ÖMRÜMÜZÜN GÜLLERİNİ KORUYALIM



Perşembe, 31 Mayıs 2007

ÖMRÜMÜZÜN GÜLLERİNİ KORUYALIMİzzet NAİMÇocukları düşündüm dünya çocuklar gününde. Canımız kanımız, varımız yoğumuz çocuklar.
Böyle bir günde hafızamda hala silinmez kalan bir iki olaya değinmeden düşündüğüm noktaya varmakta güçlük çekiyor gibiyim.

Bilindiği gibi bundan birkaç yıl öncesi diskotek İndigo trajedisinde 7 çocuk hayatını kaybetti. Daha sonraları da memleketimizin okul sıralarında bulunan 12 öğrencisi Sırbistan'nın Lim nehri sularında kaldı. Bunların herbirinin sınıf odalarında yerleri boş, oyun ve eğlenceleri yarıda kaldı. Emelleri, arzuları yandı kül oldu. Anaları başlarına kara çekti ağladı. Rüzğar durdu, sular durdu ağladı. Memleket ağladı.

Bu gönül kırıcı olaylara basın, radyo, televizyon da izlediğimiz trafik kazalarını, çocuk tecavüzlerini, öldürmeleri, kendilerine yapılan şiddet ve işkenceleri, daha nice menfi olayları da ekleyince sorunla ilgili omuzlarımızdaki yükün çok daha artacağını düşünebiliriz
Öte yandan Demokrasi dediğimiz dönemde de Meclis var. Devlet var. Adliye var. Okul ve aile var. Toplum var. Hepsi yerliyerinde demek.

Düşünüp yanıt arayalım ozaman. Çocuklarımızın büyümesinde, yarınlara hazırlanmasında neden bunca kayıplara uğruyor, silinmez acılar çekiyoruz.
Az ve çok mahkemeler oluyor, cezalar kesiliyor diyelim. Bizce bunlar yetersiz. Aslında işler buraya varmamalıdır. Zira gidenler geri dönmeyecek, anaların göz yaşları dinmeyecektir.

Çocuklarımızın korunmasında ana ve babaların sorumluluğunu altını çizerek hatırlatırken görevin ağırlığını iktidarda bulunan Devlet baba yüklenmelidir. Zira kuvvet onda, güç onda, herşey onun elindedir.
Yasalar kayıtsız şartsız korunmalıdır. Onların kimse tarafından çiğinenmesine müsade edilmemelidir.
Dahası da bunlar içinde bulunduğumuz Toplumun kanayıp duran yaralarıdır. Sarılıp tedavi edilmeleri hepimizin görevidir. Hataların, noksanlıkların yanında yosunlu kaya gibi duramayız.
Zararın neresinden dönülürse kârdır demişler... Gelin bize bağlı olanı yapmakta daha fazla gecikmeyelim. Çocuksuz aile meyvasız bir ağaca, kuru bir dala benzer. Çocuklar bizim sevincimiz, neşemiz, bir ömür solmayan güllerimizdir.

Ne pahasına olursa olsun çocuklarımızı kaza ve belalardan korumayı, gürbüz ve mutluluk içinde büyümelerini biran olsun ihmal etmeyelim.

YAZARIN DİĞER YAZILARI