RAMAZAN BAYRAMI'NI NASIL KUTLAMALIYIZ?



Pazar, 28 Eylül 2008

RAMAZAN BAYRAMI’NI NASIL KUTLAMALIYIZ?İbrahim BALTALI Son zamanlarda yersiz ve tutarsız bazı tartışmalara göre Ramazan Bayramı'nın adı "Şeker Bayramı" olarak değiştirilmek istenmektedir. Zamanın ve sistemin ayak oyunlarının getirdiği bir sonuç olan bu düşünce aslında tatil anlayışından doğmaktadır. Bayram deyince tatili akıllarına getirenlerin türettiği bir bayram türü olsa gerekir Şeker Bayramı!
Bir ay boyunca tutulan ramazandan sonra Müslümanların bayrama kavuşmaları yüce bir duygudur. Bir ay boyunca dünyevi duygularını frenleyen ve manevi havayı teneffüz eden Müslüman Bayram günü sevinçlerin en yücesini yaşar.
1550'lerde yazdığı "İstanbul ve Anadolu'ya Seyahat Günlüğü" adlı kitabında Hans Denschwam adlı gezgine göre Türkler hurmaya o zamanlar "datli" dermiş. "Datli" kelimesi bugün Batı Trakya'mızın bir çok bölgesinde "Datlı" olarak kullanılmaktadır. Biliyorsunuz Bayram da datlısız olmaz! Datlının mutlaka yapıldığı Bayram'a da "Şeker Bayramı" demek hiç de geçirdiğimiz Ramazan ayının felsefesine uymamaktadır. Bu adlandırma çocukluktan kalma psikolojik bir inanç olsa gerekir.
Batı Trakya Türk Azınlığı'nın vakıflarının elinden alındığı, müftülüklerin işgal edildiği, minare boylarına kısıtlama getirildiği, Bayram günlerinde insanlarımızın yargılandığı, imamlarının Hıristiyanlar tarafından atandığı, anaokullarında sadece Yunanca eğitim verilmek istendiği bir dönemde, "Bayram da neyin nesi" deyenlerimiz çıkabilir. Bu düşüncelere sonuna kadar hak veriyorum. Ancak birkaç gün olsun sorunları bir kenara bırakalım ve Bayram'ı bayram gibi yaşayalım.
Bayram günü kırgınlıkları unutalım. Evvela sabah erken kalkalım, temiz elbiselerimiz giyelim ve Bayram Namazı'na gidelim. Daha sonra büyüklerimizin ellerini öpelim, onların hayır dualarını alalım. Akrabalarımızı ziyaret edelim, onların hallerini hatırlarını soralım. Hastaları ziyaret edelim. Aramızdan ayrılan en değerli varlıklarımızı da unutmayalım, onlara dualar okuyalım. Aile olarak hep birlikte aynı sofraya oturalım ve geçmişle ilgili muhasebe yapalım. Ulaşamadığımız akraba, arkadaş ve dostlarımızı telefonla arayalım ve bayramlarını kutlayalım. Bayram gününde Ramazan ayında verilen nasihatleri gözönünde bulundurarak Bayram eğlencelerinde günah işlememeye dikkat edelim. Bunları yapabildiğimiz takdirde Ramazan ayından bir hisse kapmış sayılırız.
Anavatan Türkiye'de, Orta Asya'da, Yunanistan'da, Bulgaristan'da, Kosova'da, Arnavutluk'ta, Makedonya'da, Romanya'da, kısacası tüm Türk-İslâm dünyasında yaşayan soydaşlarımızın ve Müslümanların Ramazan Bayramı'nı kutluyor; sağlık, mutluluk ve barış dolu günler diliyorum.

YAZARIN DİĞER YAZILARI