TUNA NEHRİ AKMAM DİYOR



Cumartesi, 28 Mart 2009

TUNA NEHRİ AKMAM DİYORVedat KUŞAKLISene 1973 veya 1974.Heybeliada Deniz Lisesi,birinci sınıf veya ikinci sınıf öğrencisiyim.Yaşım 15 veya 16.Okul dışında,üniformalı olarak,izinden okula dönerken birisisiyle tanıştım.40 yaşlarında bir adamdı.Yunanistan'da,Selanik'te yaşayan bir Türk olduğunu söyledi bana.Çocuktum halbuki.Ama yaşıtı bir adammışım gibi,anlattıkça anlattı bana.Gördükleri zulümleri,çektikleri eziyetleri anlattı.Dünyanın dört bir tarafında Türklerin yaşadığını ve bu Türklerin bizlerden çok hizmet,ilgi,sevgi beklediğini anlattı.Ben bu Selanik Türk'ünden ayrılıp okula döndükten 2 gün sonra,beni okulumda ziyaret etti.Hatta bana bir karton da hediye sigara getirmişti.Sigara içmek askeri okulda yasaktı.Gizlice içiyorduk.Ben o sigaraları korkarak kabul etmiştim ve arkadaşlarımla birlikte,birkaç hafta gizlice içip tüketmiştim.Selanikli bana yine aynı şeyleri anlattı.İçime bir korku da düşmedi değil hani.Acaba ajan mıydı?Çok iyi Türkçe bilen bir Rum muydu veya benim ideolojik eğilimlerim olup olmadığını saptamaya çalışan MİT ajanı mıydı?Bu korkuları da o an sıcağı sıcağına yaşamıştım ama delikanlılığa da toz kondurtmadan gereken konukseverliği,ziyaret kabulünü idare etmiştim.
Yıl 2009.Tarih 18 mart.Türkiye'deki televizyonlarda İskeçe Müftüsü soydaşımızı izledim.''Çocuklarımızın Türkçe öğrenmesinden vazgeçtik.Rumca öğrenseler de olur.Yeter ki bir dil öğrensinler.Cahil kalmasınlar.Neticede dil,dildir,dünyayı takip etmek,dünyayı okumak için,herhangi bir dil de olabilir.Ama Yunan yetkilileri çocuklarımızın Rumca öğrenmelerini dahi istemiyorlar.Çocuklarımız cahil kalsın istiyorlar.Biz de ne yapıp edip çocuklarımızın eğitimlerini Türkiye'de almalarını sağlıyoruz.''Bu şekilde konuşuyordu İskeçe Müftümüz.35-36 sene evvel tanıdığım ve ajan sandığım Selanikli geldi aklıma.
Yıl 2009.Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği'nin yayın organları olan Gökbayrak'ta şunları okuyorum:''Yüz binlerce Türkistan kadını,kürtaj yaptırma bahanesiyle,zorla kısırlaştırılıyor.Ellerindeki topraklar gasp edilip Çinli çiftçilere peşkeş çekiliyor.Camiler domuz ahırına dönüştürülüyor.Müslümanların ibadetlerine müdahale ediliyor.Kuran okumak yasak.''
Yıl 2009.Ahıska Türkleri,Türkiye'den vatandaşlık haklarını aldıkları için düğün bayram ediyorlar.Fiili olarak Türkiye zaten tüm Türklerin öz vatanı,ana vatanı.Belli ki,resmi olarak,bürokrasi işlemleri olarak, hayli uzun süredir bu işlerle boğuşmuşlar.
Yıl 2009.Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti,Kuzey Kıbrıs Türklerinin ellerinden alınmaya ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimine bağlanmaya,bağımlı hale getirilmeye,eski karanlık günlere geri döndürülmeye çalışılıyor.
Yıl 2009.Kuzey Irak'taki Türkmen kardeşlerimiz,sessiz bir şekilde soy kırıma uğratılmaya devam ediyorlar.Faili meçhul cinayetlerin haddi hesabı yok orada.
Yıl 2009.Süleyman Merdanoğlu liderliğinde kurulan ‘'Altın Miras''isimli ilk Türkçe Özbekistan web sayfasını tespit ediyorum.Belli ki 2007 den beri yayında olan bir web sitesi bu ve oldukça ilgi,sevgi,beğeni kazanmış.Türklerin,Türklük hasreti ile yanıp tutuştuklarını izliyorum bu sayfalarda.
Sene 1878.Mağlup olduğumuz Osmanlı-Rus Savaşı.Namı diğer 93 bozgunu.Gazi Osman Paşanın şanlı bir savunma yapmasına rağmen,defalarca kuşatılan Plevne Kalesini kılıcı ile birlikte teslim etmek zorunda kaldığı sene.Bu bozgundan sonra;Büyükbabam Hasan'ın Deliorman,Razgat'tan,büyükannem Nefise'nin Selanik'ten 1-4 yaşlarında çocuklar iken,ayrı kafileler halinde,kağnılarla,at ve öküz arabaları ile önce Trakya'ya,sonra da Anadolu'ya göç etmelerine sebep olan savaş.36 yıl sonra;1914-18 yıllarında,kendimizden ayrı bilmediğimiz Ermenilerin,Türk komşularının,bizim nenelerimizin,dedelerimizin ırzlarına,namuslarına,canlarına,mallarına,onurlarına tecavüz etmelerine,onlara soy kırım uygulamalarına sebep teşkil eden,sonun başlangıcı olan savaş.İstiklal Harbini tüm dünyaya karşı yapmamıza neden olan bir mağlubiyet.''93 bozgunu'' der eskiler bu başımızın eğik düştüğü tarihe.Yenilsek de,Rus generallerin saygı duyduğu Gazi Osman Paşaya hayranlık duydukları ve kılıcını iade ettikleri bir savaştır bu.Ama Gazi Osman Paşa ile birlikte teslim olan Türk zabitlerinin,Türk neferlerinin bu kadar şanslı olmadıkları ve böylesine itibar görmedikleri bir savaştır bu.Aradan 131 sene geçti.Tahminim bizim büyükbaba 1890-91 doğumlu.Yani bu mağlubiyeti O değil de Onun babası ve büyükbabası mutlaka yaşamışlardır.Ama asıl acıyı,çileyi,mağduriyeti,zulmü;Plevne'dekiler değil,Onların evlatları ,torunları,sonraki kuşakları yaşadılar.Hala da yaşanmaktadır.Tüm bunları toparlarsak;karşımıza üç hakikat çıkıyor.
1-Bugün daha refah,bol kazançlı,başlarının dik olacağı,huzur içinde gülümseyebilecekleri bir yaşam uğruna;Türkler dünyanın tüm kıtalarına,tüm ülkelerine;el emeği,alın teri,göz nuru saçmak,hizmet etmek için göç etmekteler.1878 de Plevne'de mağlup olmasaydık,bugün bunlar olmayacaktı.Alın teri,beyin,göz nuru,el emeği göçleri olmayacaktı.
2-Müslümanlar Hıristiyan ve Yahudi dünyasınca sevilmiyor,aşağılanıyor.Türkler ise,kendilerini medeni sanan devlet politikalarınca saldırgan,barbar,kaba,güvenilmez bir millet olarak anlatılıyor.Yani hem Türk,hem Müslüman olmak,tüm dikkatleri üzerimizde topluyor.Asya'nın,Avrasya'nın,Kafkasların,Orta Doğunun;bitirimi,delikanlısı,zır delisi olarak biliniyoruz,yalan da değil hani.
3-1973 yılında bana şöyle demişti O esrarengiz Selanikli:''Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur.Türkiye dışındaki tüm Türklerin Türkiye Türklerine çok ihtiyaçları var.Bunu sakın unutma ve bana sadece Türkiye içindeki değil,Türkiye dışındaki Türkler için de çalışacağına söz ver,Atatürk'ün izinden gideceğine söz ver''
Ben o gün Ona söz vermiştim.Şimdi de tüm dünya Türklerine söz veriyorum ve bir çağrıda bulunuyorum:El ele,gönül gönüle,omuz omuza verelim.Bir ok kırılır,üç ok kırılır.Ama bir çok ok kırılmaz.Tüm Türk okları yan yana duralım.Yüreklerimiz kenetlensin.Aklımız birleşsin.Tüm insanları;ırk,dil,din,mezhep,kültür,renk,cinsiyet,meslek,eğitim ayrımı yapmadan sevelim,sayalım ama;ilk önce birbirimize güvenelim,birbirimize yaslanalım.Sırt sırta olalım.Yeni gün bayramı,Nevruz şenlikleri,Bahar etkinlikleri,Hıdrellez coşkusu Türk alemine hayırlı uğurlu olsun.Ateşten atlamayalım.Zaten yüz yıllardır ateşlerin üzerinden atlıyoruz,lavları,korları,yanardağları aşıyoruz,ateşler içerisinde yaşıyoruz,hayatta kalmaya çalışıyoruz.Ne mutlu bize.Tüm Türk şehitlerini,Oğuz Kaan'ı,Bilge Kaan'ı ve Mustafa Kemal Atatürk'ü rahmetle anıyorum.Görüşmek üzere.

YAZARIN DİĞER YAZILARI