KIRCAALİ MUALLİMLERİ! ŞUMNU İMAMLARI!



Perşembe, 23 Nisan 2009

KIRCAALİ MUALLİMLERİ! ŞUMNU İMAMLARI!Vedat KUŞAKLIBulgaristan'daki Türkler,1877-78 Osmanlı-Rus savaşının ardından,1880 den itibaren eğitim alanında toparlanmaya başlamıştır. Şumnu Rüştiye Okulu yeniden açılmış, diğer kasabalardaki rüştiyeler de 1885 den sonra faaliyete geçmiştir.1894-95 ders yılında Türklere ait toplam ilk mektep sayısı 1284, öğretmen sayısı 1460, öğrenci sayısı 72.028 ve ortaokul sayısı 16, ortaokul öğretmeni sayısı 56, orta mektep öğrenci sayısı 554 olarak kayıtlıdır. 1884 de kabul edilen Resmi ve Özel Okullar Yasasına göre, Türk Okulları özel okul statüsündedir. Türk cemaati tarafından, tesis ve idare edilmekte, sancak ve belediye bütçelerinden bir miktar yardım almaktaydılar. Türk azınlığın kendi aralarından seçtiği ve ‘'okul encümeni'' denilen yönetim kurullarının idaresindeki bu okulların hepsi eski, bakımsız ve yoksuldu. Köylerde, samanlıktan ya da ahırdan bozma binaları ve cam yerine kağıtla kapatılmış pencereleri ile okullar içler acısı durumdaydı. Eğitim araç, gereçlerinin temini için eğitim encümenleri halktan yardım toplamaktaydı. 93 bozgunundan sonra yaşanan göçler, genç ve aydın öğretmenleri de almış götürmüş, bu dönemde bir Türk muallim okulu da olmadığından; tahsil seviyesi çok düşük yaşlı imamlar, müezzinler, ya da küçük memuriyetten emekli, mesleki eğitimi olmayan kimseler öğretmenlik yapmışlardır. Bilimsel bir müfredat takip etmeyen bu okulların çağdaş bir hale gelmesi için encümenler çok gayret sarf etmişlerdir. Rusçuk Türk Okulları Encümeni Başkanı Tahir Lütfi Bey'in katkıları ile 1906 da Şumnu'da toplanan Öğretmenler Kongresinin ardından Bulgaristan Türk Öğretmenler Birliği Kurulmuş ve her yıl bir kentte kongreler düzenleyerek çalışmalarını sürdürmüştür. 1906 da Türk azınlık tarafından gündeme getirilen Öğretmen Okulu ihtiyacı ve aynı sene İstanbul'da yapılan Türk-Bulgar görüşmeleri, Bulgar Hükümetini sözde, güya harekete geçirmiş ve 1912 de Şumnu Türk Öğretmen Okulunun yönetmeliği ve programı Bulgar resmi gazetesinde yayımlanmış ancak tüm hazırlıklar tamamlandığı halde bu okulun açılması Bulgar yetkilileri tarafından yıllarca ertelenmiştir. 1912-18 yıllarında; öğretmen açığı ve çok kötüleşen mali durum, Türk eğitimine çok ağır darbe vurmuştur. 1919-23 yıllarında, Bulgaristan'da Çiftçi Partisinin iktidarda olduğu dönemde, pek çok alanda olduğu gibi, eğitimde de Türk azınlığa karşı olumlu bir tavır sergilenmiştir. Bunun sebebi, Türklerin haklarını savunmak konusunda çok bilinçli olmaları, 1.Dünya Savaşında Bulgarlarla birlikte savaşmaları ve yüzde doksanı çiftçi olan Bulgaristan Türklerinin Hükümete desteğini sağlamak kaygısıdır. Savaştan sonra, azınlık haklarının Milletler Cemiyeti tarafından güvence altına alınması ve Bulgaristan'ın imzaladığı Neuilly Barışı'nda ülkedeki azınlıkların haklarına düzenleme getirilmiş olması