Memleket deyince, bir başka heyecana kapılır insan; bir başka bakar gözleri. Oysa memleket nedir? Nasıl ifade edilebilir? Bir kimsenin doğup büyüdüğü yer, şehir ya da yurt mu sadece? Ya da ayak izlerini bıraktığın her taşlı yolun hikayesi ile mi anlatılabilir? Ya da Cahit Sıtkı Tarancı'nın:
"Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun." dediği gibi midir?
Memleket deyince, hepimizin anlatmak isteyip de anlatamadıkları, beyaz kağıda renkli kalemlerle yazmak isteyip de yazamadıklarıdır belki de. Bizim, doğup büyüdüğümüz yerdir memleketimiz aslında. Bizim sığınamız ve kalemizdir aynı zamanda. Çünkü memleket sevgidir, özlemdir, hasrettir. Nasıl ki sevgi anlatılamaz, yaşanır; nasıl ki özlem yakar kavurur bedenini ve nasıl ki hasret alır götürür seni uzaklara, işte öyledir memleketi anlatabilmek aslında. Ya da anlatamamak...
Memleket deyince, derin tarihi izleri taşıyan şehirler canlanır hayalinde; her biri ayrı bir güzelliğe sahip olan ufacık kasabalar da; yemyeşil ovaları ve tarlalarıyla dağ köylerini anımsarsın bir de. Hani, her bir yerleşim yerinde farklı, ama bir o kadar da zengin kültüre sahip olan insanlarıyla övünürsün dostlarının yanında. Bir sıcak temmuz akşamı sevdiklerinle bir araya geldiğinde doya doya anlatırsın memleketine ait bitip tükenmeyen hatıralarını, üzerine yazılmış destanları, yakılmış türküleri...
Memleket deyince, şiir kesilir sanki lal dudakların. Teker teker yazarsın mısralarını, can katarak her bir harfine. Su misali dökülür duyguların kalbinden şöyle kıvrıla kıvrıla elindeki beyaz peçetelere. Yazdığın dörtlüklere saklarsın en nadide, en temiz ve en derin memleket sevgini. Kimseler incitmesin diye titrersin üzerine, tıpkı bir annenin evladı üzerine titrediği gibi...
Memleket deyince, şafak vakitlerinde yalnız başına dolaştığın parklar ve coşkulu akan nehir kıyıları gelir aklına. Dağlarda, tepelerde, ovalarda, ceylanların koştuğu patikalarda bulursun bir an için kendini. Çocuklar kadar mutlu olursun hep en ufak tefek şeylere. Yalınayak koşarsın caddelerinde cennet kadar güzel olan memleketinin, ama yara içinde kalmaz hiç bir zaman ayakların. Çünkü memleketin senin cennetindir!