Eskiden değişen sadece isimlerimizdi, şimdi ise...



Pazar, 27 Mayıs 2012

Eskiden değişen sadece isimlerimizdi, şimdi ise…Fevzi EHLİMANBulgaristan Türkleri hiç şüphesiz 1980'li yılları halen dünmüş gibi hatırlamakta ve o günlerin bir daha geri gelmemesi için dua etmektedirler. Tabi ki bu yılları yeni nesil hatırlamamakta. Büyüklerimiz bizlere uzun uzun anlatırlar, nasıl o yıllarda Bulgaristan'da yaşayan Türklerin Türk ve Müslüman gibi yaşamalarına izin vermediklerini, fakat Türklerin her şeye rağmen gizli gizli de olsa dünlerine sahip çıktıkları gibi, örf ve adetlerini yaşattıklarından gururla bahsederler. O yıllarda şimdiki gibi camilerde gönül rahatlığı ile namaz kılamayan Müslümanlar, hayatları pahasına gizliden gizliye camiye gitmeleri, çocukların sünnet olmalarına dahi izin verilmediği dönemde, gizli gizli sünnet ettirilmeleri şimdiki nesile adeta bir ders olmakta. O dönemde Bulgaristan Türkeri üzerinde dinlerini, örf ve adetlerini yaşamasınlar diye baskı uygulanmasına rağmen, yıldırılamayan Türklere ne oldu da, bugün her şeyi yapmakta özgür olmamıza rağmen, onların o zaman istedikleri gibi olmak için yarışır hale gelmişiz. Bugün hiç kimse bize camiye neden gidiyorsun diye sormazken, birçok camimiz boş kalmış durumda. Artık dini bayramlarımız dahi Bulgarlar gibi masada alkol ve diskoteklerde kutlanır oldu. Hatta bizim için artık bayramlardan çok Bulgarların kendi bayramları daha fazla kutlanır oldu. Eskiden isimlerimiz zorla değiştirildiği vakit, canı pahasına kimliğini korumak isterken nenelerimiz, dedelerimiz, ana-babalarımız, bizler şimdi Emine olan adımıza ‘Emi', Suzan olan ismimizin yerine ‘Suzi', hatta Fatma olan ismimizin yerine ‘Fati' diye değiştirip takma adlar alır hale geldik. Bunu nedeni de herhalde Türk olduğumuzdan utandığımız içindir belki de. Şu anda içimizi burkan şey, şükür Türk isimlerimizi korumayı başarabildik, fakat kendi kimliğimizi koruyamıyoruz. Büyüklerimiz bizim bugün dinimizi, adetlerimizi başımız dik şekilde yaşayabilmemiz için verdikleri mücadelenin sonucunun böyle olması içler acısı. Hiç şüphesiz o dönemde farklı zorluklarla mücadele etmiş büyüklerimiz şu anda alkolden kafasını kaldıramayan gençleri görünce verdikleri mücadelenin sonucundan ızdırap duymaktadırlar. Özellikle gençlerin, onlar için çekilen bu sıkıntıların farkına bir an önce varıp özlerine dönmeleri gerekmektedir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI