GÜMÜLCİNE VE İSKEÇE'DE MÜFTÜ SEÇİMLERİ NASIL YAPILDI?



Çarşamba, 10 Ekim 2007

GÜMÜLCİNE VE İSKEÇE’DE MÜFTÜ SEÇİMLERİ NASIL YAPILDI?İbrahim BALTALI1913 Atina Muahedenamesi B.Trakya'da müftülükle ilgili makamı düzenlemektedir. Bu yasa 2345/1920 sayılı yasa ile Yunanistan iç hukukuna yansımış ve gerekli düzenlemeler yapılmıştır. Yasaya göre müftüler, kendi görev çevrelerindeki Müslümanlar tarafından seçileceklerdir. Seçilecek olan müftülere çok büyük idare ve yargı yetkileri verilmiştir. Yine bu yasa başmüftülükten de bahsetmektedir, ancak bu hiç bir zaman için uygulamaya girmemiştir.
1920 tarihli yasa hiç bir zaman için uygulanmamıştır, çünkü gerekli düzenlemeler yapılmamıştır. 1920'den sonra Gümülcine, İske.e, Dedeağaç ve Dimetoka'da görev yapan müftüler kralın emriyle atanmışlardır. Ancak Dedeağaç'ta müftülük makamı kurulmamış, Dimetoka'da ise "Müftü Kaymakamı" atanmıştır.
Gümülcine Müftüsü Hüseyin Mustafa 2 Haziran 1984 tarihinde aniden vefat edince sorunlar yaşanmaya başlamıştır. Yunan makamları ölümün ertesi günü yönetime yakınlığıyla tanınan ve Mısır'da eğitim almış din adamı Ethem Rüştü Ethem adlı kişiyi Müftü Vekili (Naibi) olarak atamışlardır. Türk Azınlık kendisine danışılmadığı gerekçesiyle atamaya karşı çıkmıştır. İstenen, bu makamın Türkiye'de eğitim almış birileri tarafından doldurulmasıydı. Halk arasında, Müftü Başkâtibi Hacı Halil Efendi'nin bu işe layık olduğu söylenmeye başlamıştır.
Azınlık insanının tepkisi izerine İmam Rüştü Hoca 374 protokol numaralı dilekçesiyle 5 Haziran 1985'te istifasını sunmuştur. Vailik bu isteği reddetmiştir. İmam Rüştü ikinci bir dilekçe yazarak görevden afını istemiştir.
Azınlık ileri gelenleri 15 Temmuz tarihinde 19 imzalı bir dilekçe ile valiliğe başvurmuşlar ve OSIG/1913 ile 2345/1920 tarihli yasaların uygulanarak müftülük makamı için seçimlerin ilan edilmesini istemişlerdir.
Yunan yönetimi epey bir süre bekledikten sonra Suudi Arabistan'da eğitim görmüş din adamı Hafız Cemali Meço'yu Gümülcine Müftü Vekili olarak atamıştır. Azınlık ileri gelenleri bu kişinin istifasını istemişler, ancak bu gerçekleşmemiştir.
Yönetim 3 Kasım 1988'de "Müftülerin Tayin Usulü, Aranacak Vasıflar, Hizmet Durumları ve vekaletlerine İlişkin" bir yasa tasarısını meclise sunmuştur. Tasarı görevde olan müftü naiplerini göreve getirmekteydi. Tasarı 1989 ve 1990 yıllarında mecliste görüşülmemiştir.
Müftülükler konusunda 1990'da önemli gelişmeler yaşanmıştır. Gümülcine müftüsünün vefatundan sonra, İskeçe Müftüsü Mustafa Hilmi Efendi azınlığın lideri ve simgesi durumuna gelmiştir. Mustafa hilmi 12 Şubat 1990 günü vefat etmiştir. Bunun üzerine oğlu Mehmet Emin Aga'nın "asli müftü atanıncaya kadar" naipliğe atanması azınlığı zor duruma getirmiştir. Çünkü atamayla müftü belirlenmesine en çok karşı çıkanlardan biri de Aga dır. Bu arada Azınlık Yüksek Kurulu toplanmış ve "2345/1920 tarihli yasaya göre müftü seçimi yapılıncaya kadar Aga'nın görevi geçici olarak üstlenmesini tavsiye etme kararı almıştır. Bu tavsiye Aga'ya yönelik olmuştur. Bunun üzerine Aga görevi geçici olarak kabul ettiğini 1 Mart günü İskeçe Valisine bildirmiştir. Karar "atamayı ortadan kaldırmadığı" gerekçesiyle azınlık içinde çok tartışılmıştır.
