HAKİKATLER KARŞISINDA SUSAYIM MI?



Perşembe, 25 Haziran 2009

HAKİKATLER KARŞISINDA SUSAYIM MI?Vedat KUŞAKLIBulgaristan'da Türklere yapılan baskı ve zulümler üç dönemde incelenebilir.
1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı ve Balkan Savaşları sırasında yapılanlar birinci; 1970'li yıllarda sürdürülen Bulgarlaştırma faaliyetleri ikinci; 1984 senesinden sonra Türklere karşı başlatılan yok etme harekatı ise üçüncü dönemi kapsamaktadır.
Osmanlı çökerken doğal olarak çıkan kargaşalardan istifade eden ve Avrupa Devletlerinin de desteğini alan Bulgarlar 5 ekim 1908 senesinde bağımsızlığını ilan etti. Balkan savaşları sonucunda 111.000 km toprağı olan Bulgaristan 1878 den itibaren Osmanlı Devleti'nin aleyhine bir vaziyette safha safha büyümüştür. Bulgaristan, sınırlarına kattığı topraklarda yaşayan Türk nüfusunu da hakimiyeti altına almıştır.Son olarak Güney Dobruca toprakları da Romanya'dan alınarak Bulgaristan'a verilmiştir, bununla beraber buradaki Türkler de topraklarıyla birlikte Bulgarların hakimiyetine girmiştir. Sonuçta; Tuna Boyları, Rodoplar, Kuzey Trakya, Deliorman ve diğer bölgelerdeki Türkler, Bulgar idaresini kabullenmek zorunda kalmıştır. 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı neticesinde, Bulgaristan toprakları içinde kalan Türkler önce azınlık statüsüne alınmış ve 1950 senesine kadar ‘'Türk Azınlığı''olarak isimlendirilmişlerdir. Komünizmle birlikte 1950-65 yılları arasında bu isimlendirme ‘'Türk Ahalisi ‘'1965-76 yıllarında ‘'Türk Kökenli Bulgar Vatandaşı'' 1976 dan sonraysa ‘'Bulgar Türkleri''olarak değişikliklere tabi tutulmuştur. 1984 sonlarından itibaren Türk kelimesi tamamen kaldırılarak Türkler için ‘'Bulgar Müslümanları'' veya ‘'Müslümanlaştırılmış Bulgarlar'' isimleri resmi olarak kullanılmıştır.
Bu konuları deşeceğiz, derinlere inerek inceleyeceğiz.
‘'Türk Milliyetçiliğinin uçuşa geçmesi'' tabirimi, benzetmemi abartılı, hayali, hamaset olarak yorumlayan okurlarım oldu. Yaşanılanlara baktığımız zaman onlara da hak vermemek mümkün değil. Ancak burada sadece ‘'Hamaset''sözünü kabul etmem,kesinlikle ret ederim. Çünkü bu sözün, sözlükteki anlamından ziyade kullanılmakta olan anlamı; bizim sohbetlerimize yakıştırılamaz.
Bulgar Hükümetlerinin aralarında yaşayan Türkleri resmi olarak tanımlamak için her fırsatta değiştirdikleri isimlendirmeye, daha doğrusu isim verme cambazlıklarına dikkat ettiniz mi? Bu yüzden, aman! Lütfen! Rica ederim! Yorumlarınızda kullandığınız isimlere, kelimelere, sözcüklere ne olursunuz dikkat ediniz. İtirazınızı, yorumunuzu, görüşünüzü, fikrinizi elbette yazınız ama ‘'Hamaset''gibi gönlümüzün kabul edemeyeceği sözlere yer vermeyiniz. Türkçe'miz çok zengin, dünyanın hiçbir dilinde bu kadar zengin kelime hazinesi yok.
Kırcaali Haber yöneticilerine rica ettim; yazılarımı gazetenizde ve İnternet sayfanızda belli bir mekanda, mahalde toplayın dedim. Eğer kısmet olursa bir gün, bu yazıların kitaplaşmasını ve çocuklarımızın, torunlarımızın okumasını isterim, bunun için de telif hakkı derdim yok. Çünkü o kadar tuhaf, şaşırtıcı, iç parçalayıcı,'' vay anasını!'' diyeceğimiz olaylar var ki; bunların unutulmaması lazımdır diyorum. Tabi ki maksadım kesinlikle Bulgar-Türk düşmanlığı yaratmak, körüklemek, alevlendirmek değil. Bunu tüm samimiyetimle ve yemin ederek söylüyorum. Hatta bu başladığım çok uzun soluklu ve bir kitap olması hayaliyle, dileğiyle başladığım yazı dizimizin sonlarına doğru iyice anlayacaksınız ki, ben Bulgarlara acıyorum, üzülüyorum ve Onları çok seviyorum. Niçin? Dedim ya, kitabımızın sonlarında bunu siz anlayacaksınız.
Lütfen bu yazdıklarımın tarih kitabı olduğunu bilin ve bu kitabıma sahip çıkın ve yorumlarınızı da bu hakikatle yapın.
Yazdıklarım karşısında sizler de benim gibi ağlayacaksınız. Dişlerinizi ve yumruklarınızı sıkacaksınız. Lanetler okuyacaksınız. Söveceksiniz. Kim bilir.. belki sizleri gülümsetecek bazı konuları, temaları da bu kitabımız için yakalayıp sizlere sunabilirim.
Türk Milliyetçiliği uçuşa geçer mi?
Sevgili Türk okurlarım! Türk Milleti uçuşa geçer mi?Size tekrar tekrar soruyorum,Türk Milliyetçiliği uçuşa geçer mi? Ben bunun cevabını verdim,bu cevabım pek kabul görmedi,ama öyle bir an gelecek ki,benim verdiğim cevabı az bile bulacaksınız.
Sizlerle ilgili dileğim;oradaki tüm seçimlerin huzur içinde geçmesi ve seçimlerden sonra alınacak neticenin Türklere hayırlı olmasıdır.
Devam edeceğiz,sağlıkla,huzurla,selametle,esen kalın.

YAZARIN DİĞER YAZILARI