TÜRKÜN OYU TÜRK'E VERİLMELİDİR



Pazartesi, 03 Eylül 2007

TÜRKÜN OYU TÜRK’E VERİLMELİDİRİbrahim BALTALIÜlkemiz Yunanistan 16 Eylül Pazar günü milletvekili seçimlerine gidiyor. Batı Trakya Türkleri için de bu seçim çok önemlidir. Yangın felaketlerinin gölgesinde yapılacak olan seçimlerin çok ani ve adeta "baskın" niteliğinde olması, partileri hazırlıksız durumda yakaladı. Seçimlerin ilan edilmesine rağmen, partilerin aday belirlemeleri geçtiğimiz haftaya kadar devam etti.


Batı Trakya Türkleri Yunanistan'da bırakıldıkları 1923 Lozan Antlaşması'ndan bu yana milletvekilliği seçimlerine ilgi göstermişler ve temsilcisiz kalmamışlardır. Bu seçimlerin ne kadar önemli olduğunu görmek için sizleri tarihi bir yolculuğa davet ediyorum. Yazımın sonunda da bütün bunları neden yazdığımı sizlerle paylaşmak istiyorum.


Lozan'dan sonra yapılan 1923 seçimlerinde İskeçe, Gümülcine ve Dimetoka'dan birer milletvekili seçilmiştir. Dimetoka Türkleri için bu seçim ilk ve son olmuştur.


7 Kasım 1926 seçimlerinde ise Türklerin temsil gücü dört milletvekiline yükselmiştir. Seçilen dört milletvekili genelde İskeçe ve Gümülcine arasında paylaşılmıştır. Türkler altı dönem boyunca hep dört milletvekili ile temsil edilmişlerdir. Bu parlak dönem 1946 seçimlerinde son bulmuş, bundan sonra da Türkler hiç bir zaman bu kadar fazla milletvekili seçememiştir.


1950 yılında yapılan seçimlerden sonra Türklerin üçlü temsil döneminin başladığını görmekteyiz. Türklerin üç milletvekili seçtiği dönemlerde İskeçe temsilcisiz kalmamıştır. İskeçe Türkleri sadece 1951 ve 1977 yıllarında iki temsilci seçmişler ve genelde Gümülcine hep fazla milletvekili çıkarmıştır. Bu yıllar İskeçe Türkleri için temsil bakımından altın dönemlerdi diyebiliriz. Türkler 1950- 1964 yılları arasında kesintisiz yedi olmak üzere toplam sekiz dönem üç temsilci seçmişlerdir.


Türkler iki milletvekilliği dönemini ilk defa 1936 seçimlerinde tanımışlardır. Bu dönemde İskeçe ve Gümülcine'den birer milletvekili seçilmiştir. Ancak, Türklerin seçtiği milletvekili sayısı asıl 1964 seçimlerinden itibaren düşmeye başlamıştır. Türkler altı dönem boyunca iki milletvekili ile temsil edilmişlerdir. Bu dönemlerde İskeçe sadece iki dönem milletvekili seçebilmiştir.


Batı Trakya Türklerinin temsil gücü ilk defa 18 Haziran 1989 yılında bir milletvekiline düşmüştür. Bu dönemde Dr. Sadık Ahmet Batı Trakya Türklerinin ilk bağımsız milletvekili seçilmiştir. 5 Kasım 1989 yılında tekrarlanan seçimlerde de Türkler İsmail Rodoplu'yu meclise tek milletvekili olarak göndermişlerdir. 7 Mart 2004 tarihinde yapılan seçimlerde de İlhan Ahmet yine tek milletvekili olarak parlamentoya girmiştir. Türklerin tek milletvekili ile temsil edildiği üç dönemde de İskeçe Türkleri milletvekili seçememiştir.


Batı Trakya Türkleri 1923'ten günümüze kadar, sadece 10 Ekim 1993 seçimlerinde milletvekili seçememiştir. 1923 yılında Lozan Barış Antlaşması'ndan bu yana yapılan bütün seçimlerde Gümülcine hep milletvekili seçme başarısını göstermiştir. İskeçe Türkleri ise 1964 yılına kadar kesintisiz hep milletvekili seçmişlerdir. Buradaki Türkler ilk defa 1 Kasım 1963 seçimlerinde milletvekilsiz kalmış ve bir sonraki iki döneme de bu yansımıştır.


