SONUN BAŞLANGICI



Salı, 18 Şubat 2020

SONUN BAŞLANGICIKadir A. Osman1989‘ların Nisan Mayıs aylarının ortalarında Sovyetler Birliğinin Başkanı Gorbaçov "Perestroyka" diye bir söz attı ortaya. Yeni düzen anlamına geldiğini sezsek de tam ne olduğunu, bu sözün ardında ne gizlendiğini kestiremiyorduk. Bulgaristan'da BKP ve ırkçı Bulgarlar çıldırmış gibi Türk azınlığına saldırmaya başladılar. BKP'nin Genel başkanı ve devlet başkanı olan Todor Jivkov'un günleri sayılı imiş. Çok geçmeden tüm yetkilerini elinden aldılar. Sonraki aylarda yerine başka ırkçılar geldi. Değişen bir şey olmadı.

1990 yılının Ocak ayının bir cumartesi gecesinin saat 10'onunda telefon çaldı. Tanımadığın bir adam ses ertesi gün Krumovgrad'da düzenlenecek olan mitinge konuşmacı olarak katılmamı rica etti. Kimdir, nerelidir hala bilmiyorum. Ev telefonumu bildiğine göre beni çok iyi tanıyor olmalıydı. Her şeye rağmen gecenin geç vakitlerine kadar çalıştım 10 yapraklı bir okul defterine görüşlerimi aktardım.

Ertesi gün saat 10 civarında elimde defterim ile bu günkü eski Pazar yerindeydim. Kalabalıktı. Ben diyeyim 300, siz deyin 500 katılımcı vardı. Bir düzen, organizasyon yoktu. Yeni gelenler kalabalığa katılıyor yalnız çok tanıdıklarına " Merhaba" diyorlardı sessizce. Derken 2 milis (polis) göründü Pazar girişinde. Az sonra neredense 2 daha belirdi ortalıkta. Oldular 4. İnsanlarımızın milislerin yokmuş gibi sakince davranışlar bana cesaret verdi, meydanda duran bir furgonun 3 basamağından kapı önüne çıktım. Yazdıklarımı okumaya başladım. Aynı anda göz kuyruğu ile de kalabalığın dışında kalan milislerin pasif tepkisini izliyordum.

Okumamın sonuna gelmiştim ki, katılımcıların bazıları bir arabanın çevresinde kümelenmeye başladılar.

Sözümü bitirdikten sonra beni sakince dinledikleri için insanlara teşekkür ettim. Kimse beni alkışlamadı. Ancak gözlerindeki pırıltı beni fazlasıyla memnun etti.

Arabanın çevresine toplananların yanına ben de vardım. Saçı kısacık kesilmiş gencecik bir oğlan insanların Türk adlarını yazıyor. "Ne oluyor burada" diye sordum rastgele birine. " DPS ye yazılıyoruz. Mustafa Yunus... siyasi hapisten yani çıkmış". Partiye üye olmak için dilekçe yok... Tutanak yok... Doğum yeri, tarihi, EGN (Edinen Grajdanski Nomar) yok.
DPS üyesi olmak bir onur, şerefti. Daha ne diyeyim. Türk adını bir belgeye kayıt ettirmek ( imzasız, mühürsüz, adressiz de olsa) dili, dini, adı, kültürü, milli gelenekleri asimile edilmiş AZINLIĞIN zorbalara karşı dağ-bayıra saklanmak değil, açıkça karşı koymaktı. Gerçek Türk adını yazdırıp sıradakine yer açan her kişinin yüzünde bir memnuniyet rahatlama vardı. Tek bir Allahın kulu olayın provokasyon olmasını düşünmüyor.

Bu arada beni tanıyan bir milis yanıma yaklaşarak Belediye başkanı Kalçev arkadaş (drugaryu) tarafından görüşmeye çağrıldığımı söyledi. Gittim. Görüştük. Kapalı mekânlarda değil, ama meydanlarda toplantı, miting gösteri düzenlemek için ilgili mercililerden izin alınması gerektiğini hatırlattı ve irtibat için ev telefon numarasını istedi.

Ertesi gün artık kendimi bu işten uzak kalamayacağımı anladım. Benim gibi düşünenleri çevremde toplamaya başladım:
1. Baratsi'den MUSTAFA YUNUS - siyasi, hapishaneden henüz tahliye edilmiş
2. Krumovgrad - ŞENOL RASİM (öğretmen)
3. Krumovgrad- Fikri Sükrü
4. Polkovmik Jelyazovo-İsmail Mehmet Ali... (Veteriner teknisyen)
5. Limets - Ahmet Topal.
6.Potoçnitsa - Fahriye İsmail Salif (Arda) ( tarım mühendisi)
7. Guliyka - Beysim (Rahmetli oldu)
8. Egrek- Abdurahman (Rahmetli oldu)
9.Kazık köy (Luliçka)- Rahmi Sadık Ali (Sever)
10. Tokaçka - Sami (felşer- sağlık çalışanı)
11. Golyama kamenyana- Ahmet Yusuf( okul müdürü)

Bu arada unuttuğum veya adını yanlış yazdığım vardır. Özür dilerim.

İlk toplanmamız 1990 Şubat ayının son haftasında Pazar yerinin dışında yapıldı. Her köyden Temsilci olmak şartıyla "Mara Petlyakova" sokağında bir göçmen evinde 3 Mart 1990 yılında toplantımızda "Bulgaristan Türk ve Müslümanlarının Hak ve Özgürlükler Hareketi" tüzüğünü kabul ettik. Aynı toplantıda Krumovgrad bölgesinin "Bulgaristan Türk ve Müslümanları Hak ve Özgürlükler Hareketi"nin başkan ve yürütme kurulunu seçtik.
Daha sonraki konferansımızı Kasabada yer verilmeme sebebiyle Guliyka'da (Ispahalar köyü) gerçekleştirdik.