Bulgaristan'daki Türklerin Özgür Sesi
Doğruluk sonsuzluğun güneşidir. Nasıl olsa doğar!
(Wendell Phillips)
En güzel amel doğruluk, en çirkini de yalancılıktır. Yalancılık ne kadar kötüyse, doğruluk da o kadar iyi, güzel ve erdemdir. Eğitimin temel amaçları, insanı doğruya yöneltmek ve huzur yolunda yürütmektir. Dürüst bir insan hiçbir zaman doğru yolundan şaşmaz. Onun içinde ne bencillik vardır ne de kötülük kuruntuları.
Doğruluğun içinde tehlike olduğunu görsek de, doğruyu aramalıyız! Çünkü doğrulukta kurtuluş ve selamet vardır. O, sonsuzluğun güneşidir, elbet bir gün doğacaktır. Doğru ile yalan, biri diğerini çıkarıncaya kadar kalpte boğuşur.
Dünyada ne kadar iyi insan varsa, bir o kadar da kötü insanların bulunması doğaldır. İçi dışına, sözü işine uymamak yalanın temelidir. Bu yüzden içi ile dışı bir olan insan adaletlidir, içi dışından iyi olanlar ise erdemlidir. Erdem, kararlılık, paylaşımcılıktır. Gönlünü aklınla uzlaştırmak ve vicdan muhasebesi yapmaktır. Vicdan için odaklanılacak yer kalbimizdir.
Doğruluk kalp temizliği, ruh güzelliği ve iç aydınlığıdır. Bu hayat yolunda insan bazıları tarafından haksızlığa uğratılabilir. Ne yazık ki toplumda böyle kişilere çok sık rastlanır.
Bir takım insanlar vardır ki, karşısındaki insanın başarısını kıskanıp, o kişi hakkında kendi bildiği "doğruyu" topluma yansıtır ve böylece kendisini üstün kılıp tüm gözleri üzerine çeker. Böyle kişilere sık rastlanır ama onların "doğruları" su yüzüne çıkana dek doğrudur. Patlayan bir köpüğe benzer.
Bazı insanlar, sırf karşısındaki üzülmesin, kırılmasın diye pembe yalanlar söyler. Zaman geçtikçe anlar ki, o pembe yalanlar tozpembe olur, pembesi gider ve sadece tozu kalır.
Bazıları ise hayat bunu gerektiriyor diye, yalana dolana, hileye sapar. Bu durum onlara ne kadar tatlı gelse de, bir süre sonra acıya bağlar. Yalan, serçe eti gibi tatlı olsa da, ne kadar kazanç sağlasa da, sonunda iflas etmeye mahkumdur.
İnsan başına bazı kötülükler, şanssızlıklar gelebilir, ama iç aydınlığına kavuşmuş, gönül gözüyle bakabilen ve eğitimli bir insan bunların tuzağına düşmez. Bilir ki, medeni olmak, en kötü ortamda bile doğruluk, dürüstlük ve iyilikten şaşmamak demektir.
Sınav sistemlerinde üç yanlış, bir doğruyu götürür. Bu hayatta da böyledir, ama kaç yanlış bir doğruyu götürür?! Hayat öyledir ki, bazen tek bir yanlış bütün doğruları bir kalemde siler, süpürür.
İnsanın hayatında doğrular kadar yanlışlar da vardır. Yanlışlar, bazen insanı karanlığa mahkum etse de, bütün karanlıkları aydınlığa boğan yine doğruluktur.
|
|
||||||||||||||||
|
