Bulgaristan Türkleri anadilini öğrenemiyor



Cuma, 02 Mayıs 2014

Bulgaristan Türkleri anadilini öğrenemiyorMümin ÇOLAKOĞLUBulgaristan'daki Türk çocukları ana dilleri Türkçeyi önce ailelerinden öğreniyorlar, fakat öğrenilen Türkçe, eğitim hayatında yeterince yer almadığı için tam ve kurallı olarak öğrenilemiyor. Ayrıca Türk televizyonlarının izlenmesi de anadili doğru öğrenme problemini çözümlememektedir.

Bulgaristan'daki siyasilerin orada yaşayan Türklerin eğitimini yıllarca ihmal etmesi neticesinde evde Türkçe, okulda Bulgarca konuşan çocuklarımız ne Türkçeyi, ne Bulgarcayı doğru düzgün konuşabilme düzeyine ulaşamamaktadır.

Eğer Bulgaristan kendi vatandaşlarının eğitimli birer yurttaş olmasına önem veriyorsa, bilimsel olarak bu konuya ciddi yaklaşım sergilemeli, iki dil öğrenimine ciddi olarak önem vermeli, geçmişten gelen önyargıları bir kenara bırakmalıdır. Almanya'da yaşayan iki milyon Türk sistemli ve bilimsel metotlarla bir eğitim gördükleri için hem Almancayı, hem Türkçeyi yeterli ve istenilen bir düzeyde konuşabilmektedirler. İktidar ortağı Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) bu konu ile acil olarak ilgilenmeli, Almanya'daki eğitimi araştırarak Bulgaristan'da da uygulanmasını sağlamalıdır.

Bulgaristan'daki Türkçe eğitiminin günümüzdeki durumuna göz atacak olursak, durum son derece vahimdir. Türk okullarını, Türk öğretmenlerini bir tarafa bırakın, Türkçe dersi bile yok denilebilir. Belki tam anlamı ile yok değil, fakat aldatmacadan, göz boyamadan ileri gidebilecek bir durum da söz konusu...

Bulgaristan'ın Anayasasına göre, azınlıkların ana dillerinde eğitim görmelerine hakları var. Fakat yasanın uygulanma şekli tam anlamıyla bir aldatmacadan ibarettir. Yönetmeliğe göre, Bulgaristan okuyan bir öğrenci, okuluna şahsi müracaatta bulunarak müfredat dışı anadilini öğrenebilir.

Buradaki can sıkıcı olan nokta, anadilde, dolayısıyla Türkçe eğitimin müfredat dışı tutulması ve ders saatlerinin dışında bırakılmasıdır.

Öğrenci psikolojisi ile düşünüldüğünde, çoğu öğrenci, okulda bir saat fazla kalmak istemeyecektir. Böylece dolaylı bir şekilde de olsa Türkçe eğitimin önüne geçilmiş olunmaktadır. Türkçe eğitimin önündeki diğer bir gizli engel, anadil eğitiminin, "seçmeli yabancı dil eğitimi" olarak alınabilmesine dair yönetmeliktir.

Bu durumda çocukların kendi anadillerini, ya bancı dil olarak öğrenmeleri istenirken bunun karşısına İngilizce, Almanca gibi kullanırlılığı fazla olan Avrupa dilleri konularak, Türk çocukları bir tercih karmaşasına sokulmaktadır. Bunların yanı sıra Bulgaristan makamları, "gerekli talep yok, yeterli sayıda personel yok" diyerek, Türkçe eğitimi dolaylı olarak engellemeye çalışmaktadırlar.

Bulgaristan'da en son Türkçe ders kitaplarının 1992 yılında basılması bun un kanıtıdır. Bulgaristan'da Türkçe eğitiminin diğer ciddi sorunu da ülkede Türk adıyla açılan cemaat eksenli okulların faaliyet göstermesidir. Buna paralel olarak özellikle bazı Arap ülkelerinin, Türk öğrencilere yönelik propaganda faaliyetleri ile "Türklük Gurur ve Şuurundan" uzak gençlerin yetişmesini amaçlaması, Türk eğitiminin ve öğrencilerinin karşı karşıya kaldığı önemli bir tehlikedir.

Özellikle yüksek öğrenim gören öğrenciler için bu durum daha ciddi bir tehlike oluşturmaktadır.

Bulgaristan'da Türk Eğitim Öğretimi'nin sorunlarını çözmek öncelikle tabii ki Bulgaristan'da Türklerin temsilcisi olduğunu iddia eden ve hükümet ortağı olan HÖH'ün görevidir. Ancak bu tek başına bir siyasi partinin çözebileceği bir sorundan daha büyüktür ve fedakarlık isteyen bir sorundur.

Bu sorun ancak ülkemizdeki "Bulgaristan Türklerine" yönelik sivil toplum kuruluşlarının, ülkemizdeki eğitim kurumlarının, Eğitim ve Araştırma Merkezlerinin, hatta Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin desteğiyle çözülebilecek bir sorundur.

YAZARIN DİĞER YAZILARI