Mehmet TÜRKER- İstanbulGeçenlerde bir gazetede yer verilen "Irkçı Bulgar azıttı" haberi beni çok üzdü, üzdüğü kadar da derinden etkiledi. Türkiye'den Bulgaristana giden işadamı Murat Çetintaş ve iki arkadaşı geçtiğimiz aylarda Şipka'da 50-60 ırkçı Bulgar'ın saldırısına uğramışlar. Çetintaş'ın burnunu kırıp, ağır travmalar meydana getiren saldırganlar, öldü diye oracıkta bırakmışlar. İş adamlarımıza ilk gittikleri yerde doktorlar da müdahale etmiyor. Böyle bir olay karşısında susmak mümkün değil. Bu konu ile ilgili birkaç sözüm var:

- Ben de dünyada bütün insanlar arasında dostluk ve barıştan yanayım. Bir grup magandanın işi diyecekler, inanmıyorum. 50-60 kişilik grup bunu yapıyorsa, orada kitle var, çoğunluktur. Bulgar halkı arasında iyi insanları kastetmiyorum. Sürgünde bulunduğum dönemde samimi olduğum kişiler de yok değildi. Fikirlerimle Türk-Bulgar iyi ilişkilerine gölge düşürmek istemem. Ama, söylemek istediklerimi de yazmadan edemeyeceğim.

- Asırlardır Türkler'i barbar olarak gösteren Bulgarlar! Siz demokrasiye de geçseniz, Avrupa Birliği'ne de girseniz, bu mantık ve Türklere olan kininizle oraya yakışmazsınız. On altı yıllık demokratik rejim size ülkenize gelen yabancı işadamlarına dayak atmayı mı öğretti?

- Osmanlı barbar ve asimilâsyonist miydi? Öyle bir siyaset izleseydi, 14. asırda 250 bin kadar olan Bulgar halkı beş asır sonra nasıl iki buçuk milyon olurdu? Osmanlı'dan nefret edenlere sözüm: Sizi 14. asırda Omsalı değil de Rumlar, Romenler veya bir başka millet istilâ etseydi, beş asırda o milletlere yem olur, tarihten silinirdiniz. Osmanlı size medeniyet verdi, okuma yazma öğretti, kilise yaptı, okul açtı. Osmanlı'nın sayesinde dilinizi, dininizi muhafaza ettiniz ve insan olduk zannettiniz. İnsanlık, insanın içindedir, pazardan satın alınmaz.

- 21. asrın başındayız ve siz Bulgaristan'a gelen Türk işadamlarını bayıltıncaya kadar dayaktan geçiriyorsunuz. O iş adamı ki, size ekmek kapısı açandır. Onlar gibilerini başınıza taç edeceğiniz yerde, yüz yıldan beri tükenmeyen kininizi çıkarıyorsunuz. O Türk işadamı ki, senin ülkene senin aç arık dolaşan vatandaşına iş ve aş sağlamak için gelmiştir. Bu gerçeği anlamak için insan olmak gerek, ama nerde o insan! Şişe Cam şirketi Tırgovişte'ye fabrika kurdu, binlerce aile ekmeğine kavuştu. Sizin yaptığınıza halk arasında ‘yediğin çanağa etmek' derler.

- On altı yıldan beri Türkiye'ye giriş yapan yabancılar arasında üçüncü sırada Bulgarlar geliyor. Ülkemize gelen Bulgarlar Türkiye'nin turistik yerlerini geziyor, ticaret yapıyor ve hiçbir yerde hiç kimseden ne hakaret görüyor ne de Bulgarsın diye dövülüyor. Son yıllarda lise ve üniversiteli Bulgar öğrencilerin bal aylarını Kuşadası, Çeşme, Bodrum ve Antalya'da kutlamaları bir moda oldu. Hangi çocuğun burnu kanadı? Bulgar ırkçıların Şipka'da yaptıkları olaydan sonra bizler de ülkemize gelen Bulgarları dövmeye mi başlayalım?
Biz barbar değiliz. 5 asır sizi kardeş gibi korumuş, size sahip çıkmışız. Ama sizin bazılarınız bunu anlayacak kadar bilgi ve görüşe sahip değilsiniz ki.