da Türkler tarafından kazanılan hukuk başarılarının bir neticesidir. Bu dönemde Türk okullarında eğitimin Bulgarca olması mecburiyeti kaldırılmış, 1921 tarihli Bulgar Milli Eğitim Yasası'na, Bulgar müfettişleri ile aynı görev ve yetkilere sahip bir Türk başmüfettişin de tayin edilmesi, Türk okulları için mali fonlar oluşturulması, yani okullar için kredi ve inşaat malzemesinde alım kolaylıkları sağlanması gibi hükümler konmuştur. Bu dönemde, 1912-23 ders yılına oranla Türk Okullarının sayısı %28, öğretmen sayısı ise %30 artış göstermiştir. Türk Okulları genel müfettişliği kurulmuş, Türk Öğretmenler Birliğinin çalışmalarına hız verilmiş ve seneler önce hazırlıkları biten Şumnu Türk Öğretmen Okulu 1919 yılında açılmıştır. 1921 de ilk mezunlarını veren bu okulda, din ve Türk dili dışında tüm derslerin Bulgarca okutulması Türkler arasında Kuşku uyandırsa da 1928 yılına kadar faaliyette bulunan Şumnu Türk Öğretmen Okulu çok sayıda Türk öğretmen yetiştirmiştir. Yine bu dönemde müftü ve vekili yetiştirmek maksadıyla, kurulması 1913 Türk-Bulgar anlaşması ile kararlaştırılmış olan Nüvvap Okulu da Medresetün-Nüvvap adıyla Şumnu'da açılmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti Genelkurmay Başkanlığı'nın Basım evinde 2004 yılında basılan "Tarihte Türk-Bulgar İlişkileri''isimli kitaptan özet yayınımıza devam edeceğiz. 1923 de bir darbe ile yıkılan Çiftçi Hükümetinin yerini alan ve 1923-31 yılları arasında iktidarda kalan Demokratik Birliği isimli koalisyon hükümeti döneminden itibaren neler oldu? işte o safhaları anlatacağız.
Ben bunları okudukça ve sizlere özetini çıkartıp yazdıkça, çok duygulanıyorum ve 93 bozgunundan sonra, tasını tarağını bile toparlayamadan, tenceresini ve tavasını bile terk ederek, Anadolu'ya göç eden büyük babamın da aralarında bulunduğu kağnılar, at ve öküz arabaları dolusu atalarımıza ve kafileler dolusu tüm ceddimize kızıyorum. ''Niye bıraktınız oralarını? Niçin terk ettiniz bağlarımızı, bahçelerimizi, atlarımızı, keçilerimizi, ineklerimizi, üzüm asmalarımızı, değirmenlerimizi? Orada kalıp toprağınıza, evinize, barkınıza neden sahip çıkmadınız? Orada her şeye rağmen kalanların gösterdiği cesareti niçin gösteremediniz? Ya hep birlikte ölecektiniz veya hep birlikte taşınızı, toprağınızı, suyunuzu, kimliğinizi, dilinizi koruyacaktınız!'' diyorum kendi kendime...
Haftaya devam edeceğiz Kırcaali muallimlerinin, Şumnu imamlarının, Razgat müezzinlerinin ve Deliorman pehlivanlarının torunları! Beni takip edin! Daha doğrusu yakın geçmişinizi takip edin! Ben sizleri hayali bir zaman tünelinden bu yakın geçmişinize götürmeye çabalıyorum. Çünkü hakikat oralarda bir yerlerde saklı.
Bu arada benim telif hakkım; biraz sevgi, biraz hayır dua, biraz da ilgi ve saygıdır. Yani o kadar yazıp çizmeme rağmen sadece iki tane okur yorumu olması beni üzüyor. Bunu da bilesiniz.

Görüşmek üzere.

YAZARIN DİĞER YAZILARI