Bütün bunlar yaşanırken Yunan makamları 6 Nisan 1990 tarişhli resmi gazetede yayınlanan 30 Mart 1990 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla Hafız Cemali Meço Gümülcine Müftülüğü'ne asaleten atanmıştır.
Mehmet Emin Aga bu gelişmeler üzerine Azınlık Yüksek Kurulu'na danışarak 10 Mayıs 1990'da istifa dilekçesini valiye iletmiştir.
Nihayet bütün bunlardan sonra 17 Ağustos 1990'da İskeçe'de Cuma namazı kılınan camilerinde el kaldırma usulüyle oylama yapılmıştır. Mehmet Emin Aga toplam 4847 oyun 4394'ünü alarak seçilmiştir. Bu durum dönemin bağımsız milletvekili Ahmet Faikoğlu tarafından valiye bildirilmiştir. Ancak Yunan makamları Aga'nın istifasını görmezlikten gelmişler ve naip olarak görmeye devam etmişlerdir. Cemaat da onu seçimle işbaşına getirdiği için kendi müftüsü olarak kabul etmiştir.
Gümülcine'de de Meço Cemali'ye karşı itirazlar devam etmiştir. Dr. Sadık Ahmet bu konuda Danıştay'a dava açmaya karar vermiştir. Batı Trakya azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği ve İskeçe Bağımsız Milletvekili Ahmet Faikoğlu Atina'ya telgraflar öekerek azınlığın isteklerini dile getirmişlerdir.
Bütün bu gelişmelerden sonra Gümülcine'de de seçime gidilmesi yönünde karar alınmıştır. Seçim 28 Aralık 1990 tarihinde el kaldırma suretiyle camilerde yapılmıştır. İbrahim Şerif 102 köyde yapılan seçimde 8343 oyun 7462'ni alarak Gümülcine Müftüsü olarak seçilmiştir.
Bu arada Yunan makamları 24 Aralık tarihinde 2345/1920 sayılı yasayı iptal eden ve kurumun çalışmalarını düzenleyen 182 sayılı kanun hükmünde bir kararname çıkarmışlardır. Karanamenin özü şudur: Bölge Genel Sekreteri'nin seçeceği 10 azınlık mensubu valinin başkanlığı altında toplanacak, adayların nitelikleri hakkında görüş bildireceklerdir. Bu gör,üşler bir tutanakla Milli Eğitim ve Din İşleri Bakanı'na gönderilecek ve müftü bakanın önerisi ile Cumhurbaşkanı tarafından atanacaktır. Karanameye göre atamanın süresi 10 yıl olacak ve gerektiğinde yenilenebilecektir.
Bu karar azınlık içinde büyük tepkilere yol aömıştır. Dönemin bağımsız milletvekilleri olayı protesto etmişlerdir. 182 sayılı karaname, 1913 Anlaşması'nın 3 Munaralı Protokol hükümlerine ve Lozan'a aykırıydı. Yine Yunanistan'ın AGİT çerçvesinde girdiği yükümlülüklere de karşıydı.
182 sayılı karaname 22 Ağustos 1991 tarihinde İskeçe'de uygulamaya sokuldu. Cemaatin hiç tanımadığı Mehmet Emin Şinikoğlu müftü olarak atanmıştır.
Seçilmiş Müftüler Mehmet Emin Aga ve İbrahim Şerif, "makamı gasp, müftü gibi hareket etme ve yasalara karşı gelmek" suçlarından defalarca yargılanmışlardır. Günümüzde azınlığın ezici bir çoğunluğu seçilmiş müftüleri tanımaktadır.
Halen Gümülcine'de Seçilmiş Müftü sıfatında İbrahim Şerif yer alırken, devletin atadığı Meço Cemali de görev başındadır. İskeçe'de ise, 2006 yılında vefat eden Mehmet Emin Aga'nın yerine ise yine seçim yapılarak Ahmet Mete seçilmiştir. Mehmet Emin Şinikoğlu da İskeçe'de devletin atadığı müftü sıfatını taşımaktadır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI