Yunanistan'da yeni eğitim öğretim dönemiyle birlikte Batı Trakya Türkleri için sıkıntılı bir eğitim öğretim yılı da başlamış oldu. 2015 - 2016 eğitim öğretim yılının başlamasının üzerinden neredeyse bir ay geçmesine rağmen, Türk Azınlık ilkokullarındaki 90'a yakın öğretmen açığı giderilmeyi beklerken, Türkçe ve din dersi kitaplarının da hala dağıtılmadığı ifade ediliyor. Öte yandan Türk Azınlık ilkokullarında 2011 yılından bu yana devlet tarafından iyileştirme' adı altında yapılan okul birleştirmelerinin / kapatmalarının ardından taşımalı eğitime mecbur bırakılan Türk Azınlık öğrencileri için ulaşım bu yıl da sorun olmaya devam ediyor.
2015'de de Azınlık eğitimini ilgilendiren temel konularda sorunlar ne yazık ki iyileşme yerine 6000 civarında ilköğretim, 1500 civarında ortaöğretim ve lise, 450 civarında Medrese ile 4000 civarından üniversite öğrencisi Azınlık mensubu için yeni boyutlar kazanıyor.
Yunan devleti zorunlu eğitime dahil ettiği anaokullarından başlayarak gereki iyileştirmeleri yapmaktan kaçınıyor, bu bağlamda Azınlığın Türkçe ve Yunanca çift dilli anaokulu talebini hala karşılamıyor ve dahi Azınlığın kendi özkaynaklarıyla açmasını engelliyor.
Türkiye Cumhuriyeti'nde 4 Rum Azınlık öğrencisi için 2013-2014 eğitim öğretim yılında ilkokul, 10 Rum Azınlık öğrencisi içinse 2015-2016 eğitim öğretim yılda ortaokul ve lise açılırken, Batı Trakya Türkleri'nin 2011'de 14, 2013'te 12, 2015'te ise 7 ilkokulu kapatılıyor, birleştirilen ilkokullarda ise ulaşım, materyal, altyapı ve öğretmen eksiklikleri giderilmiyor, bu okullardaki öğretmenlerin Türkçe ders kitaplarını anlamada ve öğretmede yaşadıkları sorun üzerine talep ettikleri eğitim seminerleri hala düzenlenemiyor.
Yine, Rodop ilinde nüfusun % 52'sini, İskeçe ilinde ise nüfusun % 45'ini oluşturmalarına rağmen Türk Azınlığın sadece 1'er orta okul ve lisesenin bulunduğu diğer taraftan Meriç ilinde ise bu talebi karşılayacak hiçbir okul bulunmaması karşısında Yunan nüfus için onlarca devlet okulu bulunuyor.
Batı Trakya Türkleri'nin bu acı tablo karşısında acilen yeni çift dilli Azınlık ortaokul ve lisesi açılması talebine ise devlet tarafından olumlu yada olumsuz bir cevap bu dönemde de verilmiyor.
1923'ten günümüze kadar geçen zamanda Azınlık ile diyalog kurmaktan kaçınmaya devam eden Yunan devletinin bu tutumu, bu zamana kadarki tüm Yunan hükümetlerinin güya Azınlık adına fakat Azınlığı dahil etmeden, Azınlığın özel ve özerk eğitim hayatına darbe vuran pekçok kanun, kararname ve düzenlemeler ile Azınlığa karşı sistemli bir politika yürüttüğü ve bunun iyi niyetten yoksun olduğu algısını toplumda güçlendiriyor.
Batı Trakya'da Türk Azınlığı'nın 1913 Atina Anlaşması'nın 3 Numaralı Protokolü, 1920 Yunan Sevr'i, 1923 Lozan Barış Antlaşması ve Yunanistan ve Türkiye arasında imzalanan ikili protokoller ile garanti alınan eğitim özerkliğinin bu ve benzeri uygulamalarla müdahaleye uğrayarak, şüphesiz ki Azınlığın kimliğinin ve kültürünün de korunmasında hayati önem taşıyan bu pozitif hakların ellerinden alınıyor olması, toplumun en güncel ve acil meselesi olarak gündeme geliyor.
Azınlık, gerek sivil toplum kuruluşları gerekse de siyasi temsilcileri aracılığıyla taleplerini yüksek sesle dile getirmeye devam ederken, Yunansitan'da iktidarda bulunan ve Türk Azınlık tarafından geçmişteki hükümetlerden farklı olarak sempatiyle yaklaşılan SYRİZA partisinin Azınlık yaklaşımı ise şimdilik hayal kırıklığı yaratmışa benziyor.
Ocak ve Eylül 2015 erken genel seçimlerinde Batı Trakya Türkleri'nin tam destek vererek 3 milletvekilini de seçtiği SYRİZA'dan Azınlık, ezici çoğunluğu elinde bulundurduğu hükümetten eğitim konusunda iyileştirme beklerken; bir yandan Azınlık eğitiminin bağlı olduğu Doğu Makedonya Trakya Eyalet Eğitim Müdürlüğü'ne eğitim bakanlığının politikalarını uygulayıcı erk olarak atanan bürokrat Panayotis Keramaris'in aşırı sağ ve Azınlık karşıtı Bağımsız Yunanlılar Partisi (ANEL) üyesi olduğu ve devlet bakan yardımcısı ve ANEL kurmaylarından Terens Kuik'in tercihi doğrultusunda atandığı yönündeki haberleri, diğer yandan SYRİZA'nın Bağımsız Yunanlılar Partisi (ANEL) ile ikinciye koalisyon kurmasının ardından da yeni kabinede Makedonya - Trakya'dan sorumlu bakan yardımcılığının ANEL Milletvekili Maria Kollia-Tsaroucha'ya verilerek Azınlığın yaşadığı bölgenin aşırı sağ partinin eline bırakılmasını ve son olarakta Batı Trakya'daki Azınlık mensubu öğrenciler için sağlanan ve Azınlık Kontenjanı' olarak bilinen Yunanistan'daki üniversitelere yerleşmede binde 5'lik kontenjan hakkı kapsamında, Azınlık öğrencilerinin sahip oduğu yatay geçiş hakkının anayasaya aykırı olarak kaldırılması gelişmelerini hayretle izliyor.
Batı Trakya Türkleri, 69 yıl aradan sonra ilk kez parlamentoya iktidardan 3 mualefetten ise 1 olmak üzere toplam 4 milletvekili göndererek güçlü bir temsile sahip olduğu bu dönemde, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı açısından hükümetler değişse bile devletin Azınlık açısından eğitim politikalarını ne derece değiştireceğini merakla bekliyor.