DİKKAT, TAHRİBAT VAR!



Cuma, 23 Nisan 2010

DİKKAT, TAHRİBAT VAR!Azer HASRETOlayların bu yönde gelişeceğini belki de birileri çoktan biliyordu. Biliyordu da kimseye bildirmiyordu. Çünkü bu durumların ortaya çıkacağını bilenler hiç böyle ağılsızlıklara kol koyar mıydı? Koymazdı elbette.

Kırgızistan hakkında diyoruz. 19 Nisan olayları bu ülkede kimin elinin kimin cebinde olduğunu tek anlamda gösterdi: bütün yer alanların senaryo yazarı ve icraçısı Rusya`dır! Evet, Rusya! Eğer 6-7 Nisan ve daha sonraki günlerde yer alan olaylar zamanı hâlâ da esas ilhamverici kuvvetin kim olduğu konusunda kafasını yoranlar vardısa, artık 19 Nisan`da yer alanlardan ve o olaylara Rusya medyasının verdiyi yorumlardan sonra kesin şekilde denilebilir ki, kardeş Kırgızistan`ımızda olanların arkasında Kuzey ayısının en yüksek daireleri durmaktadır! Hiç şüphesiz!

...Kırgızistan`da yer alan son olaylar sırasında özellikle de Rusya resmî daireleri ve medyası inkilab alevlerinde kavrulan Orta Asya ülkesinde antirus hallerinin hüküm sürdüyünü iddaa ediyordu. Güya ki, Ruslar`a karşı baskılar artıyor ve hattâ Ruslar`ın ülkeden çıkartılması için çağrılar yapılıyormuş. Bu olaylar sırasında bir Rus`un bile burnu kanamazken, Türkiye işadamları ve yerli Ahıska Türkleri`ne karşı sözün asil anlamında yapılan vahşîlikler hakkında yandaş Rus medyası bir kelime olsun yazmıyor. Hattâ bugüne kadar. İşin esef doğuran tarafı da odur ki, Azerbaycan medyası da Rus medyasının yandaş tebligatını tekrarlamakla meşgul.

Yukarıda sözünü ettiğimiz 19 Nisan olaylarına gelince, Rus medyası onları da antirus gibi kaleme vermektedir. Güya Kırgızlar sokaklara çıkarak Ruslar`ı korkutuyor ki, ülkeyi terk etsinler. Ve... bu "antirus" Kırğızlar bir anda Bişkek yakınlığındakı Mayovka köyüne baskın ediyorlar. Ki, buranın da ahalisi esasen Ahıska Türkleri`nden ibaret. Köye hucum edenlerle köy cemaati arasında tabii ki, karşıdurma çıkıyor. Ne olup bittiğini doğru düzgün anlamayan Ahıska Türkleri üzerlerine hucum edenlerden korunmak zorunda kalıyorlar ve direniş gösteriyorlar. Sonuç acınacaklıdır: üç ölü ve 25 yaralı! Ve daha enteresan fakt: ölen ve yaralananlar arasında bir tek bile Rus yokdur! Hepsi Ahıska Türkleri ve Kırgızlar`dır! Öyleyse "antirus" halleri nereye gitti? Buna bakmaksızın Rus medyası yene de olayları "antirus" gibi kaleme veriyor. Düşündürücüdür, değil mi?

Bu arada tam 21 yıl önce Fergane vadisinin Özbekistan`a ait kesiminde yer alan olayları hatırlamak yerine düşer. O zaman zahmetseverliği ile seçilen yerli Ahıska Türkleri Özbek kardeşlerimizin baskısına meruz kalmıştı. 1989 yılının 4 Temmuz tarihinde yer alan olaylar sonucu 90 bin Ahıska Türkü Özbekistan`ı terk etmek zorunda kalmıştı. Esasen Kazakistan ve Azerbaycan, hem de Türkiye bu kaçkın kardeşlerimize kucak açmıştı. Ahıskalılar`ın bir kısmı da başka ülkelere sığınmak zorunda kalmıştı. 1989 olaylarında da kardeşi kardeşe karşı kaldıran Rusya idi! Elbette, o zamanki Rusya SSCB adı altında tezahür ediyordu.

Şimdi Kırgızistan`da ortaya çıkan olaylarda yene de eski şerin - Rusya`nın parmağı apaçık göz önündedir. Düşünmek ve netice çıkartmak faydalı olmaz mıydı?

Daha bir dikkat edilmesi gereken husus: Rusya işgali altında tutulan Tataristan`la Başkurdistan arasında olay çıkartılması için çalışmalar başlatılmış durumda. Sayıları açısından Rusya`nın ikinci halkı olan Tatarlar`ın sayısının az gösterilmesi için... Başkurtlar kullanılmaktadır. Son zamanlar Başkurdistan topraklarında yaşayan Tatarlar`ı Başkurt gibi resmîleştirmek çabaları vardır. Artı, Başkurt TV kanallarındaki Tatarça programları ya kapatıyor, ya da sabit olmayan bir zamanda yayımlanmasına özen gösteriyorlar. Hem de Tatar olduğu şüphe doğurmayan ahalinin yaşadığı bölgelerde güya bilimsel araştırmalar yaparak oranın insanlarının aslında Başkurt olduğunu tespit etmeğe çalışıyorlar. Elbette ki, bu yanaşma Moskova`nın tatbikatından başka bir şey değildır.

Onu da ilave edelim ki, Tatarlar`la Başkurtlar bizim için elbette aynı millettir - Türk milletinin bir kesimi olarak. Ancak Rusya`nın burada güttüğü amaç onları bir-birine karşı koyarak zayıflatmak, millî özünüderkin önünü kesmektir. Ve tesadüf değildir ki, Tatar`lığı inkar edilen Başkurdistan Tatarları Başkurt hükümetine ve ne yazık ki, Başkurt kardeşlerimize karşı kızğın olmaya başlamıştır. Tanıdık senaryodur, değil mi?

Rusya`nın parmağı her yerdedir. Onun için de dikkatli davranmalıyız. Korkunç senaryoların varlığı hiç şüphe doğurmuyor. Rusya kendisinin yandaşı sayıla bilecek Çin ve İran`la birleşerek Türk Dünyası`nı parçalamak, karşıdurmaya sürüklemek için uzun süreli stratejiye sahiptir. Böyle olduğu halde Türk Dünyası`nın her tarafında her gün olay çıkabilir. Uyanık olmalıyız. Tahriabatlara uyarsak, sağalması zor olan yaralarımızı hiç bir türlü saramayacağız.

Çıkış yolu birdir: Türk Dünyası`na sahiplenecek Bağımsız Türk Devletleri Birliği en kısa zamanda kurulmalıdır! Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Kuzey Kıbrıs, Özbekistan, Türkiye ve Türkmenistan`dan oluşacak bir birliğimiz olarsa, Kırgızlar`ı böyle hareketlere alet etmekte işe yarayan iktisadi sorunları tez bir zamanda aradan kaldırmak da olur. Aynen Başkurt, Tatar kardeşlerimize, diğer Türk halklarına da sahip çıka biliriz. Şimdilik ise acilen atılması gereken adım bağımsız Türk devletleri büyüklerinin bir araya gelerek Kırgızistan`ı bührandan çıkartmasıdır. Aksi taktirde Kuzey ayısının tahribatları diğer Türk halklarının da kapısına dayanır.

Azer Hasret Azerbaycan`dan yazıyor
azer@azerhasret.com
www.azerhasret.com

YAZARIN DİĞER YAZILARI