Batı Trakya'da Lozan Antlaşması imzalandıktan sonra yapılan seçimlerde Müderris Hafız Ali Galip toplam 5 dönem seçilmiş ve 18 yıl 9 ay 7 gün gibi en uzun süre milletvekilliği yapmıştır. Osman Nuri Fettahoğlu ise toplam 8 dönem milletvekilli seçilmiştir. 5 Kasım 1989'da seçilen İsmail Rodoplu'nun milletvekilliği süresi ise ancak 5 ay 3 gün sürmüştür. Böylece İsmail Rodop Batı Trakya Türkleri arasında en kısa süre milletvekilliği yapan şahsiyetler arasında ilk sırada yer almıştır.


Yunanistan tarihinde ilk defa olarak aynı yıl (1989) içinde iki defa seçim yapılmıştır. Bu seçimlerin 18 Haziran tarihinde yapılanında Dr. Sadık Ahmet, 5 Kasım tarihinde de İsmail Rodoplu seçilmiştir.


1923 - 2004 arası toplam 35 Batı Trakya Türkü milletvekili seçilmiştir. Bunların 20'si Gümülcine'den, 14'ü İskeçe'den ve 1 tanesi de Dimetoka'dan olmuştur. 1 milletvekili 8, 1 milletvekili 6, 2 milletvekili 5, 2 milletvekili 4, 1 milletvekili 3, 8 milletvekili 2, 19 milletvekili de 1 dönem seçilmişlerdir. Hayatta olan en yaşlı milletvekili Hasan Hatipoğlu, son seçilen tek milletvekili ise İlhan Ahmet'tir.


Yukarıdaki rakamları ve de seçilen milletvekili tablolarını iyice incelediğimizde çok ilginç verilerle karşılaşıyoruz. Batı Trakya Türkleri milletvekili seçemedikleri zaman, bu başarısızlık diğer dönemlere de yansımaktadır. Verilen arayı kapatmak ne yazık ki çok zor olmakta ve zaman almaktadır. Örneğin İskeçe Türkleri 1963 seçimlerinde milletvekili çıkaramıştır. Bu başarısızlık sonraki iki dönemde de kendini göstermiştir. 1923'lerde 4 milletvekilliğiyle başlayan temsil gücümüz, son zamanlarda gittikçe azalmış ve bire düşmüştür. Bunun tek sebebi ise verilen oyların bir kısmının Hıristiyan adaylara gitmesidir. Hristiyanların yaşadıkları bölgelerden Türklere tek oy çıkmazken, Türklerin sandıklarından epey bir oy oranı Hristiyan vatandaşlara kaymaktadır. Peki mecliste bizim azınlık haklarımızı Hıristiyan milletvekilleri mi savunacaktır? Diğünlerimize, mevlitlerimize, bayramlarımıza Hristiyan milletvekillerini mi davet edeceğiz? Bir toplumun, hele bu uluslararası anlaşmalarla bırakılan bir toplum ise, temsilcisiz kalması kadar kötü bir durum olmaz. Amacımız Rodop ilinden 2, İskeçe'den de 1 milletvekili seçmek olmalıdır. Rodop ilinden iki milletvekili çıkarmak imkansız değildir, fakat biraz mantıklı oy kullanmak gerekmektedir. İki büyük partiden seçilebilecek güçteki iki aday üzerinde yoğunlaşıldığı takdirde, iki milletvekili seçmemiz epey kolaylaşmaktadır. Geçtiğimiz seçimlerde ikinci milletvekilliğini nasıl kaybettiğimizi hep birlikte yaşadık.


Peki, kimlere oy vermeliyiz? Seçimin herşeyden önce ciddi bir iş olduğunu ve sorumluluklar getirdiğinin bilincinde olmalıyız. Zamanımız artık laf değil, iş üretme zamanıdır. Bunun için de milletvekili olacak kişinin mutlaka eğitimli olması, azınlık sorunlarının bilincinde olması, özellikle Yunanca'yıı tartışmalara katılabilecek derecede çok iyi bilmesi gerekmektedir. Bütün bu yazdıklarımızın gerçekleşebilmek için başta gelen şart OYLARIN TAMAMININ TÜRK ADAYLARA VERİLMESİ dir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI