorum kısmında Türk boyu olan Oğurlar (Ön Bulgarlar veya Protobulgarlar) hakkında bir yazı linki paylaştı.
İşte o zaman bizleri Bulgar sanan bazı Türk aydınlarının aslında asıl kitlesini Ogur (Otuz-Ogur, On-Ogur) kitlelerinin oluşturduğu, 7. yüzyılda Karadeniz'in kuzeyi ile daha sonra İdil Nehri ve Tuna Nehri bölgelerinde de yaşamış, Türkçe konuşan, yarı göçebe Türk kökenli bir halk olan Ön Bulgarlar ile karıştırıyor olabileceğini anladım. Oysa Boris Han'ın (859-890) Hıristiyanlığı kabul etmesiyle (864) Tuna Bulgarları bütünüyle Hıristiyan oldular ve zamanla Slavlaşarak kendi öz dillerini unuttular.
Türkoloji mezunu olmama rağmen, asimilasyona maruz kaldığımız için böyle bir karıştırmanın söz konusu olabileceği hiç aklıma gelmemişti. Fakat nihayet bazı soydaşlarımızın bize neden Bulgar Türkleri dediklerini anlamış oldum. Oysa şimdiki Bulgarların Ön Bulgarlar ile hiçbir benzerliği yok. Eğer böyle bir durum söz konusu olsaydı Bulgaristan devleti bizlere karşı asimilasyon politikası yürütme gereği duymazdı. Burada bir Bulgara "Sen aslında Türksün" desen bunu kendisine yapılmış en büyük hakaret olarak kabul eder, çünkü 500 yıl Osmanlı hakimiyetinde yaşayan Bulgarlar, Türkler karşısında aşırı bir aşağılık kompleksi içindedirler. Tabii ki bizler de kendimize Bulgar dedirtmeyiz, ama bizler zaten Bulgar değiliz ve bize yapılan soykırımı unutmadık. 17 aylık Türkan bebek ve diğer şehit ve gazilerimize vefa borcumuz var. Biz Türklüğümüzü koruma mücadelesi verdik, yerimizden yurdumuzdan edildik. Türkçe konuştuğumuz, dini vecibelerimizi yerine getirdiğimiz, Türk kıyafetleri giydiğimiz için cezalandırıldık. On binlerimiz meydanlara yürüdü. Kanaat önderlerimiz ve diğer kahramanlarımız, Belene toplama kampında tutuldu, cezaevlerine sürüldü, sınır dışı edildi. Sadece Türk olduğumuz için bize yapılan tüm bu zulümlerden sonra tarihimizi bilmeyen birilerinin ortaya çıkıp bizlere Bulgar demesini kabullenmemiz mümkün değil. Bizler Osmanlı İmparatorluğu'nun torunları olan Türkleriz ve bizlere her Bulgar denmesi kabuk bağlamış yaramızı deşiyor. Bizlere Bulgar diyen soydaşlarımıza sesleniyorum: Lütfen bize Bulgar demeyin, çünkü bizler Türküz!
11 Temmuz 2019, Kırcaali, Resmiye MÜMÜN