HAFTANIN ÖZETİ/24-31 Aralık 2013



Salı, 31 Aralık 2013

HAFTANIN ÖZETİ/24-31 Aralık 2013 Sebahat NECİBBu haftaya bir vefat haberiyle başladık. Hak ve Özgürlükler Hareketi'nin (HÖH) kurucularından veteran siyasetçi Yaşar Şaban yaşamını yitirdi.

Kırcaali Haber ekibi olarak Yaşar Şaban'a Allahtan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz.

***

Kırcaali Ömer Lütfi Türk Kültür Derneğinde bomba ihbarı. Kimliği belirsiz bir kişinin 112 numaralı telefonu arayarak Kırcaali Ömer Lütfi Türk Kültür Derneğine ve çatısına iki bombanın yerleştirildiğini ihbar ettiği belirtildi. Kırcaali Polisi hemen harekete geçip Dernek binasını didik didik aradıktan sonra ihbarın asılsız olduğu anlaşıldı.

Birileri Türk Kültürünü Bulgaristan'da yaşamasını engellemek istiyor. Bu tür çirkin ihbarlar ve saldırılar bizleri daha çok güçlendirir. 7'den 70'e Bulgaristan'da Türk Kültürünü hep beraber yaşatmaya devam edeceğiz inşallah.

***

Sütkesiği meydanında Bulgarlaştırma süreci şehitleri anıldı. Bu yıl da 24 Aralık 1984 yılında komünist totaliter rejimin başlattığı Bulgarlaştırma sürecine karşı ilk büyük direniş yürüyüşün yapıldığı Sütkesiği (Mleçino) meydanında anma töreni gerçekleştirildi.

Bu yüzden de Bulgaristan Türk halkı birbirine sımsıkı sarıldı ve birlikten kuvvet doğar sloganını yüceltti. O yıllarda yurdumuza büyük bir ateş topu düştü ve yaktığı yerin küllerini bir bütünde birleştirdi.

***

Edirne'de Türkan bebek anıtı açıldı. Bulgaristan'da, 1984 yılında 17 aylık bebekken Bulgar askerleri tarafından öldürülen Türkan bebeğin Edirne'de heykeli dikildi. Edirne Şükrüpaşa Mahallesi'nde belediyenin düzenlediği Türkan Bebek Anıtı açılış töreninde, duygulu anlar yaşandı.

Geçmişini bilmeyen, geleceğine sahip çıkamaz. Bu yüzden genç nesillerin geçmişini bilmeleri çok önemlidir, anne ve babaları, nineleri ve dedeleri neler yaşamışlar, nasıl bir çaba içinde dimdik durmuşlar öğrenmelidirler. Türkan bebeğin heykeli dikilmesi Bulgaristan Türkleri için çok anlamlı. Aynı zamanda bu bir birlik ve güç göstergesi.

***

Bulgaristan Türkleri şehitlerini andı. Binlerce Bulgaristan Türkü 29 yıl önce soykırım sürecini protesto etme esnasında hayatını kaybeden 17 aylık Türkan bebeğin ve tüm şehitlerin anısına Kızılağaç'ın (Kirkovo) Kayaloba (Mogilyane) köyünde düzenlenen anma töreninde bir araya geldiler.

Türkan bebeğin annesi o gün şöyle bir açıklama yapmıştı "Benim bebeğim vurulmasaydı, o gün orada yüzlerce şehit verecektik. Bir bebeğin vurulması Bulgar askerini paniğe soktu ve çatışmaya son verildi" dedi. Oysaki o gün Bulgaristan Türk'ün tek isteği dilini, dinini ve kimliğini muhafıza etmekti. Ancak bunu çok gören Bulgar, işte geriye böyle bir acı bıraktı. Tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun.

***

Seçimler bugün yapılsaydı beş parti meclise girerdi. Çağdaş Politika Enstitüsü'nün yaptığı ankete göre bugün genel seçim olsa meclise 5 parti girer. Meclise girecek partiler: Bulgar Sosyalist Partisi (BSP), GERB, Hak ve Özgürlüler Hareketi (HÖH), Sansürsüz Bulgaristan (VMRO ile ZNS) ve Reformcu Blok.

Nikolay Barekov'un Sansürsüz Bulgaristan (VMRO ve Tarımcılar Birliği) ile birlikte %5,00 alması onun çok hızlı yükseldiğini gösteriyor. Böyle giderse başbakan olma çabaları bir hayal olarak kalmayacak gibi gözüküyor. Ancak Aşırı milliyetçi ATAKA ve NFSB oyların % 1.9'ar alarak Parlamento dışında kalıyor, bu da balonun patlamasını işaretliyor. Bakalım, seçimlerden sonra bu fotoğraf değişecek mi?

***

Tombul Cami'ye çirkin saldırı. 29 Aralık 2013 tarihinde Şumnu'daki Tombul Camii olarak bilinen Şerif Halil Paşa Camii'nin dış duvarına "Size Ölüm!" yazıldığı bildirildi.

Bu çirkin saldırıların ardı kesilmiyor. Hele son bir yıl içinde bu tür olayların artışı gözlemleniyor. "Size Ölüm" yazısını camiye yazanların insan olmadığına kanat getirdim. Böyle çirkinlikleri insanoğlu yapamaz. Ne oldu şimdi, o yazıyı yazdın ve biz Müslümanlar öldük mü veya korktuk mu? Ne olursa olsun biz hep beraber Müslüman'ı, Hıristiyan'ı, Türk'ü, Bulgar'ı bu dünyada yaşıyoruz aynı topraklarda büyüyoruz, o yüzden saygıyı elden bırakmamak gerekiyor. Kayıplarla kaybolmasak, kazançlarla şımarmasak, at gözüyle bakmasak, kalp gözüne sahip olsak keşke. Bu hayatı din, dil, ırk ayrımcılığı yapmadan yaşarsak işte o zaman dünyada gerçek bir barış ve hoşgörü ortamı sağlanabilir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI