Vedat S. AHMEDBiliyorum, biraz edep sınırını zorladık, ama ne de olsa atalarımızdan bugünlere kadar süzülerek gelmiş bir vecize bu. En önemlisi de bugün (20 Mayıs) Cuma namazı öncesi ve esnasında Sofya'daki Müslümanların ibadetlerini yapabilecekleri tek mabet olan Kadı Seyfullah Efendi (Banyabaşı) Camii'nde yaşanan acıklı ve üzücü olaylar atalarımızı doğrulamaktadır.
Herkese malûm olduğu üzere iki yıldır hükümetin "gizli ortağı" olarak iktidarın nimetlerinden yararlanan ATAKA Partisi, bu "kayıtsız-şartsız" desteğinden dolayı elde ettiği nimetlere (ya da GERB'in kucağında) boğulmuş olacak ki, son zamanlarda irtifa kaybetmeye başladı, bunun neticesinde de ATAKA'nın "sakat uçağı"ndaki yolcularda panik meydana gelmeye başladı. Görünen köy kılavuz istemez demiş ecdat... Güze yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Belediye seçimlerinde ATAKA'nın büyük bir oy kaybıyla karşı karşıya kalacağı, belirli bir zaman sonra düzenlenecek Parlamento seçimlerinde ise yüzde 4'lük seçim barajını atlayamayarak Parlamentoya giremeyeceği nerdeyse kesin.
Bugünlerdeki hiper-agresif hallerine bakılırsa, ATAKA'yı çıtayı atlama gücünü yeniden elde etme yollarını aramanın telâşı kaplamış. Bunun en bariz örneklerini geçen birkaç gün içerisinde yaşadık: Sözde bir ilâhiyatçı olan ATAKA Başkanı önce Ortodoks Kilisesine saldırdı, oradan ağzının payını alınca, Batak olayları ile ilgili bir şaklabanlık girişiminde bulundu. Ama pek fazla dikiş tutmadı herhalde. O yüzden jokere başvurdu...
Aslında ATAKA'nın başındakilerin kafasız olmasına rağmen, iplerini çekenlerin kafaları basıyor olsa gerek ki, sıkıştıkça, darda kaldıkça Bulgaristan'da yaşayan azınlıklara, özellikle de Türklere, Müslümanlara abanmaktadırlar. ATAKA ve ataları bizleri un çuvalı gibi bir asırdan beri silkelemelerine rağmen hâlâ un çıkıyor. O yüzden dönüp dolaşıp üstümüze geliyorlar. Bunu da özellikle seçim arifesinde yapıyorlar. Daha önceki seçimlerden önce radyo ve televizyondaki Türkçe haberler, cami inşaatı, Sofya'da Eğitim-Kültür Merkezi inşaatı, ezan ve minare krizleriyle cami etrafında dolaşarak oy toplayan ATAKAcılar, artık iyice caminin duvarına dayandılar. Anlaşılan ecelleri yaklaşmış.
Evet, ATAKA bu yolu seçmiş ve o istikamette ilerliyor, bunda hiç bir şüphe yok, aslına bakılırsa yapılacak da bir şey yok. Çünkü onlar kafasız... Kutsal kitabımız Kur'ân-ı Kerim "Dar kafalı kimseler kendilerine sataşacak/laf atacak olsa, sadece "selâm" derler." buyurarak Allah'ın has kullarının davranışını bizlere bildiriyor. Bize de bunu demek düşüyor. Tabii ki, kendimizi de dövdürmemek şartıyla...
Yalnız ATAKA'nın yol haritasını çizen kafa(lı)lar da dikkat etsinler ki, ATAKA üstlerine sıçratmasın...

YAZARIN DİĞER YAZILARI

 Kul sıkıştı, Hızır yetişti...

 Devletimizin Başmüftülük imtihanı... Nereye bu gidiş?

 BULGARİSTAN'DA BAŞMÜFTÜLÜK KURUMU 100. KURULUŞ YILINI KUTLADI

 SAYIN BAŞBAKAN, TEBRİKLER! AMA..

 OSMAN SEYFULLAH KESKİOĞLU'NUN HAYATI, HİZMETLERİ VE ESERLERİ HAKKINDA GENEL BİR DEĞERLENDİRME